Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ekim '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bu dünyaya neden geldik?

Bu dünyaya neden geldik?
 

Günün sona erdiği noktaya doğru


Bu dünyaya neden geldiğimizi açıklayanınız var mı?

Kimler tarafından getirildik ve yine kimler tarafından alınıp götürüleceğiz.

Ben bunların tartışmasını yapmayacağım. Aklımda ki önemli bir soruya cevap arayacağım. Bu dünyaya neden geldik derken…

Acaba çalışmaya mı geldik?

Buraya rüşvet almaya mı geldik?

Yoksa buraya dünyamızı kirletmeye mi geldik?

Yalnızca porno yayınlarını izlemek, yazılarını yazmak, okumak için mi buradayız?

İnsanlığımız iyiliği ve kötülüğü ne derece ayırt edilebiliyor.

Kimilerimiz dehşeti yaşıyor, bazılarımız adam öldürüyor, cinayet işliyor, bazı kızlarımızın da tecavüze uğrayıp da töreye kurban oluyor.

Bu vatan için millet, Sakarya demeden korumak ve kollamak adına canlarını hibe ediyorlar gencecik yaştakiler. Esasında burada bir nokta koymak istiyorum. Neden bu kadar genç insan yok oluyor. Karşısın da düşman mı var? Elbette bir terör örgütü var. Pekiyi bu terör örgütü niçin orada ve kimin adına çalışıyor. Vardır elbette bir bağlantısı.

Kimilerimiz de var insanlık adına faydalı işlerle uğraşıyor. Önümüze çok olanaklar sunuluyor. Mesela icatlar. Çevremizde bulunan her buluştan faydalanabiliyoruz. Ulaşım, haberleşmeler de bu buluşlardan faydalanıyoruz.

Kimilerimiz de sanatçı. Ne demeye sanatçı ki. Dünyayı güzelleştirmek için mi?

Birçoğumuz da sporcu. Futbolcu, basketbolcu vs,

Ama hepimiz bir şeyler yapıyoruz, vatanımıza faydalı olmak için.

Evet, bu dünyaya bunun için mi getirildik?

Bir misafir gibi geldik gidiyoruz. Daimi değiliz ya. Herkesin gittiği yere toprağın altına gideceğiz eni sonun da. Yani ölmeye geldik. Ölümü yaşamaya geldik.

Doğduk. Bebektik. Büyümeye çalıştık. Büyüdükçe bebeklikten çocuk olduk. İlkokula başladık. Bize ilk öğretilenler a, b, c idi. Okumayı ve yazmayı söktük. Matematiği öğrendik. Toplama, çıkartma filan. Derken ergenleştik. Vücudumuz da değişimler oldu. Erkekler sünnetlendi. Pipilerin ucu azıcık kesiliverdi. Kız çocuklar genç kız oldu. İlk aşklar doğdu. Kim bilir ne aşklardı onlar. Kimilerimiz aşklarını gizledi. Kimileri süslü kağıtlara aşklarını yazdı. Gençleştik. Erkekler yakışıklı, kızlar güzeldi. Derken her birimiz üniversiteler de mesleğimizin tahsilini gördük. Tıp okuyanımız doktor, öğretmen okulunda okuyanımız öğretmen, hukukta okuyanımız avukat oldu. Kimimiz tahsil gördüğümüz meslekte kaldı, kimimiz başka işlerle uğraştı. Çalıştık, para kazandık. Karşımıza çıkan anlaştığımız kişiyle evlendik. Çoluk çocuğumuz oldu. Onları kimilerimiz büyüttü, kimilerimiz büyütmeye çalışıyor. Kimilerimiz de çocuklarını evlendirdi bile torun sahibi oldu. Emekli olup zaman geçiriyorlar. Hayatın son yıllarını yaşıyorlar.

Ne çabuk geçti değil mi? Hayat denilen şey. Göz açılıp kapanıncaya kadar.

Hepimiz yaşayacağız ölümü. Acı çekerek ya da çekmeden. Ama ne zaman? Bilmem ki. Ölümü yalnızca Allah bilir.

Öleceğimiz günü bilemiyoruz. Ve bir gün kapı çalacak açacağız kapıyı karşımızda Azrail. Bizi götürmeye gelmiş. Cami havlusunda musallat taşının üstünde bizler tabutun içindeyken hoca efendi soracak. “Hakkınızı helal ediyor musunuz?” Evet, mi? Hayır mı? Evet diyenler ediyoruz diye seslenecek. Ya hayır diyenler. Ya orada olmayacaklar, ya da seslerini çıkartmayacaklar.

Bizler musallat taşın da gömülmeyi beklerken diğer taraftan sancısı tutmuş bir anne adayı karnından yeni bir hayata merhaba diyecek bebeğini dünyaya getirmeye hazırlanıyor olacak kim bilir.

A bebeğim bu dünyaya niye gelirsin ki. Neden gözlerini açarsın.

Bilir misin bu hayatı. Yoksa güzel mi geçecek sanarsın.

Bu hayatta neler mi var?

Yalancılık var, çekememezlik var, adam öldürmek var, terör var ve sonun da küresel ısınma var.

Daha bundan 50 yıl kadar önce herkesin altında araba yokken elbette trafikte yoktu. Hava kirliliği de yoktu. İnsanlar birbirleriyle saygılıydı.

50 yıl sonrası da daha kötüsü olacak.

Ben yaşadığımız hayatın daha kötüsünü düşünemiyorum.

Şimdi soruyorum. Bu dünyaya neden geliriz ki?

 
Toplam blog
: 540
: 3176
Kayıt tarihi
: 02.01.07
 
 

Hiç bir motorlu araca binmeyi sevemedim. Daha doğrusu sevdiremediler. Onun yerine iki tekerlekli ..