- Kategori
- Gündelik Yaşam
Birşeyi çok istemek yeterli midir?

beyaz karanfiller:)
Yaklaşık 10 gün önce, İstanbul’a kışın ilk karın düştüğü gün, Perşembe günüydü.
O gün, kuvvetli kar yağışı nedeniyle işten erken çıktım. Eve gitmek için iki araç değiştiriyordum.
Trafik, allak bullak olmuştu bile. Beklediğim otobüs hâlâ gelmemişti. Ben de, minibüs durağına doğru yönelmiştim ki, asıl beklediğim otobüs geçiyordu, Arkasından koştum yetişirim diye ama, yine durmadı. Ben de, o güzergahtaki evime yürüme mesafesi 20 dakika olan başka bir otobüse binmek zorunda kaldım. Otobüs, çok zor ilerleyebiliyordu. Bir de ne göreyim? Birkaç durak ileride benim asıl binmem gereken otobüs durmuyor mu? İçimden ‘Yaşasın!’ dedim. Ve hemen diğer otobüse bindim evimin hemen önünden geçtiğini bildiğimden. Ama, ne var ki; kar yağışı nedeniyle ara sokaklara uğramadan diğer otobüsün geçtiği yerden yoluna devam edecekmiş.
Bir şey, olmayacaksa olmayacaktır. Olacakmışçasına umutlanmak, sadece hâyâl kırıklığı yaratır.
Otobüsten inince 20 dakikalık mesafeyi yürümek zûl geldi. Etrafta hiç boş taksi de yoktu. O karlı havada, sinirlerim hepten gerilmişti. Söylenerek karda, çamurda, karanlıkta tıngır mıngır yürümeye başlamıştım ki; bir ses ‘Özgür’ diye seslendi. Meğerse aynı yerde oturduğumuz komşularımızmış. Araçlarıyla beni, oturduğum bloğa kadar bıraktılar. Herhalde, o an bana yüklü bir meblağ para verselerdi bu kadar sevinmezdim.
Birşey, olacaksa olacaktır. Düşünmezsek, de düşünemezsek de olacaktır.