- Kategori
- Siyaset
Biz nerede yanlış yaptık?

Nerede mi?
"Neden bu noktaya düştük" sorusunu birbirlerine sorup cevap arayacaklarmış.
Sonra?
Eksikliklerini gidereceklermiş.
Sonra?
Yola o şekilde devam edeceklermiş.
Hepsi bu mu?
Evet.
Ne kadar kolaymış(!)...
Oysa; daha dün eksiklerini, hatta fazlalıklarını çok detaylı bir şekilde öğrenmişlerdi.
Vatandaş öğretmişti.
Demek ki öğrenmek başka, anlamak başkaymış...
Öğrenip de anlayamayanlara, anlamamakta ısrar edenlere yardım edelim, sevaptır.
Mesela onlara soralım ve diyelim ki;
Hangi anlayışla yola çıkmıştınız, hangi söz ve vaatlerleriniz vardı, hangilerini yerine getirdiniz?
"Topraklarımız için, 'alıp götürmüyorlar ya" veya "babalar gibi satarım" dememiş miydiniz?
Devletin rutin işlerini dahi seçim malzemesi yapmadınız mı?
Vatandaşı sadakaya, bir dilim ekmeğe muhtaç hale getireceğiz diye söz mü vermiştiniz?
İçimizden geçen 'teğet'i hiç görmüş, hiç hissetmiş miydiniz?
Tertemiz siyaset için 'dokunulmazlıklar kalkacak' sözü verilmemiş miydi?
Ve, vesaireler...
Özetlersek:
Bugüne kadar gelişin sebebi, yani mevcut oy potansiyelinin tamamı; vaatlerin karşılığı 'emanet', 'avans' oylardı.
Vatandaş artık haklı olarak vermiş olduğu bu 'avans'ı kesmeye başlamıştır ve emaneti geri istemektedir.
Bu yüzden eksik değil, hala fazlanın var olduğu gerçeği unutulmamalıdır.
Peki, 'sonuç ne olacak?' derseniz:
Beraber yürünen o yollar, kimilerinde 'hoş', kimilerinde 'boş' bir seda olarak kalacaktır.
Bilmem anlatabildim mi?
*Ondan sonrasını bilemiyorum...
Sonra?
Eksikliklerini gidereceklermiş.
Sonra?
Yola o şekilde devam edeceklermiş.
Hepsi bu mu?
Evet.
Ne kadar kolaymış(!)...
Oysa; daha dün eksiklerini, hatta fazlalıklarını çok detaylı bir şekilde öğrenmişlerdi.
Vatandaş öğretmişti.
Demek ki öğrenmek başka, anlamak başkaymış...
Öğrenip de anlayamayanlara, anlamamakta ısrar edenlere yardım edelim, sevaptır.
Mesela onlara soralım ve diyelim ki;
Hangi anlayışla yola çıkmıştınız, hangi söz ve vaatlerleriniz vardı, hangilerini yerine getirdiniz?
"Topraklarımız için, 'alıp götürmüyorlar ya" veya "babalar gibi satarım" dememiş miydiniz?
Devletin rutin işlerini dahi seçim malzemesi yapmadınız mı?
Vatandaşı sadakaya, bir dilim ekmeğe muhtaç hale getireceğiz diye söz mü vermiştiniz?
İçimizden geçen 'teğet'i hiç görmüş, hiç hissetmiş miydiniz?
Tertemiz siyaset için 'dokunulmazlıklar kalkacak' sözü verilmemiş miydi?
Ve, vesaireler...
Özetlersek:
Bugüne kadar gelişin sebebi, yani mevcut oy potansiyelinin tamamı; vaatlerin karşılığı 'emanet', 'avans' oylardı.
Vatandaş artık haklı olarak vermiş olduğu bu 'avans'ı kesmeye başlamıştır ve emaneti geri istemektedir.
Bu yüzden eksik değil, hala fazlanın var olduğu gerçeği unutulmamalıdır.
Peki, 'sonuç ne olacak?' derseniz:
Beraber yürünen o yollar, kimilerinde 'hoş', kimilerinde 'boş' bir seda olarak kalacaktır.
Bilmem anlatabildim mi?
*Ondan sonrasını bilemiyorum...