Bodrum

Tahta masanda yanan mum, tablanda biriken kül. Esnafın imalı hoşgeldiniyle hadi gari dediğin dün, Bonjourla başlayıp, Sabaah el kheer ile kadehinde biten gün.

Gelenin gidenin çok oldu, adımlanan o taşlı yoldu. Beyazınla iç açan çatısız sakız sığınak, mavinle derinlerde dinlenirken biriken sakin uzun bekleyişti.

Seramikten şiirlerlerle gelmişler, arasında Ulus Ulus şairler koyda biraradalar. Sarnıçlarda kilitli sanatçılara anı olsun diye verilecek armağanlar.Kaleden el sallar antik tiyatroya Halikarnassos lu Herodotos seslenir; “İnsan Tanrısal kaderin oyun topudur” diye.

Ödülü ölüm olmaya! Hali harap halikarnasın , gözyaşını savurur yeldeğirmenleri de, gıkını çıkarmaz, sevgisizlikten şikayet etmeden döner.Neşe tanrısının kav ından gelme şarap yudumlanır kaseden, haberi var Antik Tanrı ların dillerdeki entelektüel tasadan.

Uğrak yeri kafeterya nın , raflarında yunuslar yüzen kitaplığında, orta kahve okkalı edebi sohbette , ham perdeden dantel gölgeli masada.Deriden pufunda pofidik lobi buluşmaları , pipolu günlük gazete zamanları.Şah kıpırdayamaz mat tehtidi altında.

Zeytinyağıyla olmuş , güneşte açan kabak çiçeğine dolmuş öğle vakti , buğulanmış bira bardağından yudumlanan kumaş peçeteli atıştırmalar.Kestirmeli biraz hamakta ki , akşama doğru tavla oynamaya gelir Neyzen , yanında ney i .Yetiştir yetiştirebilirsen lafı derviş in eşref saatinde , salla zarı.Sıkıldın mı in denizin kenarına, tekneden kotradan bulursan fırsat balık tutmayı dene.Kaç kez yem takarsın iğneye de kaçarım, büyüğüm! der misinaya rastgelip takılan Turna. Seviyorsunda mavisinden yolculuğa çıkmayı tekneyle, bir anfora düşü kur uykunda açılırsın engine.

Akşam planları bilmem hangi bar ında bağrına basan.Bitez yalısına varmadan, Vücuda dalga dalga yayılan Bodrum Bodrum diye bas bas bağıran.

Yakamozların göz kırpışlarıyla gece sona ererken sabaha , begonviller salınmakta bakışları hakeden edalarıyla.

Bir daha Bodrum a vira bismillah la.