- Kategori
- Deneme
Böyle buyurdu şiir!

______________________________________________________
Böyle Buyurdu İnsan Böyle Buyurdu Şeytan!
Şiir, abuzambağım... aryalar söyleyenim... güneşin koynunda eriyen incecik ruhum, boynuma dolanan yağlı urganım, ayağımın altından kayan taburem, idam sepham benim...
Şiir olmayana şiir diyemem ki ...
Bir şeyin ardı, ötesi var
Meyhanelerde yananlar
Kırmızı çiçekli masa örtüsünün
Üstüne mey dökülmüştür..
Şişeler kafalara vurulmuş, kırılmıştır..
Böyle buyurmuştur şeytan, duman
Kötülüğün anası, babası gaddar
Şeytan bencile hâkim olduğu zaman
Acı yerine duygusuzluğu bırakıyor
Kalbiniz atmayı bıraktığı zaman
Böyle buyurmuştur yalnızca rüzgâr!
Yol alırken ördekbaş-l-ı bir gemi eşk denizinde
İnsanlar hüzünlerini bağışlama derdindedir
“Bir alay şâ‘ir-i şâ‘ir şi’âr “ ercesine
Dünyada bi mis kokulu çocuklar kaldı, ah manika..
'Aşkın amentüsü'
Sesimi duy, kulak ver!
Alın teri dökmeyene, için için yanmayana,
Fırtınayla koşmayana, yağmur altında ıslanmayana, sular gibi taşmayana
Sokaklarda çıplak ayak dolanmayana, yoksulla ekmeğini paylaşmayana
Çöllerde kaybolmayana, vahada bulunmayana, dağ başında tamtakır kalmayana
Köklerinle derinlere dalmayana , parmaklarınla bulutları okşamayana
O nehirden bu nehirle okyanusa kavuşmayana
Cennette kalmayana, cehennemde bir kuyu adı anmayana
Gül bahçesinde gül olmayana, diken üçün kavga dövüş etmeyene, ardından gülümsemeyene
Sadece aşk diye aşk tozuna bulanmayana, sevda duraklarında soluk almayana
Sözün özü; hak etmeyene
Verme paye...
Nil Alaz