Borsada oynamanın kuralları

Eylül ayı geliyor denince hep aklıma öğretmen olmam dolayısıyla okulların açılması, kitapçıların harıl harıl çalışması, giyim sektöründeki canlılık, kısaca ekonomi üzerindeki tüm canlılık aklıma gelir. Eylül ayı esnaf için bereketli bir aydır, yaz tatilinin bitmesi ve sonbaharın gelmesi ile insanlar artık sıkı bir çalışmanın yolunu tutarlar.

Diyeceksiniz ki eylül ayı ile borsanın ne alakası var. Yaklaşık 16 yıldır borsa işi ile yakından ilgileniyorum. Bir çok hisse aldım sattım bu zaman zarfında. Bazen zarar ettim, bazen kar elde ettim ama genel olarak bakıldığında zararım söz konusu... Diyeceksiniz ki madem bu işten hiç bir karın olmadı neden bu yazıyı yazma ihtiyacı hissettin? Doğru bu işten bir karım yok ama 16 yıl sonunda en azından yemiş olduğum kazıkların toplamından çıkardığım bilgilerle sizlere yardımcı olmak istiyorum.

Borsada alım satım yaparken şunlara uyarsanız fazla zarar etmezsiniz. Biraz zarar da o kadar önemli değil...

Birinci kural; asla ihtiyacınız olan para ile hisse senedi alıp satmayın. Örneğin hesap kesim tarihiniz ayın 15'i siz kredi kartınızı 25'inde yatıracaksınız şunu 10 gün borsa da bir değerlendireyim de öyle kredi kartımı yatırırım diye düşünmeyin...

İkinci kural; hisse işine girme niyetiniz var mutlaka profesyonel olan kişilerden bilgi desteği alın, kendi başınıza kara vermeyin. Örneğin X marka TV'nin çok reklamı var bu hisse gelecekte iyi iş yapar diye atlamayın...

Üçüncü kural; hisse senedi alımı yapmadan önce bu konuda araştırmalar yapın. Örneğin borsa ile ilgil çıkan tüm dergi ve mecmuaları, borsa sitelerine girin...

Dördüncü kural; hisse alımı yapmadan önce hiçbir para yatırmadan kafanızdan birkaç hisse alın ve bu hisselerin 3-5 aylık performanslarını takip edin, bakalım sanal olarak kaç YTL karınız veye zararınız olacak. Örneğin 2000 lot İŞ C ve 5000 lot Sarkuysan hissesi almış gibi bu hisseleri 3-5 ay sadece takip edin bakalım kar ve zararınız ne olacak? Kesinlikle para yatırmayın sadece sanal olarak izleyin...

Beşinci kural; ilk dört kuralı yerine getirdik artık hisse senedi almam gerek ben de bu işe girmeliyim diyorsanız bir aracı kuruma giderek hesap açtırınız ki aracı kurumla çalışmak en iyi, en hızlı yoldur. Örneğin dağın tepelerinde çalışıyorsanız aracı kurumunuza telefon açmak suretiyle aracı kurumunuzdan bilgi desteği sağlayabilir ve çok çabuk hisse satışı yapabilirsiniz.

Altıncı kural; bilancosu iyi gelebilecek şirketleri tahmin ederek bilanco yükselişlerine bağlı yükselişlere yatırım yaparak bu işten karlı çıkabilirsiniz. Genelde şirketler 3 aylık performanslarını SPK'ya bildirme zorunluluğu vardır, bu bilanço dönemlerini iyi takip eden kişiler bu işlerden oldukça kazançlı çıkabilirler. Örneğin X hissesi ocak-şubat-mart dönemine ait bilgileri en geç 40 gün içerisinde yani 3 ayın bitiminden itibaren 40 gün içinde 10 mayısa kaadar SPK'ya bildirme zorunluluğu vardır. İşte biz bu hissenin çıkacağını düşünüyorsak bu tarihler gelmeden bu hisseye yatırım yaparsak bu işten kazançlı çıkabiliriz.

Yedinci kural; borsada iyi kazabiliriz bu mümkündür ancak ihtiyatlılık ilkesi gereğince tüm paramızla borsayı götürmeden ziyade belli bir miktar paramızla devam edip kazançları bir başka yatırım aracında değerlendirmemiz olası çöküşlerde tümden zarar görmemizi engelleyecektir. Örneğin 15000 YTL ile borsaya girdik ve paramız 6 ayda 25000 YTL oldu kazandığımız 10000 YTL'yi likit fon, yabancı para, faiz gibi yatırımlara yönlendirirsek, ana paramızla yolumuza devam ederiz ve olası krizlerin etkisini kenara attığımız para ile aza indirgemiş oluruz.

Sekizinci ve son kural... Büyük çöküşlere yakalandık ne yapacağız? Bence en makul hareket paniğe kapılmadan beklemek... Borsa bir gün daha önce geldiği yere mutlaka gelir... Sabırlı bir şekilde de beklemeyi bilmek gerekir.

Yok arkadaş ben bu kadar karışık işlere gelmem diyorsanız o zamanda sağlamcıların yaptığı gibi, faiz, likit fon, yabancı para ve altın sizleri bekliyor....