Bloglar Farklı Pencerelerden Baktırırken Bilgilendirir

Aslında blog yazarak rahatlıyorum.

Geçim derdi çattığı anlarda bile sanal olarak yazıyorum, okuyan ve yazan bir oluyor.

Yazmadığımda televizyonda yorumlu haber sunanlarla kavga ettiğim anlar çoklaşıyor.

Evin reisi “Niye bir şey demiyorsun şu adama… Cevap veremedin demi” dediği anlarda benim küs olduğumu bilmiyor.

Yani kendimle bile kavga ediyorum, yazmadığım vakit.

Sırrım.

Hani arada sırada yazmayı bırakıyorum, çekip gitmelerim oluyor.

Boğaz(lar)ın doyurulma derdi yok ise sebebi ne az okunmaktan, ne yorum almamaktan, ne de ne derlerden.

Tamamen bildiklerimi başkaları da biliyor ve yazabilir demekten.

Küsüyorum,velhasıl.

Küsmüşlüklerimin içine sıkışmış avuntularım da var.

Yaş ilerlemiş, ninniyle avutulacak vakitte geçmiş olduğundan sığına biliyorum bulduğum avuntulara…

Fakat ne zaman sonradan toplama, yazdıklarımı kontrol eden, iki de birde kırmızı çizgiler çeken ve aslında neyi saydığı bilinmeyen, bana göre bilgi sunucunun klavyesine otursam.

Önce şimşekler çakıyor.

Sonra yağmur gibi yazacaklarım geçit yapıyor.

Yok, yok şair olmadım daha doğrusu olamadım.

Yazdığımı sandığım şiirlerim hep eksik, eksik geldiğinden.

Belki “F” klavye olsa, eksik yazmazdım.

 “Q” klavye alışmak üzereyim.

Al işte bir yazı konusu daha kamuda artık “F” klavye ye geçilecekmiş.

Değişen teknolojide, değişen klavyeler devri başlayacak.

O devir de ne dereler akacak, kim bilir ne kayıtlar düşülecek.

İster eski defterlerde, ister dipsiz kuyularda, istersen çift kazık yutmuş “S” lerle ele al.

Bir durumdan, bin vazife çıkartmak misali, yazılacak o kadar konu var ki var olmaya da devam edecek.

Azıcık eşelemek, yeterli yazmak için.

Ama en çok da yazılanları okumak, onlarda ki çehreleri anlamaya çalışmak, yorumlamak bir başka oluyor aylardan temmuz olmasa da.

Yorumlara cevap vermek ise bam başka oluyor.

Tüm aylar da ve her vakitte.

Yazılarının içine resim koyanlar yok mu beni imrendiriyor.

Bir Allahın kulu da şöyle yapılıyor demiyor.

Çok denemelerim oldu beceremedim.

Başak hanıma önemle duyurulur.

Resimler ve videolar konması meselesi.

Zira kendisi naif  mesajları ile adeta yılanı bile deliğinden çıkartacak kadar etkili olduğuna göre sanırım yetkili de…

Dileğim bu yöndedir.

Yeni yazarlar katılıyor, onlara naçizane tavsiyem, diğer blogları okumaları ve yorumlarda bulunmalarıdır.

Özellikle yazmada ustalaşmış yazarlarımızın da yeni yazanlara yorumda bulunmaları yerinde olacaktır.

Ve ne olursa olsun yeni yazarların yazma hususunda pes etmemeleridir.

En altta “Yardım” bölümünü özümseyerek okumaları da bir o kadar önem arz etmektedir.

Tabi ki birde bu hizmette emeği geçen teknik ekip var ki neler çekiyorlar bilmemiz mümkün değil de düşünmemiz yeter.

Yazılarımızı en az iki kez ve mutlaka ilk kontrolden sonra bir ara vererek, ikinci kontrolü yapmamız gerekli gibi geliyor.

Bu bağlam da tüm yazarlara, editörlere ve teknik ekip’e bize bu imkânı sunan milliyet com tr.ye şükranlarımı sunuyorum.

Sağlıkla, mutlulukla var olmanız ise en büyük temennim.