- Kategori
- Deneme
Bizleri merak etme baba, eninde sonunda hepimiz geleceğiz yanına

Eşimi tanıdığım andan itibaren iki babam oldu yüreğimde, kendi babama en ihtiyacım olduğu zamanlarda sımsıkı sarılırken, Mehmet Babama ben hep eksik kaldım tanımadan saydım, sevdim, özledim, ihtiyaç duydum. Memleketinden daha çocuk denecek yaşlarda İstanbul a gelerek çalışmak zorunda kalan bir adam . İlk gençlik yaşlarında yani genelde insanların kendilerini var ettiği, geliştirdiği yaşlarda o sadece emek vermek zorunda kalmış, büyük metropolde büyük bir savaşın içine girmiş. Sonrasında ise var olan halinle yetinmeyip kendini geliştirmeye başlamış. O na en saygı duyduğum husus bu. Asla hayatın akışına kaptırıp kendini, ne kadarsam o kadar demeden, hep kendini geliştirmeye çalışmış, mücadele etmiş bir adam benim babam... Mehmet Babam...
Eşim bana Babamı ve yaşadıklarını anlatıyor bazen, çocukken okuduğum Andersen den Masallar gibi zevkle ama her defasında heyecanla dinliyorum .Sanki iç dünyamızı ısıtan bir güneş gibi, buz gibi havada bile, anıları dinlemek içimi ısıtıyor.. Bazen yaşadıklarına üzülüyor ama hep O nunla gurur duyuyorum. Mehmet Babam, hakkında ne kadar çok şey yazarsam yazayım , eksik kalıyor aynı senin yokluğunda ki biz gibi...
Yokluğunda fotoğraf albümleri hep eksik, hayatımız sonbahar renklerine bürünüyor, bayram kutlamalarında yerin hep boş. Hayatın ağır maglubiyetlerinde bir omuz eksikliğimiz hep var baba.
Herkesin babası bir tanedir ya benim babam iki tane .. Bazen düşünürüm: ölene mi ağlarız? Yoksa kendimize mi ağlarız?
Sanırım cevabı;
Onu bir daha göremeyecek olmamızdan, onun eksikliğinden dolayı yalnızlığımıza ağlarız. Kısacası
yoksunluktur ağladığımız.
Canım babam bugün itibariyle tam 10 yıl olmuş bu dünyadan göçeli. Hiç görmedim seni, hiç kahve yapıp babalı-kızlı muhabbet etme şansımız olmadı ve olmayacak seninle. Senin dilinden eşimin yaramazlıklarını dinleyemedim. Resimlerde gördüğüm kadarıyla tanıdığım o yumuşacık kalbine dokunamayacağım. Ama o kadar çok isterim ki bir çocuğum olursa senden izler taşımasını. Bir gülüşünün, ya da bir bakışının veya olaylar karşısında takındığı tavrının veya küçücük bir detayın bile sana benzemesini... Senin en büyük emanetin annemiz... Rabbim bana O na hizmet etme , evlatlık yapabilme fırsatını versin inşallah... Babamla birlikte çok iyi bir dost olacağınıza emindim. Yokluğun öyle büyük eksiklik ki baba. Rüyamda konuştuk seninle, o gün avucunda gördüğüm şekerlere her hafta yeni bir tanesini eklemeye çalışıyorum. Biliyorum ki sen de bunu hissediyorsun.
Toprak aldığını geri vermiyor, hiç bir şey seni geri getirmeyecek biliyorum... Seni hiç görmedim. Sesin nasıldı? Nasıl konuşurdun?, Nasıl gülerdin? Eşimin anlattığı kadarıyla tanıyorum seni.
Çocukların; sahip oldukları tüm değerleri ve insan sevgisini.. Haklıyı korumayı ve herkese eşit davranmayı.. Onurlu olmanın zengin olmaktan daha mühim olduğunu...Zeka sahibi olmanın herşey için yetmediğini ve çok çalışmak gerektiğini… Dürüst, cömert, vefalı ve aranılan bir insan olmayı... Daha nice güzel davranışları senden öğrenmişler. Sana minnettarım kendi adıma. Eşimi hayata sen hazırladığın için çok şanslıyım gelinin değil kızın olarak. Bizim süper kahramanımız sensin.. Seni çok seviyoruz canım babamız. Teşekkürler baba her şey için.
Umarım sana layık bir evlat oluruz.
Bizleri merak etme baba, eninde sonunda hepimiz geleceğiz yanına…
Kızın