- Kategori
- Blog
Boşalan Ruh ve Elveda!
resim.www.trplatform.org
Dostlarımın son yazılarındaki hüzün, sevgi, aşk ve tebessümünü, yoğun duygusallığını,
ben içe dönüklüğe verdim.
Bir bıkkınlık var, bir yorgunluk… Bunu hissediyorum…
Mevsimden mi yoksa?.. Havadan mı, sudan mı?
Sanal kavgalardan, ülke gündeminden ya da hayattan mı?..
Ruh içe dönmüş belli…
Her yürek, kaleminden çıkan her satırda sanki etrafına bin sitem göndermekte…
İsyan etmekte didişmelere…
Blogun Pirleri yetişin!
Ey Necip insanlar!
Melekleriniz öpsün yine gönülleri!
Bal damlasın, tebessüm etsin yürekler!
Mesut olsun, hem okuyan hem yazan..
Böyle olsun yolumun diğer yarısı da!
Ay olsun yüreğiniz can olsun...
Ve benim özlemlerim.. Tüm dostlarım...
Ben de iş hayatımdaki yoğunluğumun esiri oldum bu sıralar ve dostlarımın yazılarıyla dağıttım efkârımı:
anlattım rahatladım; okudum ferahladım…
Halbuki yazılardan uzaklaşırım sanmıştım, dostlarımdan... Ve anladım ki bu, imkânsız gibi bir şey...
Yazdığım gazeteyi ihmal ettim;ama sizleri asla! Denedim, olmadı!...
Radyomu seyrederken geçti aklımdan bu düşünceler... Lambalı radyom benim, 20 yıllık dostum..
Ve radyomdaki buğulu ve büyülü ses eşliğinde bir mısra doladım dilime:
“Sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç!”
Ve şiirlerime daldım yine…
Ölü zamanlardan kalan yaprakları kokladım bu akşam!
Pencereden bakışmalarla başlayıp sevdalandığımı sandığım komşu kızına elveda demenin,
onun genç kız gururunu ne kadar incittiğini, nasıl da umutlarıyla oynadığını hatırladım.
Ve bende toy bir vicdan azabı…
Bu aşkın tek suçlusu bendim, biliyorum.
Bende düşünce, bende arabesk...
Ve bende felsefeye, bende kitaba, bende hayatın simyasını çözmeye adanmış 19 yaş heyecanı…
Ben artık yıldızların kaydığı volkan değilim!
Sokağında olmayacak ayak seslerim.
Tül perdenin peteklerinden
Odana yağan ışık, artık ben değilim…
Elveda meleklerin titrediği kız!
Göğsümün dalgalarında boğduğum
Deli kanımın heyecanı bir zamanlar..
Dağlılaşmış dudaklarımdaki son kavgam elveda!
Senin hiç günahın yoktu inan!
Kurşunlarımı dilaltında sakladımsa,
Bunca yıl yüreğime sapladımsa hançerleri..
Vicdanın tuzudur yanaklarıma akan
Sevda şişlerinin izidir gözlerimdeki…
…………
Gökkuşağın katmer katmer kararmasıyla ellerimden,
Vazgeçtim arzuların gönlüme sızan şebnemlerinden.
Bugün ben kül oldum dilerim yarın da sen…
Unut “karçiçeğim!” bestesini bu türkünün, unut!
Kır artık aynaların yalancı yüzünü
Sil beni mutluluk köpüren yağmur gözlerinden,
Kalbimdeki sarsıntı, ötelerin ötesinden…
Haziran’92
Blogtan girdi ruh boşalmaya, ilk elvedama sığındı...