- Kategori
- Felsefe
Blog okuyucularımın genel eğilimi
Yazan:Uçar Demirkan
Üç yıla yaklaşık Milliyet Blog’da yazıyorum. Bugüne dek yayınlanan 104 sayılı bloglarımın yaklaşık 15.700 dolayında tıklandığını gözledim. Bu sayının bir “okuyucu eğilimi” saptamaya yeterli olduğunu düşündüm ve yazdığım blog yazılarının okunma sayılarını saptadım.
Ortaya şöyle bir tablo çıktı.
En çok okunan blogum 8814 kez tıklanmış olan “Melamiler ve Melamilik” blogu oldu. Tüm bloglarımın okunma sayısının yarısından fazla bir sayı. Bu çalışmamı ayrı bir kitap olarak yayımlasaymışım iyi bir satış yaparmış! Yeni başlayan bir araştırmacı yazarı için!
500-1000 arası okunan blogum bulunmamaktadır.
100-500 arasında okunan bloglarımın dağılımı ise şöyledir.
400 den çok okunmuş iki blogum bulunmaktadır. Nakşibendilerin Yedi Yüz yıllık Siyasi Savaşımı başlıklı blog 445 kez okunmuş görünmektedir.
Yazılmamış Dünya Tarihi başlıklı blogum ise 480 kez okunmuştur.
300 den çok okunmuş bir blog bulunmakta olup bu blog Taş Cansız mıdır başlıklı çalışmadır.
200 den çok okunmuş 4 blog bulunmaktadır. Bunlardan Benim masonlarım başlıklı blog 234 kez; İlk insan nasıl yaratıldı başlıklı blog 294 kez, Ruh-madde-kuantum başlıklı çalışma 219 kez; Kuantum kuramı ve geçersiz fetvalar başlıklı blog 232 kez okunmuş görünmektedir.
100 den çok okunmuş blog sayısı 17dir. Blogların dağılımı ise şöyledir.
1940 yıllarında İzmir 129 kez ; Acemi balıkçı 107 kez; Şamanlık nedir ve şamanlar 130 kez; Atalarımız uzaylılar mı 115 kez; İngiliz ipiyle asılmak 100 kez; Parapsikoloji ve bilim 116 kez; Zaman boyutu 179 kez; İslam-faiz-bankacılık 195 kez; Kadının islamdaki yeri 120 kez; Köpekler -melekler-günahlar 131 kez; Nasa-Nuh peygamber 106 kez; Maya takvimindeki yanlışlık 164 kez ; Noah-atlantis-ufolar 182 kez okunmuş görünmektedir.
50-100 arası okunmuş bloglar şunlardır.
Dinsel eğitimin sonuçları; Yine mi şiddet; Dış Ticarette Kliring; Karaparacılar ve karapara aklama; Peygamberler ve mucizeler; Ölüm ve mutasyon; Benim Yahudilerim; Ayrı ruh ve beden var mıdır; Beşinci boyut var mıdır; Zamanda yolculuk; Kaplancı hoca; Zaman nedir; Düşünce nedir; Nohutlu pilav satıcısı; Arayan gözler; Şiir çeşitlemeleri; Doların yükselmesi durdurulabilir mi; Yaşam-ters düzen çalışmaları bulunmaktadır.
Bu çalışmaların konularına göre dağılımı ise şöyledir.
Binden fazla okunmuş olan çalışma dinsel konuludur.
500-400 arasındaki iki çalışmanın biri dinsel konulu, diğeri ise araştırma(deneme) yazısıdır.
400-300 arasında yer alan tek çalışma deneme alanındadır.
300-200 arasında okunmuş çalışmaların biri anı, ikisi deneme, biri dinsel alandadır.
200-100 arası okunmuş olan blogların biri anı, ikisi öykü, altısı deneme, dördü ise dinsel alandadır.
100-50 arasın okunmuş blogların beşi deneme, dördü bilimsel alanda, dördü dinsel alanda, üçü şiir ve biri araştırma (deneme) alanında olmaktadır.
Bu tabloya göre en çok ilgi çeken alan denemeler alanı olmaktadır.
Bundan sonra dinsel içerikli yazılar ilgi çekmektedir.
Bilimsel çalışmalar da ilgi görmüştür.
Dinsel ve bilimsel çalışmalar, bilgisayar ortamındaki bilgilerden yararlanılarak ve onlar özümlenerek yapılmıştır. Einstein, ünlü E=mc2(kare) formülüne ulaştığında, siz bir dahisiniz diyenlere “Hayır ben yeni bir şey bulmadım. Benden önce yapılmış çalışmaları sistemleştirdim.”demiştir. Ben de benzerini yaptım ve yapmaktayım.
Buna karşılık şiirler ve öyküler pek okunmamaktadır. Bu durum, toplumun genel tutumunun blog okurlarına yansıması olarak düşünülebilir. Gerçekten de; günümüzde edebiyata ilgi azalmıştır.
Diğer yandan dinsel içerikli konular ilgi çekmektedir. Bu da toplumun dinsel alanda yeterince ve doğru olarak eğitilmemiş olmasının bir sonucu gibi görünmektedir.
Keza felsefe alanındaki denemeler de ilgi çekmektedir. Bu da toplumun din ile felsefe arasında bir paradoks yaşamakta olduğunu göstermektedir. Kuşlar bile çift kanatla uçmaktadırlar. O nedenle, dinsel ve felsefi konuların bir arada öğrenilmesi, kişileri daha güçlü kılacaktır.
Bu çözümlerin mutlak doğru olduğu söylenemez. Yalnızca bir saptama olarak değerlendirilmesi yerinde olacaktır.