- Kategori
- Siyaset
Bismillah

BAŞBAKANIN GÜNEY AMERİKA DA GİDECEĞİ YERLERİN HARİTASIDIR.
Çocukluğumda, Alevi komşularımız vardı. Ailece görüşürdük. Teklifsiz, gider, gelirdik, Çocuktum. Alevi kelimesini duyardım, ama, nedir, bilmezdim. Bir gün, anneme sordum. Annem: Onlar da Müslüman kimseler. Sadece, ibadet şekilleri değişik, demişti. Pek bir şey anlamasam da, bir daha sormadım. Gençliğimde ve evlilik yıllarımda da, Alevi arkadaşlarım, alevi dostlarım oldu. Ne ben, onlar hakkında, aykırı bir şeyler düşündüm, ne de onlar benim hakkımda. Şimdilerde bile, hiçbir takıntım yok.
Toplumumuza ne olduysa, AKP iktidarı dönemlerinde oldu. Aleviler ve Kürtler, ötekiler oldular. Bu ne zaman oldu, derseniz, derim ki: Ötekileşmemizin başlangıcı, Erbakan hocafendiye dayanıyor. Erbakan, bir gün dedi ki: Siz, “NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE” der iseniz, başkaları da, ne mutlu Kürdüm, ne mutlu Lazım, ne mutlu Çerkezim, der. Erbakanın devamı olanlar da, ne yazık ki, aynı kafada olunca, bu günlere geldik. Başbakan, bir sabah uyandı, kahvaltısını yaptı, keyif çayını içti, gazetecileri karşısına alıp dedi ki: Açılıyoruz. Kürt açılımı yapıyoruz. Sordular: Nasıl açılacağız, Sayın Başbakan? Dedi ki? Vallahi ben de bilmiyorum. Arkadaşlar içini doldururlar. Herkesten katkı bekliyorum. Daha sonra, Kürt kelimesi, antipati alır dediler, hareket Demokratik Açılım oldu. Şarkıcılar, Türkücüler, Artistler, yazarlar ve çizerler ile kahvaltılar yapıldı. Başbakanımız, Mevlana, Karacaoğlan, Yunus Emre, Pir Sultan, Barış Manço, Cem Karaca, Yılmaz Güney dedi, Şiirler okudu, Her şey söylendi, açılım hakkında hiçbir şey söylenmedi. Kürtleri, bu şekilde hallettik, Bölge huzura kavuştu. Terör ha bitti, ha bitiyor, derken, sıra Alevi Açılımına geldi. Onun neticesi de bu hafta alınacak, Allahın İzni ile. Başbakanımızın Kardeşliği, Ahmedinejatın Nükleeri araya girmeseydi, şimdiye çoktan bitecekti. Ahmedinejat, bu angaryayı Başbakanımıza yüklemeseydi, bütün sorunlarımızdan kurtulacaktık. Ama, önce dünyayı bu nükleer belasından kurtaralım, sonra kendimize bakarız dedi, Başbakanımız. Takıldı nükleerin peşine, kalktı, ta, Brezilyalara, Arjantinlere gitti. Ne için? Dünya barışı için. Başbakanımız, Bu yıl, Nobel Barış Ödülünü almazsa, neyim.
Bu arada ülkemizde neler oluyor diye hiç sormayın. Önemli şeyler oluyor diyorlar ama, siz manşetlere bakmayın. Manşetle gelen, manşetle gider. Bu arada, başbakanımız dedi ki, Dikkatli olun, Piyasada sahte altın tenekeler var. Dikkat ettim de, Başbakan konuşurken, boş teneke sesi geliyordu. Alevi ve Kürt kardeşlerimize şunu söylemek isterim. İnsanlık ve kardeşlik, aha bu yürekte başlar, yürekte biter. Siz, Kardeşliğimizi, yüreğinizde bitirmişseniz, sorun yok. Allah, ya size verir, ya da bize. Ama, bitirmedik, her şeye rağmen kardeşiz, diyorsanız, siyasetçileri bir yana bırakın. Gelin kucaklaşalım. Ağaların, şeyhlerin dağa yolladıkları gençlerinizi kurtarın. Ne öldürsünler, ne ölsünler. Gelsinler, İnsan olmanın hazzına varsınlar. Bu ülke hepimize yeter. Kendi kendinizin efendisi olun. Kimseye kul, köle olmayın, Kimseye uşaklık yapmayın.
Hadi Bismillah.