Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Kasım '12

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Buket Uzuner'i Yazın Öyküleri'nde dinledim

Buket Uzuner'i Yazın Öyküleri'nde dinledim
 

Buket Uzuner


Kumral Ada Mavi Tuna ile gönül limanıma demir atmıştı yıllar önce. Sonra Uzun Beyaz Bulut Gelibolu ile gözyaşlarımda parladı. Bu yıl, yazın sıcaklığında da Uyumsuz Defne Kaman’ın Maceraları Su’yu lıkır lıkır içtim.

Kendisiyle hiç tanışmasanız da kitaplarından tanıştığınız yazarlar vardır ya, işte Buket Uzuner de benim için öyle bir tanış. Etten kemikten haliyle karşılaşmam ise Kadıköy Belediyesi Kültür Merkezi’nde gerçekleşen bir söyleşisi sayesinde oldu.

Çok samimi, çok sıcak, doğal bir hikaye eden, Buket Uzuner. Zaten kendisi de “insan hikaye eder” diye başladı söyleşisine. Kelimelerle düşünmekten ve dağarcığımızda ne kadar çok kelime varsa, o kadar geniş düşünebildiğimizden bahsetti.

Kahve fallarının kültürümüzdeki yeri ve aslında anlatanın,  kelime ve düşüncelerle dinleyene hikaye ettiği, benzetmesinde bulunarak, nasıl da her birimizin yaşamında hikayelerin var olduğunu hatırlattı.

Hayatların birbirine bağlı olduğundan bahsederken, yeni vizyona giren Bulut Atlası  filmini seyretmemizi önerdi, ki benim de gidilecekler listemin ilk sırasında yer alıyor bu film.

Giriş konuşmasıyla ve içtiği kahve ile sanki bir kafede oturmuş sohbet eder bir hava yaratarak,  dinleyicilerin de rahat bir ortamda olmalarını sağlayan Uzuner, sonrasında Finlandiya’da yaşadığı dönemlerde şimdiki adıyla St. Petersburg’a gittiği macerasını anlattı.

Zorlu bir maceranın ardından asıl ulaşmak istediği hedefe, yani Dostoyevski’nin evine varış hikayesi dinlemeye değerdi doğrusu. Bu gezinin ardından yazdığı ve bu yaz piyasaya çıkan Yazın Öyküleri kitabından bir öykü okuyarak devam etti ünlü yazar. Aslında kitabın adının yaz sezonu çıktığı için Yazın Öyküleri sananlara da Yazın kelimesinin Edebiyatı, Öykülerin de Hikayeleri işaret ettiğini belirtti okuma öncesinde. E bu durumda da Edebiyat Hikayeleri’nden dinleti oldu bizim için de tabii.

Ben de öyküler yazıyorum ve okurken de kendimi tamamiyle o karakter ve olayın içine göndererek, zaman, mekan ve biçim, cisim algımı yitirip, kendimden geçiyorum. Evet Buket Uzuner de aynen öyle yaptı, hikayesini okurken. Bir yandan da edebi gözlerini devreye sokup, editoryal düzeltmelerde bulundu, kitabın yeni basımları için.

Konuşmasının sonunda nasıl bir yazar olduğuna dair de ip uçları gönderdi salondaki dinleyicilerine. “Gerçekçi bir yazarım” dedi ancak “benim hikayelerim düşlerden geçer” diye de ekledi.  

Söyleşiyle ilgili son bir not; Bu yaz okunmasını önerdiğim kitaplar arasında yer alan Uyumsuz Defne Kaman’ın Maceraları Su’yu, dörtlemenin ikincisi olan Toprak takip edecek. Araştırmalarına hızla devam eden yazarın ikinci kitabını heyecanla bekliyorum.

Sıcak bir ortamda başlayan söyleşi, imzalanan kitaplarla sona erdi. Bana da sadece kalemine sağlık Buket Uzuner, iyi ki varsın, demek düştü. Teşekkürler.

Çimen Erengezgin

 
Toplam blog
: 164
: 608
Kayıt tarihi
: 08.09.11
 
 

Yazar ve Yoga Eğitmeni ..