Dostluk kazansın

Sanırım tüm Türkiye bir kez daha hafta sonu oynanacak dev maça kilitlendi. Ne ekonomik kriz, ne işsizlik ne de her hangi başka bir şeyin önemli olmayacağı bir hafta sonu bizleri bekliyor.

İki ezeli rakip bu sefer Galatasaray’ ın stadında karşılaşacaklar. Karşılaşma öncesi yazacak o kadar çok kriter var ki hepsine burada değinmek mümkün değil sanırım. Türkiye’ de nedense özellikle bu iki büyük takımın maçları çok önemsenir. İster şampiyonluk kovalasınlar isterse bu sene ki gibi şampiyonluktan uzak olsunlar hiç fark etmez. Dev maç her daim önemlidir.

Bu sene ki lige bakacak olursak ligin en kötü performans gösteren takımı Fenerbahçe. Fakat puan tablosunda hâlâ üçüncü sırada yerini koruyor. Bu demek oluyor ki diğer takımlarda çok iyi işler yapmamışlar bu sene. Gel gör ki ezeli rakiple puanlar aynı, işte bu da işin cilvesi. Bu sene şampiyon olmak Fenerbahçe ve Galatasaray’ lılara Beşiktaş ve Sivasspor’ lulardan daha uzak. Fakat iddaa ediyorum ki bu maç öncesi bir çok fanatik şampiyon olmayı değil bu maçta kazanan olmayı istiyor. Bir çok fanatiğe göre bu maçı kazanmak şampiyon olmaktan daha değerli çünkü.

Kaybeden takım kalan maçları dua ederek ve sadece seyrederek geçireceği için iki takımında kazanma arzusu üst noktalarda olacak. Çok stresli geçeceğine inandığım bir maç. Her cephede stres hat safhada olacaktır. Maçtan sonra yenilenin başkanları gidebilir, teknik direktörleri gidebilir, bazı önemli oyuncularla bağlar kopabilir.

Aragones kötü gidişatı bu maçla unutturmak düşüncesinde olacaktır. İspanyol hoca stresli maçları kaldırabilecek kapasitede. Bülent Korkmaz içinse daha stresli bir maç olacak. Bülent hocanın futbolculuk hırsını teknik direktör olarak sahaya yansıtıp yansıtamayacağını maçta göreceğiz.

Takımların ikisinin de 10 numaralarının oynayıp oynamayacağı hâlâ belli değil. Alex sakat Lincoln şımarık. İkisi de takımlarının en önemli silahları. Teknik direktörlerin işi zor. Bu futbolcuları oynatsalar da oynatmasalar da yenilenin başına bela olacakları kesin.

Ben Galatasaray’ ın en büyük avantajının eğer Lincoln’ de oynarsa Baros ve Kewell üçlüsünün bir arada oynaması olarak görüyorum. Hızlı ileri uç Edu’ nun da olmadığı Fenerbahçe defansını oldukça zorlayacaktır. Fakat Fenerbahçe’ de buna karşılık olarak çift ön liberoyla oynayıp Galatasaray’ ı durdurup, hızlı toplarla Uğur ve Guiza gibi isimlerle kontraya kalkacaktır. Bu da hata yapan Galatasaray defansı için tehlikeli olan kısım. Fenerbahçe çift ön libero oynarsa Alex ya da Semih’ i kulübede görme şansımız yükseliyor tabii. Ben bu maçta Fenerbahçe’ li Deivid’ den patlama bekliyorum. Uzun süren bu sessizliği Galatasaray maçında bozarak henüz her şey bitmedi diyebilir. Galatasaray’ ın da skora etki edebilecek oyuncusu olarakta Arda’ yı görüyorum.

Emre ilk kez Ali Sami Yen’ de Galatasaray’ a karşı oynayacak. Bu maçta onun performansını kendi stresi belirleyecek düşüncesindeyim. Maçın stresine yenik düşerse maçı bitiremeyebilir. Stres yapmazsa galibiyet halinde Fenerbahçe’nin en çok çalışan ismi olacaktır.

Maçın skorunu tahmin etmek oldukça güç tabii. Rekabetin haricinde puan olarakta iki takımında çok kazanmak istediği ve kesinlikle kaybetmek istemediği kritik bir maç. Çünkü kazanana yola devam gözüyle, kaybedene ise buraya kadarmış gözüyle bakılıyor. Fenerbahçe böylesine stresli maçlardan puan almasını becerebilen bir takım. Bana göre yine puan almayı başaracaktır. İlk golü kim atarsa atsın, tabiri caizse o golün üstüne yatmak isteyecektir. Fakat diğer takımın kaybetmeme lüksü devreye girince bir golde onların bulması ve maçın berabere bitmesi çok normal.

Diğer bir ihtimalim ise şöyle ; Erken gelen bir golle takımların dengesi bozulacak ve maç daha gollü geçecektir. Sahasında oynayan ve kaybetme lüksü olmayan Galatasaray’ı gollü bir maç daha çok strese sokacak ve Fenerbahçe 2 – 3 ‘ gibi gollü bir skorla sahadan gülerek ayrılan taraf olacaktır.. Ne kadar doğru olursa olsun sonuçta bu bir Fenerbahçe’ li görüşüdür.

Benim tek isteğim bu maçta hakemin ya da taraftarların kötü olaylarının maça damgasını vurmaması yönünde olacaktır. Hangi takımlı olursanız olun ama ilk önce centilmen olun.

Bu vesile ile Avrupa’ nın ikinci en büyük kupası olarak kabul edilen FIBA Eurocup’ ta şampiyonluğa ulaşarak tarih yazan Galatasay’lı bayan basketbolcuları buradan kutlar, başarılarının devamını dilerim.

11.04.2009
Murat GÜLCEK