Bu Gençlerde iş var: Gençlerbirliği:2 Trabzonspor:2

Uzun zamandır Galatasaray maçları dışında maç yazısı yazmamıştım. Zaten çok zaman da izleyemiyorum. Ancak bugün fırsatım oldu ve maçı izledim. İzlemişken de yazayım bari dedim. Bilmem iyi mi ettim.

Önce dış görünüşten başlayalım. Trabzonspor’un yeni formasını çok beğendim. Güzel ve şık duruyor. Reklamlar da itinayla hazırlanmış, göz zevkini bozmuyor. (misal bizim MOR renkli formadaki ÜLKER reklamını hiç beğenmedim, ahengi bozmuş). Gerek sırttaki gerekse öndeki reklamlar formanın şıklığı ile uyumlu. Gençlerbirliği’nin forması artık klasik tabir edilen cinsten olduğu için çok yoruma gerek yok.

Oyuna geldiğimizde maç başlar başlamaz Trabzonsporlu futbolcular da formalarının şıklığına eşlik edercesine şık bir oyun ile gözlerimize bayram ettirdiler. Gençlerbirliği daha seyirciyi selamlama faslından oyuna geçememişken Trabzonspor 1-0 öne geçiverdi, Umut’un asisti Gabric’in ayağından gol oldu. Fırtına durmadan devam ediyordu. “İşte Karadeniz fırtınası dedikleri” dedirtecek cinsten hem de… Dakika 16’da Colman ile ikinci gol geldi, asist yine Umut’tan: 0-2

Gollerden sonra unumu eledim, eleğimi astım diye düşünen Trabzonsporlu futbolcular sahadaki üstünlüklerini yavaş yavaş Gençler’e kaptırmaya başladı. Önce topla oynama yüzdesi Gençler lehine değişti, ardından da skorboard. Mustafa – Burhan – Harbuzi üçgeni üretimi şık bir gol ile Gençlerbirliği’nin oyuna tam anlamıyla dahil olduğu sinyali alıcılarımıza ulaştı.

Her ne hikmetse ilk yarının son 10 dakikasını yarı uyur vaziyette izledim. Sahadaki futbolun uyutucu etkisi olduğunu ima etmiyorum, belki ben fazla yorgundum. İkinci yarıya Alanzinho değişikliği ile başladı Trabzonspor. İlk golü atan Gabric’in yerine girmişti. Ancak hoca kendisinden memnun kalmadı sanırım, çünkü 80.dakikada onu da Yattara ile değiştiriverdi.

İkinci yarıda oyunun hakimiyeti belirgin bir şekilde Gençlerbirliği’ne geçmişti. Trabzonsporlu futbolcular çareler üretmeye çalışıyorlar ancak şaha kalkan Gençlere karşı da gelemiyorlardı. Gençlerbirliği iyiden iyiye tehlikler yaratmaya başladığında zaten ikinci golü de attılar. Bilal serbest atışta doğrudan kaleye vurdu ve falso alan top doksana yakın yerden ağlarla kucaklaştı, hasret giderdi.

Golden sonra Trabzonsporlular canlanır gibi oldu ama kısa sürdü. Yattara girince değişirler sandık ama yine değişmedi. Gençlerbirliği bastırdıkça bastırdı.

Uzun lafın kısası Gençlerbirliği galibiyeti kaçıran taraf oldu. Karadeniz fırtınası denizin olmadığı Ankara’da esemedi haliyle. Kısmetse başka maça diyerek sahayı terk ettiler. Gençlerbirliği bu haftayı da yenilgisiz geçerken, “Bu gençlerde iş var” dedirtti. Tebrikler…

Maçın üçlüsü: Harbuzi - Colman - Gabric
Maçın yaşlısı: İlhan Cavcav (bravo, bu yaşta hala dinç ve hala işinin başında:))
Maçın yabancısı: Yattara (Sakatlıktan yeni çıkmış olduğundan topu tanıyamadı)

Murat HACIOĞLU