Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ağustos '09

 
Kategori
Futbol
 

Bu maçın sonucu hakem belirledi...

Bu maçın sonucu hakem belirledi...
 

Süper Kupa Finalinde bir hakem rezaleti yaşandı ilk yarı. Her iki takım için çaldığı düdükler ve çalmadıklarıyla tam bir fiyasko diyebiliriz. Yunus Yıldırım sanki Bodrum'dan bu sabah telefonla İstanbul'a çağırılmış gibi... Pozisyonları okuyamıyor, karar veremiyor, düdük çalamıyor. Bu görüntü eğer hakemlerin geneli için bir işaret ise önümüzdeki hafta başlayacak ligimiz için büyük bir sıkıntının habercisi gibi.

İlk yarı sonunda diyorum ki;

"Bu maçın sonucunu hakem belirler!"

Maça gelince... Beşiktaş kaldığı yerden devam etmek istiyor. Açıkçası bu kadar oturmuş ve hazır bir Beşiktaş beklemiyordum. Bobô çok formda. İnanılmaz koşular yapıyor. Nobre de çalışkanlığı ve hırsı ile göze çarpıyor. Yusuf için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. Bu Yusuf sezonu bitiremez. Hazır olmadığı gibi futbol dışındaki alanlara çıkıyor sürekli. Fink çok hatalı oynarken, Beşiktaş'on solundaki İsmail'in oturmuş futbolu alkış isteyecek türden.

Fenerbahçe'nin geçen seneden farklı bir görüntüsü var. Farklı yenildiği Kupa finali'nde dahi çok daha paslı oyun oynarken, bugün uzun topları tercih eden bir Fenerbahçe izliyoruz. Fenerbahçe'nin defansı da sadece Bilica'dan oluşuyor gibi. Bilica defansın her yerindeyken; Vederson'u defansa görene aşk olsun. Sahi Vederson defansın solunda oynuyor mu oynamıyor mu?

Her iki takımın da ortak noktası bireysel hatalarla oynuyor olması. Beşiktaş da Fenerbahçe de olmadık yerde top kaybediyor. Beşiktaş'ın gol ararken kaybettiği iki pozisyonda Güiza'dan çok daha süratli bir futbolcu olsaydı bu maç daha şimdien 2-0 Fenerbahçe lehine olurdu.

Fenerbahçe'nin gol bulabilmesi için topu biraz daha ceza sahasının içine sokabilmesi gerekiyor. Elbette Güiza'yı da. Ancak Fenerbahçe'de sanki Kupa Finali'nin hatırası duruyor gibi. Bir türlü ileride çoğalamıyor.

Bakalım ikinci yarı hakem neler yapacak?

Herşeye rağmen maçın sonucunu hakem belirledi. Benzer bir pozisyonda Beşiktaş'ın serbest vuruşunda Bilica'nın elle oynamasına devam verip, on dakika sonra Svok'un elle oynamasına penaltı düdüğü çalınca Beşiktaş için kupa finali bitmiş oldu.

Maçın ikinci yarısında belki ilk yarıda giydiği kırmızı giysiden olduğu kanatine vararak siyah ve nötr bir forma ile çıkan hakem ne yaparsa yapsın formsuzluğundan sıyrılamadı.

Kuşkusuz maçta hakemin öne çıkmasının nedeni Beşiktaşlı ve Fenerbahçeli futbolculardı. Beşiktaş iki zor maç yaparak bu finale gelirken hazırlık döneminde Fenerbahçe'nin oldukça zayıf takımlarla oynaması takımın ne olduğunu anlamamızı zorlaştırmıştı. Honved maçı kesinlikle bir ölçü değildi. O maçta ortaya çıkar farkın iki takım arasındaki dengesizlikten kaynaklandığını biliyorduk.

Fenerbahçe maçın büyük bölümünde taktiksel olarak dağınık oynadı. Ancak penaltıdan sonra rahatladı. İkinci yarı Vederson'u biraz daha geride gördük. Demek ki Daum gereken uyarıyı yapmıştı.

Baroni için bir iki şey yazmak istiyorum. Bence orta sahanın en iyisi olmaya aday bir futbolcu. Maldanodo ve Josico'dan sonra Allaha şükür dedirtiyor. Yavaş yavaş daha iyi olacaktır. De Santos ise atacağı çalımlarla Kadıköy'de taraftarı yerine oturtmaz gibi.

Geçen sene çok fazla eleştirdiğim Güiza'nın da takıma çok faydalı olmaya başladığını görüyorum. Bu Daum'un farkı mı yoksa Güiza kendini mi buldu? Bu cevabı sezon içinde arayacağız.

Alex maç boyu sahada görünmezken attığı mermi gibi kafa ile maçın adamı oluverdi.

Fenerbahçe Lig Kupası hariç çıktığı tüm derbileri kazanmayı sürdürüyor. Bu da aradaki fark oluyor.

<ımg alt="haber baslik" src="http://i.milliyet.com.tr/SonDakikaHaberGaleriler/2009/08/02/fft15_mf333374.Jpeg">

Mustafa Denizli takım elbise giymeyerek iki mesaj verdi sanki...

1. Ben bu maçı takım elbise giymeden de alırım.
2. Bu maçı da kupayı da biz alamayız.

Maç boyu şampiyon takımın hocası olmanın verdiği özgüven ile çok rahat bir görüntü veren ve her şekilşde maçı alacakmış gibi oturan Mustafa Denizli'nin penaltı golünden sonra hem yüz ifadesi hem de o rahat duruşu kayboldu.

Daum da ayağının tozuyla kupa sahibi olmuş oldu. Bu kupanın Fenerbahçe'ye hayırlı olmasını diliyoruz. Genel olarak takımın havası geçen seneden çok farklı. Bu lige yansır ve Anadolu takımlarına karşı devam ederse, ligin ilk on haftasında ligin sonu için bir işaret verilmiş olur.

Tebrikler Fenerbahçe...

Uzay Gökerman

Bu blog Milliyet.com.tr sitesinden 917 kez görüntülenmiştir

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..