Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Kasım '10

 
Kategori
Aile
 

Biz üç kardeş bu bayram

Bir bayram daha yaklaşmışken, bacalarda dumanlar, ocaklarda yemekler tüterken ve benim gözlerim ıslak yüreğim sıcak ama kucağım ıssızken gidip bir ılık duş alıp bir bardak süt kaynatıp iki büklüm kıvrılıp yatağa, yorganıma sarılıp uyusam mı yoksa yazsam mı bilemedim.

Bir bayram daha yaklaşıyor. Kayıtsız şartsız katıksız sevgi dolu ana kucaklarının dolma, baba ocaklarının şenlenme vaktidir.

Bu bayram mahrum kalacağımdan baba ocağından bayramı Efem getiriyor bana. Hem de pür neşe ile. Her gün yeni bir plan yapıyoruz, gün sayıyoruz bir bir.

‘Abla son 2 gün kaldı, çok güzel olacak değil mi?...’

Benim minik kardeşim büyüdü de bayramda ablasının yanına geliyor. Bana sahiplenme duygusunu ilk kez tattıran o minik yürek de bir an önce büyümenin sabırsızlığı içinde şimdi. Kendi planlarını yapıyor, kararlarını alıyor, sıkılıyor ve tek başına tatile çıkmak istiyor. Ona hayran hayran bakan küçük kardeşine sen küçüksün diyor!

Uçağa tek başına binecek ilk defa. ilk defa kendi çantasını hazırlayacak, kendi taşıyacak tek başına belinde. uçakta koltuğa oturacak ve ne istediğini kendi söyleyecek hostese gururla. Biraz korkacak belki ilk etapta, şöyle bir etrafına bakacak ama sonra 9 yaşında koskoca bir delikanlı olduğunu hatırlayacak ve dimdik kafasıyla kafa tutacak herkese, pencereden dışarıyı izleyecek, nasıl büyük bir iş yaptığını düşünürken.

Telefondaki telaşlı sesi ben hep daha uzaklara götürüyor. Onun o büyüme hevesini izliyorum. Acele etme Efem diyemiyorum. Tek başına çıkacağın seferlerle dolu önün… Yolun uzun. Arasan da bulamayacaksın bir vakit kimseyi. Ama ben söylemeyeceğim sana bunları. Sadece izleyeceğim uzaktan. İhtiyacın olduğunda elinden tutacak kadar yakınında olacağım ama kendin büyüyeceksin Efem. Kendi tecrübelerin olacak.

Büyümek sancılıdır göreceksin. Atlamayı başardığın her eşikte biraz daha yükseleceksin. tüm dünyanın yükü senin omuzlarındaymış gibi gelecek. Kahrımdan ölürüm sandığın her acıdan sonra biraz daha güçleneceksin. Her dar boğazda sıkılacak sonra aydınlıklara kavuşacaksın. Çok başlılığa isyan edecek, tek başınalıkta içerleyeceksin. gözüne diktiğin en fazlasından daha azına kanaat edeceksin. Kimse seni anlamıyor sanacak çalacak kapı arayacak sonunda cevapları kendinde bulacaksın. Biz ne kadar yanında olursak olalım ısıtmaya yetmeyecek ellerimiz senin ellerini. Bir başka el arayacak avuçların. Ellerin dolup taşacak, gözlerin dolup boşalacak, yüreğin inip kalkacak… hayattaki önceliklerin değişecek, yeniden adlandıracaksın birçok şeyi. Bedeninle yüreğini ayıracak bir maceran olacak elbet. Öyle bir vakit gelecek ki hiçbir şey, hiçbir kimse yetmeyecek sana. Kabına sığmayacaksın. Sonra durulacaksın. Hayatının önüne serilen kararlardan ibaret olduğunu göreceğin zamanlar olacak. Kavşaklarda duracaksın. Ne yapacağını bilemeyeceksin. Hangi yolu seçsen bir diğerinde kalacak aklın. Sonra kendi yolunu bulacaksın. Engeller çıkacak önüne, takılacaksın, düşeceksin… derken ardına bakacaksın bir hayli ilerlemişsin. Geçip gitmiş bir şeyler. Bir yerlerdesin! Hiçbir şey aynı kalmayacak. Yorulacaksın, yalnız hissedeceksin kendini zaman zaman. Kimse biz gibi olmayacak, bizi daha çok özleyeceksin. Sonra isyan ettiğin yalnızlığının aslında kendinle çıktığın bitmez bir sefer olduğunu göreceksin. O seferde herkesin yalnız olduğunu öğreneceksin. Hayatındaki anlamlar yerine oturacak zamanla. Ne istediğinden daha çok emin olacaksın her geçen gün.

Bir bayram yaklaştığında benimle geçireceğin bu bayramı anımsayacaksın. Gözlerin dolacak, telefonu alacaksın eline, kim bilir nerde olacağız ve beni arayacaksın. Sen gururundan ağlayamayan bir haşin delikanlı mı olursun bilmem ama ben o gün senin telefonunla eminim ki iki gözüm iki çeşme olacağım.

