Biz bunu: "Türkiye'de iç savaç çıkaracağız" diye anlıyoruz!..

2016’ya girer girmez, Batı’da Türkiye aleyhtarı haberlerin çıkması hız kazandı. Hepsi planlı, kasıtlı , amaçlı ve kötü niyetli. Türk milleti kuşatmanın da, oynanmakta olan oyunların da farkında. Türk Milleti bir kez daha kenetlendi. Büyük yatırımlar yapılıyor ve çok şükür kısa sürede tamamlanıyor. Ekonomi şu dönemde hangi ülkede iyi ki, ama her türlü zorluğa rağmen çarklar iyi dönüyor.

Daha güçlü bir birlik ve beraberliğe, sevgiye, çalışkanlığa ihtiyacımız var. Büyük sevinçlere hasretiz, bunu da yaşamak için seferber olmalıyız. Milletin rahata ermesi için, en küçük dertlerin çözümü ile işe başlamak lazım. Hele de bir şekilde bankalara veya şuna, buna borçlanmış vatandaşlarımıza el atmak şart. Borçlu olmak, işsiz olmak, borcu ödeyememek, icraya maruz kalmak çok zordur; büyük derttir. İcraya maruz kalmış bir aile, okula giden çocuğuna harçlık veremez, dengeli beslenmeden yoksun kalır, moralsiz, mecalsiz kalır, yaşama isteği bile kalmaz.

Batılı “dost ve müttefik”(!) devletler; Türkiye’de “iç savaş” çıkacağını yazıp duruyorlar. Vatandaşlarını tahliye ediyorlar. Bazı şehirlerde patlamaların olacağını dillendiriyorlar. Bunların hiçbiri dostane değildir. Ekonomimize zarar veren hallerdir bu yapılanlar.

Yukarıda yazdığım gibi her derdimize çare bulacağız, en küçük derdi çözmekle işe başlayacağız. 

Türkiye’de “iç savaş” çıkacakmış; öyle yazıyorlar. Biz de bu tür haberlerinizi şöyle anlıyoruz: “Biz Türkiye’de “iç savaş” çıkaracağız!..”

Türk milleti öyle bir kenetlendi ki, dost görünen düşman da, açıktan düşmanlık eden de kendi derdine düşecek… İnşallah böyle olacak!..

Uyanık olmamız lazım…  Bu konuda ileride daha net ve uyarıcı yazılar yazacağım. Devletten ısrarla olmayacak; olmaması gereken isteklerde bulunan kesimleri uyaran satırlar yazacağım…

Sevgi, iyilik, güzel komşuluk, merhamet seferberliği içinde hareket ederek daha bir kenetlenmeliyiz… Şehitlerimiz; o her biri birer Türkiye gibi ulu babayiğitlerin acısı içimizi yakmaktadır… Ruhları şad olsun… Her Türk yurttaşı, yaşı ne olursa olsun; “ben şehit olayım” ulviyeti ile vatanına ve milletine canını feda etmeye hazırdır…

Ocak ayında not aldığım bir haber bu satırları bana yazdırdı. İşte o haber:

“…Newsweek'ten alçaklık! 'Türkiye'de iç savaş' haberi:

Amerikan yayın organı Newsweek “2016’da Ortadoğu’yu Şekillendirecek Dokuz Olay” başlıklı yazısında 'Türkiye'de iç savaş çıkacak' haberiyle büyük bir alçaklığına imza attı.” (Yeni Akit Gazetesi.22.01.2016)

Aşağıdaki bölümce de Devlet Bahçeli’den. Devlet Bey boş konuşmaz. Söyledikleri dikkate alınmalı:

“…Şehadetlerin önü kesilmezse, hemen her ile giden kara haberler bitmezse, uyarıyorum, Türkiye iç savaşa sürüklenecek, Allah muhafaza Suriye'ye benzeyecektir. Gidişat bu yöndedir. Sayın Başbakan, hiç düşündün mü, vatan gittikten, Türkiye çözüldükten sonra siyaseti ne yapalım, iktidara gelsek bile buna nasıl sevinelim? Dikkat ediniz, devletin çarkını uyum içinde döndürünüz. Askerimizin, polisimizin neye ihtiyacı varsa gideriniz. Gerekirse ekmeğimizi bölelim, gerekirse aç yatıp, aç uyanalım, gerekirse sarayın masraflarından kısıp, bütçeden kaynak ayıralım ama kahramanlarımız ne talep ediyorsa son kuruşuna kadar karşılayalım."(Devlet Bahçeli’nin haftalık grup konuşmasından bir bölüm. 05.04.2016)

Ne diyor MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli:

-Şehadetlerin önü kesilmezse…

-Hemen her ile giden kara haber bitmezse…

-Uyarıyorum!...

-Türkiye iç savaşa sürüklenecek!..

Devletimiz, Devlet’inin sözlerini dikkate almalı, seferberlik her alanda hayata geçirilmelidir. Evet, “Gerekirse ekmeğimizi bölelim, aç yatıp, aç uyanalım…” ama başımıza musallat edilen terör belasından, her türlü ahlaki çöküntüden, bencillikten kurtulalım…

Cuma Hutbeleri, biz Müslümanları ve insanlığı uyarmaya devam ediyor. Diyanet’imiz hepimiz için bir sığınaktır. Hiç yorulmak bilmeden sevgi, iyilik, merhamet, yardım seferberliği içindeler. Şu son zamanlarda terörden mağdur olan yurttaşlarımıza büyük yardımlar yapmaktadırlar.

“…Kıymetli Kardeşlerim!

Özelde Müslümanların, genelde ise bütün insanlığın tarihin en buhranlı günlerini geçirdiği şu süreçte bizlere büyük görevler düşmektedir. Küfrün karşısında tek ses, zalimin karşısında yekvücut olmak biz Müslümanların en önemli görevlerindendir. Ancak bunu başarabilmemiz, her şeyden önce birbirimizin mezhebini, meşrebini, ırkını, dilini, coğrafyasını ve ideolojisini değil, İslam’ın tevhid ve vahdet anlayışını esas almakla mümkündür. Birliğe, dirliğe ve huzura giden yol da; dostu düşmanı tanımanın yolu da; başkalarının değil, ümmetin yüzünü güldürmenin yolu da buradan geçmektedir.” (Cuma Hutbesi’nden bir bölüm. 08.04.2016)

-Müslümanlar başta olmak üzere; insanlık, tarihin en buhranlı günleri içindedir…

-Küfrün karşısında tek ses, zalimin karşısında yekvücut olmak, biz Müslümanların, en önemli görevlerindendir…

Birlik ol Türkiye!..

Türk’ün Düzeni’nde her yurttaş tok, huzurlu, güven içinde, sevgi ve merhametle yaşar…

Bu düzeni bozmaya kimsenin gücü yetmeyecektir…

Merhameti, sevgiyi, dirliği, düzeni, iyiliği, insanlığı biz biliriz, biz yaşarız; biz yaşatırız!...

Türk Milleti’ne sevgi ve muhabbetle…