Biz Acaba Hayallerimizi mi Seviyoruz

Birini severiz onu kafamızda allar pullarız ona değer biçeriz. Aşkın gözü kördür birde seven körse vay o zaman o sevdaya. Alladığımız pulladığımız ve bir kalıba oturduğumuz kişi baktık bizim kalıplarımızın dışına çıkarsa sorunlar başlar. Zordur dengeleri kurabilmek.

Hâlbuki koşulsuz karşılıksız sevebilsek ne güzel. eee neymiş sen beni benim sevdiğim kadar sevmiyorsun. Yahu arkadaş ben artık yok sen fazla sevdin ben az sevdim oyunlarıyla vakit geçirmek istemiyorum. tabiî ki insanların gönlü birbirine akmalı. Ama bir ölçü olmalı oda belli kuran ve sünnetin belirlediği ölçü. Sevgili Peygamberimiz ve Hz. Aişe'ye duydukları kör düğüm olan bir sevgi. Öyle kör düğüm olmalı ki o sevgi sarsıldıkça birbirine kenetlenmeli. Ama nerede ey yar ben helalim ve hilalim derim sen arzuların peşinde hâlbuki arzular biter külleri kalır. Oysa öyle bir od olmalı ki yürekte hiç sönmesin.

Yahu ramazan günde bunlardan bahsedilir mi diyebilirsiniz tam vakti sen olmasaydın ben bu kâinatı yaratmazdım diyen bir duygu varsa sırf o istiyor diye aç susuz ve arzulardan uzaklaşıyorsa insanlar. Tam sevgiden kördüğüm olmuş ve sarsıldıkça daha da kör düğüm olan sevgilerden bahsetmenin tam zamanı.

Ben bir kez evlendim ve boşandım. Kendimi ve herkesi affediyor ve yüreğimi kinden nefretten tüm zehirli duygulardan uzak durmaya çalışıyorum. tabiî ki tekrar evlilik girişimleri oldu. Sahte sevgiler kurmaca ilişkiler ve hiç bir zaman kendi olmayan insanlar. Şükür şikâyetçi değilim. Şarta değil ben özümün gürleştiği kendi olan huzurlu bir hayat olsunda tek başına olsun. Görüştüğüm kız öyle demişti. Benimle konuşmadığın zamanlarda mutlu muydun? Ben de benim mutluluğumun yâ da mutsuzluğumun kaynağı sen değilsin kendi iç dünyam dedim. Sen ancak bana eşlik eden yol arkadaşı olursun. Birlikte yürüyebiliriz rabbin huzuruna ama nerede. İlle boğacak hapsedecek esir edecek. Ben özgürlükle nişanlanmışım sevgi bile olsa hiç bir duygu beni esir edemez. Esir eden hiç bir duyguyu sevmem. Beni besleyen güçlendiren çoğaltan bir sevgi olmalı. Bahar dalları gibi çiçek açmalıyım. Kafeste kuş gibi şarkı söyleyip birilerinin eğlencesi olamam. Bilmiyorum ya ben uçtum yâda olmadı mı olmuyor. Çok karamsarlığı sevmem. Ama yastık değişse de kader değişmez demişler ya.

Şu hikâye de hep zihnimde. Bir gün Akhisar’dan İzmir’e geliyoruz. Otobüste yanımda bir doktor. Psikatriyle uğraşıyor sağdan soldan konuştuk. Bana ne istiyorsun dedi. Bende derinlikli bir sevgi dedim. O da sen o derinlikli sevgiyi tadamayacaksın ama başarıyı tadacaksın demişti. Buda zihnimde yer etmişti. Neyse şairin dediği gibi kaderin üstünde bir kader vardır. Elbette amenna ben sevgi bile olsa aşırılıklardan uzak durmak isterim aşırılıklar zıtlıkları doğuruyor. Makul olmak iyidir. Ama bazen terazi bozuluyor. Rabbim bırakma ellerimizi sevginle öyle doldur ki yüreğimizi başka yalan sevgilere yer kalmasın. Bazen Karacaoğlan olup diyar diyar saz çalmak bazen de derviş olup İbrahim Etem gibi aşka düşmek isterim kim bilir ne olur iddiaları olmalı insanın ve uğrunda ölebileceği bir davası aşk gibi vatan gibi bazen bizi bilinmezliklere sürüklese de. Sümmami rüyasında gördüğü kızı görebilmek için ta nerelere gitmiş. Eskiden ilim öğrenmek için nice yollara zahmetlere katlanılırmış. Şimdi her şey elimizin altında ama değersizleşmiş durumda.

Sevgililer hep görüşmek ister. Hep telefonda görüşelim oysa bazen özlemek ve gözyaşı dökmekte güzeldir. Bu kadar ulaşılabilir olmamızda değersizleştiriyor mu bizi yârim sen gideli yedi yıl oldu diktiğin fidanlar meyveye durdu. Bu yârim istanbulu mesken mi tutun gördün güzelleri beni unutun dediği gibi bir sevgiyi özlemi ve kavuşmanın mutluluğunu yaşamak isterim. Telefonda evlenip telgırafda boşananlardan olmak istemiyorum. Keşke eski zamanlarda olsaydım. Büyükler evladım biz bu kişiyle sizin evlenmenizi münasip gördük denilen dönemlere yetişebilseydim. Tanışalım konuşalım günaha girelim sonrada çekip gidelim. Beni bu işler gerçekten sıktı. Bu kadar kolay sevip boşanılan ilişkilerin ve değerlerin bozulduğu mahremiyetin yok olduğu internet çağının genci olmak bazen yoruyor insanı. Faydaları var ama sanallıktan gerçekliğe ne zaman adım atacağız her şeyimiz ve ilişkilerimiz ve aşklarımız hep sanal mı olacak. Keşke dedemle ninem sağ olsaydı ocak başında çay demleyip saatlerce dertleşebilseydik. Neyse o hatıralar yüreğimde sımsıcak belki de o hatıralar beni ayakta tutan beni ayakta tutan diri tutan ve davasına sarılan bir insan yap rabbim.

Salih Arıkan,Tel: 0506 514 96 93