Sana bugün senin için yaptığım alışverişleri hatırlatacağım, içimdeki amansız telaşı.

Kahvaltıda peynir, zeytin yemez mısır gevreği almalıyım. Evdeki yağsız sütü içmesin şöyle tam yağlı bir inek sütü alayım. Ekmeğe nutella sürerim, yanına bir de portakal suyu olsun. Aaa 7 meyveli vitamin deposu kahvaltılık meyve suyu çıkmış daha besleyici olur olmuşken bari bundan olsun. Arada abur cubur bir şeyler ister atıştıracağı. Bisküvi sevmez, bol bol kek alayım hem sütün yanında iyi gider. Aa bu çikolata yeni çıkmış Muş’a ulaşmamıştır daha sürpriz olsun. Akşama pizza yaparız yemeği sevmezse aç kalmasın. Ketçap mayonez de yok evde, patatesi onlarsız yemez ki. Bir çocuk şampuanı da alayım da gözleri yanmasın, annemi aramasın. Filmi unuttum! Akşamları ne izleyeceğiz? Kitapları beraber seçer alırız, hem sahaflara da gideriz, kitap kokusu çeksin içine. şimdilik ‘martı’ yeter.

***

2 gündür tüm gece savaşmışım gibi yorgun uyanıyorum. Kaskatı kesiliyorum yatakta. Önüm arkam sağım solum düşünceler içinde!

Bugün bir tek şey var içimi ısıtan. Efemin hayali! Hadi gel bebeğim, kucağım seni bekliyor. göğsümde uyutayım seni. O küçükken söylediğim ninniyi söyleyeyim yine bana kız sonra sen, artık bebek değilim abla de. dizlerini döv yumruklarınla ben annemvari bir şekilde ellerine vurayım yapma diye. Her şeyi sor bana sinir et beni, yeter diyeyim sana.

Olur da ağlarsam abuk sabuk bir şeye, sulu gözlülük yaparsam gel o minik ellerinle sil yine göz yaşlarımı. Avuçla suratımı, sonra iki büklüm uzan karnıma. Ben seni üzememek için susayım, sarılayım sımsıkı, can kokusunu içime çekeyim.

Üzerime atlayarak uyandır yine beni sabahları. seni görmenin verdiği sonsuz bir huzurla dolsun sabahlarım, ısınsın yatağım. Boğuşalım saatlerce yatakta. Bir tek saçıma dokunma diye kural koyayım ben sana.

Gel kardeş, gel can parçası, gel gönül paresi… kokunla gel.

Ekin aradı bir de akşam üstü beni.

- Abla seni çağırdım neden rüyama gelip beni öpmedin?

-Özür dilerim bir dahakine geleceğim söz veriyorum.

-bize gelecek misin abla?

-geleceğim tabi ama şimdi değil, abin gelecek ya buraya.

-ya ben?

-şey… kem küm…. Büyüyünce sen de geleceksin tabi. Hem bak sana ışıklı spor ayakkabı aldım, abin sana onu getirecek.

-anneeeee banane ben de gitmek istiyorum.

2 yıllık bir kalp atışı o da, en çok rüyalarda buluştuğumuz. Öyle mahcup kaldım telefon karşısında. Neden girememiştim ki rüyasına? üstelik bayramda da yanlarında olmayacaktım beklediği gibi, bu da yetmezmiş gibi abisini de çalıyordum bu bayram onlardan. En küçüktü o ve en çok haksızlık ona yapılıyordu şu an! Ablası hep uzaktı, abisi isteyince gidebiliyordu, o kalıyordu. Bir an önce büyümenin hesaplarını yapmaya belki de bugün başladı.

Bu bayram biz 3 kardeş bir yeni eşik dibinde tanımlıyoruz kendimizi belki de!

Bu gece her birimiz bir ayrı yatakta bir başka şey geçiriyoruz kafamızdan. Her birimizin derdi boyumuzdan büyük.

Bu gece uyurken rüyalarıma çağırıyorum yüreğimi ısıtacak sevdicekleri. hadi rüyalarda buluşalım Ekin’in istediği gibi. Gelip birileri saçımı okşasın. Birileri göğsünde uyutsun. Bir bardak sıcak süt versin kimisi. Gözyaşlarımı silsin birilerinin minicik elleri.

Arsın varsın bu gece bayram gecesi olsun. Tüm kırgınlıklara, yılgınlıklara, yorgunluklara rağmen yüreğimizden geçmiş tüm insanlara bir selam olsun.

Huzurlu bir uyku çekelim bayram sabahına uyanacak gibi ve seyredelim uyurken gönlümüzden geçenleri…

 
Toplam blog
: 48
: 919
Kayıt tarihi
: 09.06.09
 
 

1990 Muş doğumluyum. Şu an İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinde okumaktayım. Elim kalem tuttuğ..