- Kategori
- Eğitim
Bireysel İngilizce eğitimi ve koçluk
Kendinizi ne kadar tanıyorsunuz?
IMT kurumunun yıllarca çalıştığı insanlar üzerinde yaptığı araştırmalarda öğrendiği bir şey var ki, insanların yaşamlarından aldığı tatmin hakkında bilgi verirken bizleri kendi durumumuzu düşünmeye itiyor. Yedi yıllık bir süre zarfında verilen seminerlerde binlerce kişiye şu soruyu soruyorlar: “Bugüne kadar yapmış olduğunuz işlerde kaçınız performansından tam anlamıyla tatmin oldu?” En iyi ihtimalle salonun yarısı elini kaldırıyor. Dünyanın hemen hemen her noktasındaki insanlar aynı eksikliği yaşıyor ve bunun üstesinden gelmek, daha yüksek performansla çalışmak ve yaşamlarından aldıkları tatmini daha üst seviyelere çıkarmak için çaba harcıyor. Türkçemize son birkaç yılda yerleşen “Pazartesi sendromu” gibi tamlamalar İngilizce’de çok daha fazla; Hump Day, Mental Health Day, Monday Morning Blues ve TGIF (Thank God It’s Friday) ve hepsi de okula veya işe gitmemenin verdiği mutluluğu ve rahatlamayı tanımlıyor ne yazık ki. Tüm dünya insanlarının ortak kaderi mi bu? Neden bu sıkıntıyı taşıyoruz? İşe güle oynaya gidenimiz, okullar kar tatili olduğunda sevinmeyenimiz var mı? Peki ya siz? Siz yaşamınızda aldığınız akademik ve sosyal rollerdeki performansınızdan memnun musunuz? Ve yaptığınız iş sizi ne derece tatmin ve mutlu ediyor? Jay Niblick bunu ‘The Problem’ olarak tanımlıyor ve dikkatimizi şu noktaya çekiyor; Soruya ellerini kaldırarak evet yanıtı veren diğer grup ne yapıyor da bu tatmini yaşıyor? Her iki gruptaki insanlar eğitim ve sosyal statü gibi pek çok açıdan benzer durumdayken birilerini mutlu eden birilerinin de hayatını zindan eden fark nerede? Düşüncede mi, eylemde mi…? Bu durumu açıklığa kavuşturmak amacıyla yirmi bir ülkede yüz doksan yedi bin kişi üzerinde yapılan yüzden fazla karakteristik özellik içeren anket sonuçları 5 bölümde sınıflandırılmış.
Ortalamanın Altında
Ortalama
Ortalamanın Üstünde
Mükemmel
Dahi
Dahi kelimesi burada çağrıştırdığının aksine IQ açısından sıradan birini temsil ediyor. Ortaya çıkan sonuçlar gösteriyor ki, "Dahi"ler grubuna giren yani yaşamlarından en yüksek tatmini alan insanlar iki şeyi çok iyi başarıyor; Farkındalık ve Uyumluluk. Farkındalık, kendinizi ne kadar tanıdığınızı, güçlü yanlarınızı, zayıf noktalarınızı ve eksikliklerinizin ne derece bilincinde olduğunuzu kapsıyor. İyi yaptığınız şeyleri bilmeniz kadar iyi olmadığınız alanları bilmeniz de önemlidir. Oldukça basit görünüyor değil mi? İnsan kendinden çok kimi tanır ki? Stratejik düşünme becerisi Empati kurabilme İnsan davranışlarını yorumlayabilme İkna kabiliyeti Büyük resmi görebilme Rekabet yeteneği İsabetlilik İleri görüşlülük Uzun vadeli planlar yapabilme Girişimciliğe açıklık İrade yönetimi Hayır diyebilme becerisi Problem Çözme Yetisi Duygusal Zeka Tüm bunlara ne derece sahip olduğunuzu düşünüyorsunuz? Ortalama bir kişi kendinin ve yeteneklerinin yalnızca %57’sinin bilincinde. Ancak yukarıda 5. gruba girenler, yani “Dahiler” yeteneklerinin %90’ının bilincinde. Uyumluluk ise, kişinin bu yetenekleri ve eksikliklerine yönelik davranmasıdır. Başarıyı hangi alanda arıyoruz acaba? Eksikliklerimizin olduğu alanda olmasın? Hedeflerimizi, bilincinde olduğumuz yetenek ve başarılarımız doğrultusunda belirlemek uyumluluk göstermek anlamına geliyor. Bu demek oluyor ki, kişi iyi olmadığı alanlarda kendini geliştirmek için zaman ve de enerji harcamak yerine, iyi yapabildiği yerlere odaklanıyor ve performansını en üst düzeyde kullanıyor. 