- Kategori
- Futbol
Bosna'ya da geçmişler olsun...

ajansspor.com
2010 Dünya Kupası eleme gruplarında milli takımımızın önünde play-off oynama hakkı elde eden Bosna Hersek, elemenin her iki ayağında da rakibi Portekiz’e 1-0’lık skorlarla yenilerek tarihi fırsatı kaçırmış oldu.
Türk halkı bu kez bizi elemelerine rağmen –geçmişten gelen tarihi bağlar ve kültürel akrabalıklardan olsa gerek- duygusal bir şekilde Bosna Hersek’in yoluna devam etmesini arzu ediyordu. Öyle ki; ulusça seyirci olarak kalacağımız Güney Afrika’daki turnuvada büyük ihtimalle de fahri takımımız olacaktı Bosna Hersek.
Bosna Hersek play-off maçlarında dünya yıldızları C. Ronaldo’dan yoksun zorlu rakibi Portekiz’e karşı, direnemedi. Deplasmandaki ilk maçta birçok gol pozisyonundan yararlanamayan Bosnalılar, evlerindeki maçta da çok istekli ve mücadeleci bir futbol sergilemesine rağmen gol aradığı dakikalarda kalelerinde gördükleri golle gardlarının düşmesiyle maça da bir nevi havlu atmış oldular.
İlk maçta direkten dönen üç top adeta Bosna’nın kaderini çizmiş oldu.
Bosna’nın bu turdaki mücadelesi, bizim futbolumuzdan zorlu maçların bir örneği gibiydi. İyi futbol, mücadele ve gol ararken, rakibi abluka altına almışken yenen bir gol ve aranan başka baharlar… Tıpkı zorlu İspanya maçlarında yaptığımız gibi.
Portekiz’in karşısına Bosna değil de biz çıkmış olsaydık ne olurdu acaba? Aslında daha iyi olduğumuzu düşündüğümüz Bosna’nın yapamadığını yapıp finallere kalabilir miydik?
Futbol kalitesi olarak bunun mümkün olmadığını söylemek takımımıza büyük haksızlık olur. Benzer atmosferli bir ikili eleme eşleşmesinde takımımızın önündeki tek engel –klasik tabirle- kendisi olurdu. Yüksek atmosferli ve elemeli maçlarda oyuncularımızın sinirlerine hakim olamadıkları ve sürekli stres altında oldukları bir gerçek. Ki bu tip maçlarda oyuncularımız taktikten çok terapik hazırlığa ihtiyaç duydukları da sayısız örneklerle ispatlıdır.
Özetle; Bosna’nın bizim yapamadığımızı yapmasını ve Güney Afrika’ya gitmesini isterdik. Ama olmadı maalesef. Bosna tarihinde bir ilki yaşamaya ramak kala gerçek dünyasına evine döndü.
Geçmiş olsun Bosna…
Buraya kadarmış... http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=202261