Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Temmuz '13

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Borca dayalı para sistemi ve bankacılık ile ilişkisi

Bugün Borca Dayalı Para Sistemi ve biraz da kısmi rezerv sistemiden bahsetmek istiyorum. Aslında tüm insanların bildiği ama farkına varmadığı bir yapı yüzyıllardır dünya ekonomisini yönlendiriyor. 7 milyar nüfuslu dünyayın sınırsız ihtiyaçlarını sınırlı kaynaklarla karşılamak imkansız olduğundan buna bir çare bulmak lazımdı. Paranın evrimine bakarsak takas ekonomisinden, para yerine kullanılan eşyalar, sonra değerli madenler ve son olarak banknot. Bunların içinde arzı sonsuz olan banknot bugün kısmi rezerv sistemi ile birlikte insanların sınırsız ihtiyaçlarını karşılamaya devam ediyor.
 
İşletmeler yatırımlarının tamamını özkaynakları ile yapmak yerine çeşitli finansal kaldıraçlar kullanarak riski dağıtıyor. Bankalardan aldığı borçlarla hem likidite değerleri dengede tutuyorlar hem de riski azaltıyorlar. Bankalar ise kullandırdıkları krediden faiz geliri elde etmenin yanında borç olarak verdiği paranın tekrardan kendi bankasına gelmesini sağlayarak aynı parayı başka birisine borç veriyor. Böylece hızlı bir şekilde para üzerinden para yaratıyor.
 
Çağımızın en yaygın politik ve ekonomik söylemi "düşük faiz oranı" saplantısıdır. Düşük faiz oranları zenginliğe götüren yol değil, zenginliğin vermiş olduğu bir ödüldür. Sadece bir göstergedir. Merkez Bankalarının bastıkları paralar banka kredilerini arttırır. Kredilerde genellikle reel ekonomiye gitmek yerine tahvil ve bono piyasalarına gitmeyi tercih eder. Bu şekilde artan tahvil fiyatları faiz oranlarını düşürür. Birileri size şu hisseleri veya şu tahvilleri alın diye telkinde bulunur. Piyasada bir efsane yaratılır. Düşünün ki bir bankanın hisse senetlerini veya tahvillerini almaya başladınız. Alımlar arttıkça bankaların kaynaklarında artışlar olacak. Borsa değerleri yükselecek. Artan kaynaklar banka kredilerini arttıracak. İnsanlar tahvil alıp piyasaya para sürdüğünden düşen faizler bankaları pek etkilemez. Nasıl olsa kredi için aldığı faiz mevduata verdiği faizden daha fazla... Piyasada borsa tepetaklak oldu diyelim. Tahviller satılmaya başlandı. Bankanın piyasa değerinde düşüş oldu. Faiz oranları yükseldi. Eğer bankalar aktifleri ile pasifleri arasındaki dengeyi sağlamış ise bu durumdan da kazançlı bir şekilde çıkacaktır. Tahvil fiyatları düştüğünde yüksekten sattığı tahvilleri ucuza alıp borcunu kapatabilir. Artan faiz oranları ile bankaya mevduat çekebilir. Çektiği mevduat ile kredi kullandırmaya devam edebilir.
 
Nasıl ülkeler yıllardır enflasyon canavarı ile mücadele ederek deneyim kazandı ise bankalar da krizlerden gerekli dersleri aldılar. Dersini almayanlar ise sabit gelirli tüketim toplumu. İnsanlar tüketmek için çalıştırılır, tümü gerçek olmayacak bir rüya için yaşam standartları yükseltilmeye çalışılır. Sonuç hüsran ile sonuçlandığında ise ortadan kabarık banka kredileri ve devletin her alanda arttırdığı krediler vardır. Yani devlet hasta vatandaşları tedavi etmek yerine vurarak öldürmeyi yeğliyor...
 
Toplam blog
: 27
: 980
Kayıt tarihi
: 22.05.13
 
 

Cebi delik, gönlü zengin, kahkahası bol, hayatı sıradan ve sade yaşayan bir insan evladı. Ekonomi..