Bucaspor Emin Adımlarla

Türkiye’nin üçüncü büyük kenti İzmir yıllardır “süper life” hasret. İzmir’imizin köklü kulüpleri Göztepe, Altay, Karşıyaka geçmiş yıllarda süper ligde yer almış, İzmir’imizi de şerefle de temsil etmişlerdir.

Geçmiş yıllarda Gürel’li, Ali’li, Ertanlı Göztepe hem ligde hem eski adı Fuarlar Kupası olan UEFA şampiyonasında fırtına gibi esmiş, hatta çeyrek finale kadar yükselmişti.

Altay ve Karşıyaka’mız da süper ligde uzun süre İzmir’i başarıyla temsil etmişlerdi.

Ancak son yıllarda o köklü Göztepe’miz hiç de hak etmediği bir şekilde kötü yönetimler nedeniyle amatör lig klasmana kadar düştü.

Altay ve Karşıyaka ise Bank Asya liginde mücadele etmekte ilk altıya girmesine rağmen bir türlü Süper lig yolunu aşamamakta idi.

1928 yılında kurulan Bucaspor ise geçen yıla kadar “sessiz ve derinden gelerek, geçen sene İkinci lig klasman grubunda şampiyon olarak Bank Asya Ligine çıkmıştı.

Altay’ın, Karşıyaka’nın “kurtlaştığı” bu ligde Bucaspor’a kimse şans vermiyordu.

Ancak Bucaspor kurduğu kadrosuyla, yöneticisiyle ve taraftarıyla öyle bir bütünleşti ki, ilk kez mücadele ettiği bu ligin “Daha tozunu yutamadan” neredeyse “tozunu attı”.

Bugün Bucaspor- Karşıyaka derbisi vardı. İki takımda kazanmak istiyor, Bucaspor işi garantiye almak istiyor, Karşıyaka ise “hiç olmazsa” ilk altıyı hedefleyerek playoffa gitmek istiyordu.

Öncelikle Buca ve Karşıyaka seyircisine teşekkür edilmesi gerekmektedir.

İki takımın taraftarıda takımlarını yalnız bırakmamış, 80. bin kişilik Atatürk stadını neredeyse doldurmuştu.

Maç öncesi ve maç sonrası İzmir’imizin bu iki güzide kulübünün centilmen tavırları ise alkışa değerdi.

Yaklaşık 25. bin kişinin doldurduğu stadyumda iki tarafda takımlarını çılgınca destekledi

Maçı Bucaspor “zor da olsa” 3-2 kazanmasını bildi ve süper lig yolunda bir engeli daha aştı.

Maç sonrası Karşıyaka tribünlerinin Bucaspor’u alkışlaması ve Bucalıların maç sonrası “kafsinkaf”diye tezahürat yapması fairplay için ve spor adına güzel bir örnekti.

Beni en çok gururlandıran ve özelliklede İzmir için, sporumuz için önemsediğim, maç sonrası Bucasporlu futbolcuların Karşıyaka tribünlerine çağrılarak alkışlanması ve Buca’lı oyuncuların da Karşıkayaka’lı taraftarları alkışlamalarıydı.

Bugün tribünde ve sahada gördüklerim beni spor adına, centilmenlik adına umutlandırdı. Her iki takımın oyuncuları da, taraftarı da İzmir’den, Atatürk stadyumundan tüm Türkiye’ye sporun dostluğun ve kardeşliğin sembolü olduğunun mesajını verdiler.

Helal olsun İzmir seyircisine, helal olsun Bucalılara, helal olsun Karşıyakalılalara ve Helal olsun bu dost kapısını aralayan iki kulübün yöneticilerine; Helal olsun sahada formalarını ıslatan iki kulübümüzün oyuncularına.

Gerçekten bugün spor adına dostluğun, kardeşliğin, centilmenliğin en güzel örneğini verdiler.

İZMİRİN SEYİRCİSİ

Osman Özeker 04.04.2010