- Kategori
- Haber
Bu kadarı da fazla artık…
Her 1 Mayıs tarihi yaklaştıkça içime bir sıkıntı düşer, ta 1977 yılından beri…
O yıl, henüz aydınlanamayan olayların sonunda birçok kişi hayatını kaybetmiş ve olay tarihe <ı>“Kanlı 1 Mayıs” ı>olarak geçmişti.
Sonraki yıllarda işçi sendikaları <ı>“İlla ki Taksim meydanı”ı> demiş, hükümetler de <ı>“Taksim yok” ı>demeye başlamışlardı. Ne var ki her yıl bir gurup Taksim Meydanına yürümüş, olaylar çıkmış, polis ile kimileri birbirlerine taşlı sopalı girişmişlerdi.
Bu sene farklı idi…
Bu sene, yasa çıkartıldı ve 1 Mayıs <ı>“Resmi Bayram”ı> olarak hayatımıza dâhil oldu. Bugünü diğer bayramlar gibi geçirmek gibi geçecekti…
Güya…
Güya diyorum, çünkü yine 1 Mayıs’ın öncesinde yine bir takım huzursuzluklar belirmeye başlamıştı.
İşçi <ı>“Taksim”ı> diyor, hükümet <ı>“Taksim yok” ı>diyordu. Yani, çatışma kaçınılmaz boyutlarda.
Sonunda bir ortak nokta bulundu. Hükümet <ı>“Makul sayı ile”ı> Taksim meydanına sendikaların girişine izin verdi. Verdi de bu <ı>“Makul sayı” ı>neyi ifade ediyor, onu bilen kimse yok.
Sabah, yine televizyonlarda <ı>“Naklen 1 Mayıs kutlamalarını”ı><ı> ı>izlemeye başladık…
Yine olaylar…
Yine kaldırım taşlarını sökmeler…
Yine polise saldırmalar…
İşyerlerinin camlarını kırmalar…
Bütün bunlar yaşanırken, polis Disk sendikasının yürüyüş kortejine eşlik ederek Taksim Meydanına <ı>“Makul sayıdaki(!)”ı> temsilcilerini götürmeye çalışıyor.
Ama...
Bu arada ara sokaklardan bir gurup insan, korteje katılmak için polise zorluyor…
Ve…
Disk sendikası başkanı konuşuyor…
<ı>“Bütün guruplar katılana kadar burada bekleyeceğiz…”ı>
Yani, Taksim Meydanı’na girmek için öngörülen <ı>“Makul sayı”ı> yerle bir…
Ben bir vatandaş olarak elbette emekten, emeğe saygıdan yanayım. Ancak benim <ı>“Emeğe sayım” ı>giderek yok olmaya başladı.
Kaldırım taşını sökmenin, işyerleri ve banka camlarını kırmanın, polise taşlı saldırın <ı>“Emeğe saygı” ı>ile bir ilgisi yok, olmaz, olmamalı da…
Bir tarafın Taksim Meydanı’nı <ı>“Fethedilecek kale”ı> diğer tarafın da <ı>“Savunulacak kale”ı> gibi görmekten vazgeçmemeleri halinde, bugün geçecek, seneye <ı>“1Mayıs”ı>da yine aynı bildik sahneler görmeye devam edeceğiz…
Belli ki 1 Mayıs’ı bir şekilde kundaklayacaklar çıkacaktır. Görünen de zaten o…
O zaman aklı başında insanlar oturup, gerçekten bu günün nasıl <ı>“Bayram”ı> olması gerektiğine karar vermeleri gerekir. Eğer bu gün <ı>“Bayram”ı> olacaksa, bu görüntüler <ı>“Bayram” ı>görüntüsü değil.
Yok, eğer bu gün <ı>“Dövüş”ı> görüntüsü olacaksa…
Sözümüz ve düşüncemiz çok açık ve net…
<ı>Bu kadar da olmaz artık, yetti…ı>
Birilerinin keyfi için milletin her <ı>“1 Mayıs günü”ı> stres yaşamasına neden olmak da saygısızlık.
Eğer birileri <ı>“Saygı”ı> bekliyorsa, hem kaldırım taşlarına, hem cam-çerçeveye ve devlete saygı göstermek zorundadır. Göstermediği saygı karşısında saygı beklemek <ı>“Hak”ı> olmasa gerek.
<ı>1 MAYIS 2009ı>