- Kategori
- Blog
Blogda çok okunma taktikleri!
Eskiden, benden çok okunan, benden çok yorumlanan bir Allah'ın kulu daha yoktu burada!
Şeytanın bile aklına gelmeyen taktiklerim vardı!
İnternet Kafeleri bağlamıştım!
Bilgisayarı açan herkes benim yazımı tıklamak mecburiyetindeydi! Ben de her tıklayana 10 kuruş tık
bastı parası ödüyordum!
Eğer yorumda bulunmak isterse yarım saat bedavadan internete bağlanıyordu!
Çok param gitti böyle!
Ne zaman ki internet kafelerin modası geçti, tıklarda düşmeler başladı, hemen yeni
şeytanlık buldum!
Bir bayram sabahı evde cümbür cemaat kahvaltı yaparken herkese çatalı bıçağı bırakmasını söyledim!
"Muhterem cemaat! Evlatlarım! Ben bugün varım yarın yokum; ya da öbür gün yokum ama biliniz ki
yazılarım beş kıtaya yayılmış, belki de paralel evrende bile okunur haldedir! Sizden ricam bundan
önceki ve bugünden sonra yazacağım yazıları dost, müşteri ve arkadaşlarınıza tavsiye ederseniz
gözüm açık gitmeyecek! Hanım, sen de her namazında benim için dua et!"
İnanın bu sözlerim göz yaşı bombası etkisi yarattı!
Çocuklar bir tarafta, hanım bir tarafta hıçkırarak ağlıyordu!
Ertuğrul Ata'nın hıçkırıklar arasından söylediği cümleyi unutamıyorum!
" Baba ben senin gözünü kapatırım, sen üzülme!"
Ben olsam korkardım!
O günden sonra müthiş bir tıklama yaşadım! Her gün iki üç bin kişi yazılarımı tıklıyor, yarısına yakını da
yorum yazıyordu!
Fakat o ay gelen telefon faturalarıyla şoke olmuştum!
En çok da hanıma kızdım!
"Ne ulan bu? Bu kadar konuşulur mu telefonda? Ocağıma hıyar ağacı diktin!"
"Köyü aradım da bu ay! Senin yazılarını tıklamalarını söyledim!"
" Benim yazılarımdan köylü kısmı ne anlar ulan? "
"Hani kabaklı patatesli yazıların vardı ya, onları okusunlar dedim!"
Cevap veremedim!
Uzunca bir süre kendime gelemedim!
Bugünler yazılarım pek okunmuyor.
Var mı yeni şeytanlıklar diye sorarsanız; var!
Bir cemaatle görüşmelerim var!
Hem de üç kıtaya yayılmış bir cemaat! Kol kola girseler ekvatoru beş kere dolanırlar!
Konuştuk, Ukrayna devlet başkanının yazlığına benzer bir kütük ev yaparsam bana yardım
edebileceklerini söyledi.
Kabul edebilirim!
Barter sistemi bir anlaşma yapacağız anlayacağınız!
Umutluyum!
Not: Aslında küçük bir kulübeye razı edecektim onu, birden haberlerde o malikaneyi görünce tutturdu
bundan yap bana dedi!