Bu Güiza'nın derbisi olabilir.

Beşiktaş'ın oynadığı futbol ve aldığı galibiyet her iki takımın da motivasyonunu kırmış olduğunu tahmin ederek yazıma başlamak istiyorum. Mücadelelerin içinde "iradeyi teslim almak" diye bir gerçeklik vardır. Rocky aldığı onca yumruğa rağmen yere yıkılmadığı, düştüğü yerden anında ayağa kalktığı için rakiplerine şu hissi verirdi; "bu adama nasıl yumruk atarsam atayım, onu yenemeyeceğim." Beşiktaş Kocelispor maçında bunu gösterdi. Şansı da yanındaydı ki zaten şans isteyenin her zaman önünde gider.

Mustafa Denizli'nin saha kenarında futbolcularına nasıl bağırdığını ve şekilde şekile girdiğini gördük. Dünkü yazımda yazmadığım ama çok söylemek istediğim şeylerden biri de buydu. Bülent Korkmaz sahadaki hiçbir oyuncusuna Mustafa Denizli'nin bağırdığı gibi bağıramaz ki bu onun en büyük handikapıdır.

Bugün Sivasspor da kazanırsa Galatasaray ve Fenerbahçe'nin stresi biraz daha artacak.

Ancak bu bir Galatasaray - Fenerbahçe maçı. Çok büyük bir derbi ve her iki takımın da kendi arasında her maç yenilenen kapanmaz bir hesabı var. Hiçbir hedefleri ve şansları olmasa da bu yetiyor zaten.

Çok kestirmeden bir şey söyleyeceğim. Benim 35 yıllık futbol hafızam Fenerbahçe'nin çok başarısız olduğu böylesi sezonlarda derbilerde daima bir adım önde olduğunu hatırlatıyor.

Peki bu maç nasıl bir maç olacak?

Dün Bülent Korkmaz'ın nasıl bir psikoloji içinde olabileceğini tahlil etmiştim. Yaşadığı ikilem onun kadro kurgusunu, futbolcularının havasını çok etkileyecektir diye düşünüyorum.

<ımg src="http://www.yudum.org/img/fbgs.jpg">

Fenerbahçe nasıl oynamalı?

Ancak bu yazıyı Fenerbahçe nasıl oynamalı, nasıl kazanır ekseni üzerine oturtmak istiyorum.

Alex'in oynayacağı haberi Fenerbahçe'nin orta saha kurgusunu çok karıştıracaktır. Şimdi Aragones Semih mi Güiza mı diye düşünüyordur. Aslında çok kestirmesi var; her ikisini de oynatırsın olur biter.

Fenerbahçe hangi dizilişte olmalı sorusunun küçük bir cevabını düşünmek istiyorum.

		Volkan
Gökhan	Önder		Lugano	Carlos
	Deivid	Emre	Uğur
		Alex
	Semih		Güiza

Şeklinde bir kadronun doğru bir diziliş olduğuna inanıyorum. Zaman zaman Uğur'un içeri kat etmesini yazmıştım. Uğur, Tuncay'ın yaptığı gibi serbest oynamayı da denemeli. bir çok maçta dikkat ediyorum, Carlos ile Uğur aynı çizgide birbirleriyle çakışıyorlar. Birbirlerinin önüne geçiyorlar ve çoğu kademe kaçırıyorlar. Oysa yan yana da oynayabilirler.

Gökhan da Carlos da ileri çok hızlı çıkışlar yapabilen oyuncular. Onların sıkıntısı yalnız kalmaları. Oysa hücum hattında eğer sağdan ileri çıkılıyorsa Gökhan, Deivid ve Semih bir üçgen kurmalı, solda da bunu Carlos ve Uğurla birlikte Güiza yapabilmeli.

Galatasaray'ın güçlü tarafı orta sahası. O bölgede oynamayı seviyor. Kanatta en etkili silahı da Arda.

Galatasaray bir sürü forvet ile sahaya çıkarken Fenerbahçe'nin tek forvetle çıkması onu olsa olsa mahkum eder.

Volkan eliyle süratli ve uzun mesafeli oyun kurabiliyor. Özellikle Uğur'un kanadından başlatılacak atakların etkili olabileceğini düşünüyorum; çünkü Galatasaray'ın sağ kanadı hata yapabiliyor.

