Bu kafayla nereye kadar

Yazmayayım diyorum. Ama bir gün olsun akıllı bir konuşması olmuyor. Devlet adamı olacaksan biraz usturuplu konuşmak lazım. Her konuyu her yerde pat diye konuşmamak lazım.

Ben halkım. Fikrimi hemen söylerim. Lafımı çekmem. Kimseye aldırış etmem. Lafım nereye gidiyormuş düşünmem. Zira halkım. Devleti yönetmeye talip değil devleti yönetecekleri seçmeye talibim.

Ama sizler devleti yönetmeye içte ve dışta bizleri temsil etmeye talipsiniz. Meydanlarda konuşurken yapabileceklerinizi söyleyin. Karşınızda saf insanlar yok artık.

Vaatleriniz gerçekleştirmeye yakın olmalı. Boş havada kalan projeleriniz artık millet yemiyor. Dik durun insanlara iftira veya hakaretlere varan çamurlar atmayın gün gelir o çamurlar sizi bulur.

Ulusal meseleleri iç siyasete karıştırmayın. Dışarda dik durmak için birlik gerek. Başkasından önce sen konuşursan diğerleri konuşmaz, sadece tükürür geçerler.

Bir fıkra vardır. Şeytan cehennemi geziyormuş, teftiş için. Her bir cehennem çukurunda bir millet başında zebaniler nöbet bekliyorlar çukurdan çıkıp kaçmasınlar diye. Bir çukurun başında hiç bir zebani yok. Şeytan hiddetle bu çukurun başında nöbetçi yok diye. Zebanilerin başı; gerek yok efendim, burada Türkler var. Çıkan olursa diğerleri onu tekrar çukura çeker demiş.

Sizlerin işi de uluslararası arenada maalesef bu. Düşmana ne hacet içimizdeki Bürütüsler yeter. Yazık hem de çok yazık.

Yaptığınız ve söylediğiniz her şey sizlerin itibarından götürmekte. Uluslararası arenada kabul görmeniz ve ciddiye alınmanız engellenmekte. Hem de kendi elinizle. Bir insan ne çekerse kendi elinden ve dilinden çekermiş.