Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

08 Nisan '13

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Boş Çerçeveye 125.000 Dolar

Boş Çerçeveye 125.000 Dolar
 

boş çerçeve


Günlük gazetemin birinci sayfasında resim sanatı ile ilgili bir haber: " Boş çerçeve'yi anlattı: "Ne mutlu Bana" dedi...... Bedri Baykam New York'ta açtığı bir sergide boş çerçeveleri sergilemiş ve üstelik bunlardan birini Murat Ülker'e 125.000 dolara satmış. Şimdi sorulacakmış: "Bu sanat mı?" Sanatçı da bu soruyu sordurmakla kendi amacına ulaşacağını belirtiyor ve devamında da, kavramsal sanatın kurucusu  Duchamp'ı bile kıskandırabileceğini iddia ediyor.

Ben bu yazımla, Baykam'ın yeni bir şey icat etmediğini ve bu tür girişimlerin kavramsal sanat bağlamında daha önce de denendiğini irdelemeyeceğim. Bundan çok daha önemlisi: Bu girişimlerin ne işe yaradığının anlaşılmasıdır. Görünen o ki; Baykam sadece, (haklı veya haksız) bu tartışmayı açmakla  3-0 öne geçmenin gururunu yaşıyor, ama bunun toplumsal kazanımlarına değinmiyor. Bu nedenle de bilinçlendirilmemiş toplum, sanatı sahiplenme ihtiyacı hissetmeyip, büyük bir hazineden mahrum kalıyor.

Görülüyor ki; boş bir çerçeve, görüldüğü gibi "boş" değilmiş.Bize bazı şeyler düşündürebilyor, hayal gücümüzü tetikleyerek yaratıcılığımıza katkı sağlayabiliyor. Resim sanatı da diğer sanatlar gibi değişim ve gelişime açıktır.Dün ekoller varken şimdi sınırsız özgürlükle yeni yaratılar peşindeyiz. Eğer alışılmışın dışında çılgınca şeylerle karşılaşıyorsak bunları düşüncenin sınırsızlığına bağlamalıyız. Bunların çoğu sanat olmasa da, olabilirlikleri hatırlatmaları ile ufkumuzu açarlar, zekamızı tetikler ve yeni şeyler bulmamıza katkı sağlarlar.

Sanatçı dediğiniz, doğuştan yetenekli duyarlı kişilerin bu tür buluşları yaşadıkları çevreye uymasa da anlayışla karşılanmalı. Kişisel bir yaratıcılık yansıması olarak algılanmalıdır. Bu konularda kuru hayal peşinda olanlarla show yapanları da mutlaka gelecek zamanlar ayıklayacaktır.

Bence boş bir çerçeve resim sanatı açısından bakıldığında"resim" sayılamaz. Ancak genel sanat felsefesi için ufuk açıcı bir örnektir. Bunları sabırla takip etmeliyiz. Benzeri uygulamaları, moda tasarımlarında sıkça görmekteyiz. Öyle tasarımlar gördük ki; çoğu giysiye dönüşmedi.Teşhirden sonra unutulup gittiler. Konumuz olan "çerçeve'nin de, öyle boş olarak bir evin salonunda yer alacağına inanmıyorum.

Sanatta aşırılık olarak nitelenen bu tür olayların show ve reklam tarafına değinmeyeceğim. Sadece sanat açısından yorumlayarak katkı sağlamaya çalıştım. Resimle ilgilenip üretimlerini sürdürenlerin böyle haberlerden etkilenip umutsuzluğa kapılacaklarını sanmıyorum. Medyamızın, boş çerçeveye gösterdiği duyarlılığı dolu çerçevelere de göstermesi, resim sanatının toplumla kucaklaşmasına katkı sağlayacaktır. Herkese sanatla barışık mutlu bir yaşam dilerim.

 

 

 

 


  

 
Toplam blog
: 163
: 1230
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

1941 yılında Trabzon'da doğdum. 1961 Erzurum Yavuz Selim İlköğretmen Okulunu bitirdim. 1965 A..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara