Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ağustos '13

 
Kategori
Futbol
 

Bu kadar belirsizlikte büyük başarı...

Bu kadar belirsizlikte büyük başarı...
 

Takımını Kurtaran Kaptan


Bir takımın akıbetinin ne olacağı, başkanının başına ne geleceği, teknik direktörünün kim olacağı ve forvetine kimin transfer edileceği bu kadar geç belli olursa, tabii ki dün akşam seyrettiğimiz maç gibi bir sonuçla karşılaşırız.

Fenerbahçe sezona nasıl hazırlanıyor bir düşünelim...

Şampiyonlar ligi kuraları çekilmeden hemen önce UEFA tarafından disiplin kurulu kararıyla Avrupa Kupalarından men ediliyor. Doğal olarak hemen bir kaos ortamı doğuyor. Tekrar şike konuşmaları, cezalar, takımın, başkanın, yönetimin geleceği tartışmaları başlıyor. Sonra CAS'ın aldığı garip bir kararla ön eleme maçlarına çıkabileceği belirtiliyor ama bu karar da bulutları temizlemiyor. Çünkü nihayi karar değil ve belki de tüm elemeleri geçse bile gruplara kalacağı sırada yine Avrupa'dan men edilebilir söylentileri mevcut.

Geçen yıldan beridir yargıtaya devredilmiş bir dava var ve Sayın Aziz Yıldırım'ın suçlu bulunup bulunmayacağı belli değil. Bunun üzerine bir de klüp üyelerinden birinin aldırdığı mahkeme kararıyla başkanlık görevi askıya alınıyor. Sonra bu karar kaldırılıyor ama bu konuda hala bir kargaşa söz konusu.

Çok tartışılan teknik direktör Aykut Kocaman, şok (!) bir istifa ile sezon öncesi hazılıkları başlamadan görevinin başından ayrılıyor (hoş ben bunu önceden söylemiş ve kendisine göre zirvedeyken(!) böyle bir şey yapıp istifa edecek demiştim) Onun yerine apar topar teknik direktör arayışlarına geçiliyor ve Sayın Ersun Yanal ile anlaşılıyor. Ama nedendir bilinmez son ana kadar bu açıklanmıyor. Bu arada teknik direktör belli değilken Holmen ve Kadlec gibi garip garip transferler yapılıyor.

Son yıllarda alışkanlık haline getirilen, ucu ucuna yapılan transferler bu yılda devam ediyor ve takımın en önemli mevkisi olan forvet daha bugün duyuruluyor. Allah'tan hazır olan Emenike alınıyor da, iki aydır ayağına top değmemiş Cardozo alınmıyor. (Ben her ikisinin de başarılı olacağı kanaatindeydim)

Yukarıda yazdıklarım göz önüne alınırsa sanırım herkes dünkü maçın bu şekilde geçmesini anlayacaktır.

Fenerbahçe'nin dün akşam son yarım saatteki performansı benim on yıldır gördüğüm en disiplinsiz haliydi. Bu kadar pozisyon veren bir oyununa neredeyse hiç denk gelmemiştim. Belki skorun vermiş olduğu rehavet, belki henüz hazır olmayışları bunda etkili oldu. Ama Volkan'ın olağanüstü kurtarışları ve karşı tarafın acemilikleri dün akşam bir hüsranı önledi.

Salzburg maçları birkaç önemli noktayı günışığına çıkardı. Acilen bir sağ beke ihtiyaç var. Ne Topuz ne de Bekir bu işi kotaramaz. Bu zaafı belki Salzburg değerlendiremedi ama bir sonraki turdaki rakip büyük ihtimal atlamaz. Keşke Ziegler'den saç rengine kadar hiçbir farkı olmayan Kadlec yerine sağ beke iyi bir futbolcu alınsaydı. Çünkü Hasan Ali Kadlec'ten çok çok daha iyi bir oyuncu. Ve üzerinde durulursa dünya çapında bir sol bekimiz olabilir. Sadece hataları üzerinde çalışılıp yetiştirilmeli. Ortasahada çok zengin bir kadroya sahibiz ancak hala ne oyun kurabiliyoruz, ne savunma yapabiliyoruz ne de atak. Christian takımın oyun kurucusuysa maalesef  bu takımdan fazla birşey beklemememiz gerekir. Holmen'in nasıl bir oyuncu olduğunu bilmiyorum. O yüzden yorum yapamayacağım ama bence orta saha; Emre, Meireles ve Alper'den kurulmalı. Eğer ki Alper yedekte tutulacaksa niye o kadar paraya transfer edildi. Emre ve Meireles de hem teknikleriye hem de tecrübeleriyle orta sahayı çok iyi organize ederler. Ve tabii ki Salih. Ben Salih'in ilk onbirde başlatılmamasını bir yere kadar doğal karşılayabilirim. Çünkü hem fizik hem de tecrübe olarak ondan çok daha üstün oyuncular kadroda mevcut. Ama son dakikalarda oyuna Selçuk alınıp Salih düşünülmüyorsa buna şiddetle karşı çıkarım ve ne yapıyorsun Sayın Yanal derim. Çünkü madem bu yıl Salih takımda düşünülmeyecek, o zaman yetişmek üzere kiralık verilseydi. Ama Sayın Ersun Yanal'ın genç futbolcuları yetiştirmedeki ustalığına güvendiğimden şuan için fazla birşey söylemek istemiyorum.

Özetle takım şuan için hazır değil ve sanırım bir ay kadar daha zamana ihtiyacı var. Umarım bu arada hem Avrupa hem de Türkiye'deki önemli maçlar atlatılır ve teknik direktörümüz ve takımımız gerekli zamanı kazanırlar.

Dün akşamki maçta Volkan'a özel parantez açmak istiyorum.  Rakibin teknik direktörünün de dediği gibi gerçekten müthiş oynadı. Ve belki de Fenerbahçe'ye geldiği günden beridir ilk defa bir maçı tek başına kurtardı. Alvez de taraftarın sevgilisi olduğu kadar iyi futbolcu olduğunu gösterdi. Ve defansta her topa müdahale etti. Bunun yanında ileri üçlümüz gerçekten çok iyiydi. Verkaçlar, pres ve anlaşma üst düzeydeydi. Bu üçlüye Emenike'nin gelip Webo'nun yedekte kalacağını düşünürsek, daha da başarıı olacaklarını söyleyebiliriz. Webo da iyi bir yedek olarak her zaman ilk onbiri zorlar. Ve bence Nobre'yle beraber Fenerbahçe'ye devre arasında gelip bu kadar faydalı olan en başarılı futbolcu kendisi.

Bu yazıyı büyük golcümüz Selçuk Yula'la bitirmek istiyorum. Fenerbahçe'den sonra Galatasaray forması giymiş olmasına rağmen taraftar tarafından bu kadar seviliyorsa demek ki gerçekten büyük bir Fenerli ve iyi bir insanmış... Allah kendisine Rahmet, kalanlarına da sabır eylesin.

 

 
Toplam blog
: 38
: 273
Kayıt tarihi
: 05.02.13
 
 

Futbol ve Fenerbahçeyi ne kadar çok seviyorum ki hayatımda ilk defa blog yazmaya karar verdim... ..