Fenerbahçe defansı yaparsa kişisel hatalardan gol yer diye düşünüyorum.

Yaptığım dizilişte Alex'in oynamama ihtimalini konuşmadık. Kuşkusuz Alex yoksa Fenerbahçe biraz daha defansif bir futbol oynayacağı Deniz kartını öne sürecektir. O zaman Fenerbahçe'nin oyun şablonu oldukça değişecektir.

		Volkan
Gökhan	Önder		Lugano	Carlos
Deivid	Deniz		Emre	Uğur
	Semih		Güiza

Aragones'in yapması gereken şey maça en asgari düzeyde müdahalede bulunmasıdır. Özellikle ileri ikili ile oynamamak gerekiyor. Oysa onun aklına ilk gelen oradan adam çıkarmak oluyor. Sonuç ne olursa olsun oyuncu değişikliklerini maçın son bölümlerine saklaması gerektiğini düşünüyorum. 75. dakikadan sonra.

Güzia'nın maçı

Sezon bitmek üzere. Güiza'dan daha bir hareket göremedi Fenerbahçe. Hani bazı maçların özel havası ve tılsımı vardır ya... Bu maç Güiza açısından bir dönüm maçı da olabilir. Milli maçın son beş dakikasında oyunun skoruna etki eden oyuncu olarak sahaya giren sonra geçen hafta gol vuruşu izlediğimiz Güiza'nın çıkış maçı bu olabilir. Semih ve Alex ile birlikte oynarsa çok pozisyon bulabileceğini de tahmin ediyorum. Güiza beklenmedik bir skora imza atabilir. Bir de şu var. Bu maç kaybeden potadan düşecek. Yani iki hafta sonra oynanacak Beşiktaş maçının hiçbir önemi kalmayacak. Orada iki gol atmaktansa bu maçta sonucu değiştirecek ve puan getirecek bir asist bile Türkiye'deki macerasını değiştirebilir. İki İspanyol'un günlerdir kaderlerinin bu maça bağlı olduğunu konuştuklarını tahmin etmek de zor değil.

Carlos'un tılsımı

Roberto Carlos sezon sonuna doğru üzerine koyarak büyüleyici bir futbol sergiliyor. İki sezondur ısrarla denediği o fantastik ve metafizik, çok uzun mesafeli golü bu maçta neden bulmasın?

Maç sonucu tahminim

Kuşkusuz çok zor bir maç Girişte de yazdığım gibi böyle sezonlarda oynanan maçlarda Fenerbahçe'nin daha başarılı olduğunu hatırlıyorum. Çünkü koca bir sezonu fiyakalı bir Galatasaray galibiyeti kurtarabiliyor. Hep 4-3'lük maçı konuşuyoruz. O bir kupa maçıydı ve Fenerbahçe o sezon kupayı alamamıştı. 6-0'lık maçın oynandığı yıl Fenerbahçe ligi çok kötü bir yerde tamamlamıştı. Bu yıl da görünen o ki ligin ilk iki sırasında Sivasspor ve Beşiktaş olacak. Diğerleri en iyi ihtimalle üçüncülük için mücadale ediyorlar. Fenerbahçe'nin elinde bir de kupa kartı var. O kadar.

Hafta arası Fenerbahçe'yi ziyaret eden Atkinson da koca bir sezon sadece Galatasaray maçında kendisini gösterebilmişti. Güiza'nın iki gol attığı ve Fenerbahçe'nin 2-0, 2-1 kazandığı bir maç olabilir bu. Belki de gönlümden geçen de bu olabilir tabii...

Galatasaray'ın Lincoln kartının sonuca olumlu ya da olumsuz anlamda nasıl etki edeceğini çok merak ediyorum. Futbolun ilahlarının eğer biraz adaleti varsa Lincoln'ü ödüllendirmezler diye içimden geçiriyorum. Yoksa koca bir sezonu disiplinsiz davranışları ile geçirmiş bir futbolcuyu ödüllendirmiş olacaklar. Bu Bülent Korkmaz'ın futbol düşüncesini de etkileyecektir.

Sabırsızlıklar 12 Nisan Pazar saat 19:00'u bekliyoruz. Detayları maç arasında ve sonrasında zaten tartışacağız.

Nice derbilere...

Uzay Gökerman