Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ağustos '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bu bir haykırış! lütfen kulak verin...

Bu bir haykırış! lütfen kulak verin...
 

Bu sabah yine işe binbir telaşla işe gitmek için evden çıktım. Fazla vaktim oladığı için her sabah kahvenin önünde duran taksiye bindim. Güzel günaydın dileklerim yarıda kaldı. Taksicinin sinirleri bozulmuş inanılmaz gergin. Başladı veryansın etmeye. Dur ne oluyor demeye kalmadan başladı anlatmaya. Kahvenin yanında ki çorbacı sabah dükkanını yeni açmış. Adamın biride dükkandaki tuvaleti kullanmak istemiş. Dükkan sahibi tuvalet temiz olmadığı için adamı içeriye alamayacağını söylemiş. Buna sinirlenen müşteri dükkan sahibine sen beni nasıl içeri almasın diye BIÇAK ÇEKMİŞ.

Taksici öyle üzgündü ki.

Aynen şunları söyledi “Ne hoşgörü kaldı birbirimize gösterbileceğimiz ne de saygı abla, artık kimse birbirini sevmiyor bu memlekette. Ne yapacağız biz?”

İşin ilginç yanı ise ben bu yazıyı dün yazmıştım. Ve bugün bunları yaşayan o çorbacı belki yarın o ben olacağım.

Tam anlamıyla sevgisiz bir toplum oluyoruz.

Sevilmeye bu kadar ihtiyacımız olduğu zamanlarda neden bu kadar ihanet ve aldatılma haberleriyle karşı karşıya kalıyoruz. Eşlerin birbirine güveni kalmadı. Sadece magazin basınında değil günlük hayatta bile öyle hikayeler duyar olduk ki kimin eli kimin cebinde belli değil. Evlilikler bile sıradanlaştı. Günümüz çocuklarının moda aile yapısı genelde boşanmış ailelerden oluşuyor. Herşey yüzelsel artık. Bütün ilişkilerimiz. Pek çok şeyi unutuyor gibiyiz. Herşeyin hızla tüketildiği bu devirde sevgi, aşk, dostluk, arkadaşlık kavramları da nasibini alıyor ve önemini yitiriyor. Yerini ihanete, aldatılmaya bırakıyor.

Nedir bu tahamülsüzlüğün sebebi? Bu kadar mı zor insanların birbirini sevmesi ve idare etmesi?

Yoldan toz kaldırdığı gerekçesiyle insanlar birbirini öldürür oldu. Sokakta yürürken bile paranoyaklar gibi sağımızı solumuzu kontrol eder olduk. Hırsızlar, dolandırıcılar, yan keseciler korkulu rüyamız oldu. Eskiden kapılarımızı sadece kitlediğimizde bizden başka kimsenin o kilidi açmayacağından emin olurduk. Artık bırakın kapılara tek kilit atmayı, yüz yerinden kitlenen kapılar, extra güvenlik önlemleri ve güvenlik sistemleriyle yaşar olduk. Kim için bu sistemler, güvenlik önlemleri ?

Yine kendi insanlarımız için.

Bize neler oluyor böyle? Neden sürekli kendimize zarar veriyoruz?

Bu kadar da olmaz dedirten her haber artık bizi hiç şaşırtmıyor.

En çok kenetlenmemiz gereken bu günlerde yine zararı en çok kendi kendimize veriyoruz. Banka kuyruğunda bile kavga ediyoruz birbirimizle. Trafik bile tam bir keşmekeş. Restoranlarda yemek yerken bile yüz kere düşünüyoruz acaba içinde ne var diye. Organ mafyaları yüzünden çocuklarımız parklarda rahat rahat oynayamıyorlar. Her an başımıza kötü bir şey gelecekmiş gibi tetikte yaşamaktan bıktık.

Ne olur birbirimize olan güvenimizi geri kazanalım. Çok zor olmasa gerek.

Biraz hoşgörü, biraz saygı çokça sevgi ve anlayış.

Biz millet olarak hep kenetlenmesini bildik. Bu zor günlerimizde lütfen birbirimize yardım edelim ve yaşadığımız hayatı daha da çekilmez hale getirmeyelim.

Lütfen.

 
Toplam blog
: 139
: 3267
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

Ya herşeyim ya hiçim.... Birbirinden güzel fotoğraflarıyla yazılarımı destekleyen canım arkadaşı..