1.Adım: Sorumluluk al. 2.Adım: İşin inceliklerini öğren. 3.Adım: Yapılması gereken ile elindekileri değerlendir ve ihtiyacı belirle. 4.Adım: Belirlenen ihtiyacı gider ve işini tamamla. Bir işi yaparken izlenmesi gereken adımlara baktığımızda, dördüncü adımda ihtiyacın giderilmesiyle ilgili bilmeniz gereken detay; şuana kadar öğretilegelmiş ve farkında olmadan yapmaya yöneltildiğimiz, bizleri yavaşlatan hatta amaca ulaşmaktan alıkoyan bir sistem var: "Bir amaca ulaşmada veya bir işin gerçekleştirilmesinde çizilen rota üzerindeyken farkına vardığımız eksikliklerimizi gidermeye çalışmak." Bu ya zaman ve enerji kaybına yol açmakta ya da iş beklenen kalitede gerçekleşmemekte. Dahilerin burada yaptığı kendini değil, işin gerçekleşmesi için çizilen rotayı değiştirmek! Bu 5.grup’taki Dahi olarak nitelendirilenlerin kalabalıktan sıyrılmalarını sağlayan ilk fark. Diğer bir kaçı ise; onların vasatlığa tahammülü yok, yaptıkları işin benzerlerinin en iyisi olmasını sağlıyorlar ya da hiç o işte varlık göstermiyorlar. Yeteneklerinde var olan herhangi bir eksikliğin onların zayıf noktası haline gelmelerine engel oluyorlar. Kendi başarılarının koşullar her ne olursa olsun kendi ellerinde olduğunu düşünüyorlar. Dolayısıyla; ‘Böyle olmasaydı bu durumda olmayacaktım, ’ yerine bulundukları koşullara göre strateji belirlemeyi tercih ediyorlar. Tüm bunlara ilk adım olarak TonyRobbins’ in karakter analiz testi gibi bir ölçeğe başvurabilirsiniz. Böylelikle davranışlarınızı ne gibi iç sebeplere dayandırdığınızı netleştirmiş olsunuz. Bu test DISC teorisini baz alarak hazırlanmış. Bu teoriye göre, davranışlarınızın dört temel boyutu var. D: (Dominance) Problemlere yaklaşımınızı, karar verme becerinizi, I: (Influencing/Interacting) İnsanlarla iletişim kurma şeklinizi, S: (Stability) İstikrarı, C: (Cautiousness/ Conscientiousness) Tedbirliliği ve Özeni temsil ediyor. Dış dünyayla hangi iletişim yöntemleriyle iletişim kurmayı tercih ediyorsunuz? Davranışlarınızın altında yatan inançlarınız, mizacınız ve karakteristik özellikleriniz neler? Değinilmesi gereken bir önemli nokta daha; Anketlerde başarının tanımı sorulduğunda tahmin edilenin aksine insanlar, paradan, güçten, ünden bahsetmek yerine tek bir sözcük kullanıyorlar: Mutluluk! Çünkü başarı, sevdiklerinizi mutlu eder, mali olarak kendinizi güvende hissetmenizi sağlar, insanların takdirini ve hayranlığını kazanırsınız, otorite ve prestij sahibi olursunuz ve bunlar bizim mutluluk kaynaklarımızdır. Fakat kimi zaman asıl hedefin mutlu olmak olduğunu unutup yalnızca başarının peşinden koşmaya başlarsınız. Hatta bu asıl amacınız olması gereken mutluluğu feda etmenize sebep olur. Araç amaca dönüşür ve hırsınız size ve çevrenizdekilere yarardan çok zarar verir.