Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Şubat '08

 
Kategori
Blog
 

Blog hukuku

“Uyarı: Milliyet Blog üyelerinin, bu sayfalarda yayınlanan tüm yazı, fotoğraf, yorum ve mesajları ile bunlara verdikleri cevapların tüm hukuki ve cezai sorumluluğu yazı sahiplerine aittir. Yazı içeriklerinden Milliyet ve Milliyet Blog'un hiçbir sorumluluğu bulunmamaktadır.”

http://blog.milliyet.com.tr/Arsiv.aspx?UyeNo=749071&KategoriNo=199

Sanırım, birincil editörlerden başlayarak, taa en büyük sahibimize dek uzanan zincir şunun farkında değil:

Tek bir ‘youtube’ internet sayfası için, milyonlarca sayfa yasaklanmakta ama yargılanamamaktadır. Eğer, bunların sunucusu Türkiye’de ise yargılanırlar. Alacakları ceza, yurtdışında bu yapıldığında 3’e dek katlanır. Yani, TC sınırları içine girdikleri an hapsi boylarlar. Türkiye’de iseler, zaten anında hapsi boylarlar, boylamışlardır da. İnternet denetimcilerinin şimdilik büyük sermayeden uzak durmaları, gelecekte duracaklarının güvencesi değildir.

Türkiye’de internet sayfası, matbu gazete sayfası ile aynı hukukta yer alıyor. Bu da, gazete yazarının gazete sahibi tarafından, bu koşulda internet yazarı içeride olduğu sürece, ona bakmakla mükellef olmasına denk geliyor. (Bu tarihten sonra değiştirilecek yasalar, geçmişe doğru işlemez, belirtirim.)

Ayrıca, yazılanlar nedeniyle oluşacak para cezasını (hapis cezaları acaip para cezalarına dönüştürülerek) da kuşkusuz internet sunucusu sahibi ödüyor: Bakınız Coşkun Ak örneği.

Yukarıdaki ibare, hangi süredir orada mevcut bilemem ama nasıl olsa, internet polislerimiz bunu biliyordur. Fiilen geçersizdir, onu belirteyim.

Yani, Milliyet Blog’da ben yazdıklarımdan ve yayınlandıklarımdan dolayı ceza alırsam, hapise girer, sonra bunu paşa paşa Doğan Holding’e ödetirim. Ödemiyor mu?: AİHM’ye gider, AB’de Doğan Holding’i durdururum. Kaç yıl alır? En az 5 yıl. Ancak sonuç, bu olur. DH kaç para zarar eder? En az 1 milyar dolar. (Bakınız: Microsoft’un cezası.)

Bunu niçin mi yazdım?

1-2 sürçme dışında, 2 yıldır yazdıklarım ile, ceza hukukunda, ceza almaktan uzak durmaya çabaladım ama yine de ıskalamış olabilirim. Alacağım cezaları üstlendiğimi kezlerce belirttim.

Ancak, bana bir blogda’ çomar’ dendi. Gerekçesi, benim insanlara ‘aptal’ ve ‘cahil’demiş olmam.

Eğlenceli bir durum ortaya çıktı. Bu durum için dava açmam. 2 kere depom soyuldu, yine açmadım. ‘Ol kadı ki olur davacı’ durumu... Avukatın biri der ‘hırsızlıkta (ve Türk hukukunda) zaman aşımı yoktur’, biri der ‘5 yıldır’. Kime güveneyim?

Apolitikken, işlemediğim siyasal bir suçtan dolayı, 4 yıl hapis istemiyle askeri mahkemede yargılandım. Nasıl beraat ettiğimi söyleyemem, suç olur.

Bu ülkede hukukun olmadığını da söyleyemem. Yasak.

Tüm medyatörlere, buradan şunu iletmek isterim: Bu oyun, artık sizin bildiğiniz gibi oynanmıyor. Yani kapitalizm, oyunun kurallarını değiştirdi.

İşkence de gördüm, elektrik de gördüm, hepsini yapanları teşhis ettim. Dava açmaya yeltenmedim bile, çünkü o zaman kazanma şansım yoktu. Ancak, zulmedenlere karşı hakkım şimdi var. Açarım davamı...

Yalnızca son olay nedeniyle, Doğan Holding’den paşa paşa 10.000 dolar alırım. Haa, onlar da, bulur avukatını, benden 100.000 dolar alır.

Oyunu buraya sürmeyelim. Uygarcılık oynayalım. Barbarlıkta ben kazanırım.

Editörlere 2. kez protestomdur.

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..