Blogcu olmak

Seyirlik şu dünyada, işi gücü bırakıp yazmaya zaman ayırmak. Zamanı ayırmak bir yana yazacak bir konu bulmak. Havalardan sulardan, şundan, bundan. Sonra birileri bilmem başlığından, bilmem resminden, konusundan, ya da daha önceki yazılanların hatrına tıklayıp linke….

Okuyacak, göz ucuyla bakacak, paragraflardan birkaç cümle otlanacak. En alttaki link artacak. Varsa eğer o değerli okuyucunun bu yazılanlara bir diyeceği yorum ekleyecek: ya cesaret artırıcı birkaç söz, ya destek, ya köstek, ya da kötek…

İnternet denizinde bir sayfa bırakmak bir linkle. Hani bulan olur, okur yazılanları ve bir kurtululuş hikayesi başlar o ıssız adadan başka dünyalara doğru.

Blogcu olmak, yazmak zorunda hissedenle okumak isteyeni buluşturan bir tokalaşma o çiçeklerin tomurcuklandığı badem ağaçların çiçeklendiği bir bahar sabahı bir çiğ tanesinin sanallığın yapaylığına inat renge, suya, bir meraklı bakışa döndüğü zamandaki gibi…

Burasını kopyala hayatın, yapıştır yüreğinin tam orta yerine. Sakın formatlama ve sakın taratmayı unutma yüreğini o zalim virüslere karşı; ey blogcu….