Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

14 Kasım '06

 
Kategori
Haber
 

Bülent Ecevit’ in son yolculuğu

Bülent Ecevit’ in son  yolculuğu
 

11 Kasım 2006 Ankara Kızılay meydanında sabah, saatler 08:10 geçiyor. İnsanlar Kızılay Meydanından Kocatepe camii’ ne doğru yürüyor, halk yavaş yavaş yol boyunca guruplar halinde kümeler oluşturuyor. Saat 8:30 Kızılay Meydanı’ nda guruplar bağırıyor hep bir ağızdan ” Halkçı Ecevit ” sloganlarıyla inliyor. Belliki vatandaşlar Bülent Ecevit’ e yani “Karaoğlan ” a son görevini laikiyle yapacak, ama önemli olan sağken onlara gereken değerleri vermemiz gerekmezmi? Ülkemizde politikada dönen ve her iktidar değiştiğinde su yüzüne çıkan yolsuzluklar, ayyuka çıkmışken, rahmetli Ecevit için “ kursağından haram lokma geçmemiş politikacı ” desek yalış olmaz herhalde.

Artık Kızılay Meydanı, Kocatepe Camii ve etrafı Türkiye ve Kıbrıs’ tan gelen yüzübinlerce insan , insan seli Ankara' yı kaplamıştı. Kızılay Meydanından Ecevit’ n kendi sesinden şiirleri okunmaktaydı. Şiir için “ Siyasete girdim diye şiir yazmayı şiir çevirmeyi bıraksaydım siyasette ben ben olmazdım " demiştir. Yine " Anlatma özgürlüğünden ve sorumluluğundan kurtulması dilde özgürlük kazandırır ozana... Dilde özgürlükse düşünmede özgürlüğü arttırır. ”

Arkadaşım Hikmet’ in kaldığı misafirhanede iki kıbrıs’ lı vardı, Ecevit’ in cenazesi için gelmişlerdi. Rauf’ la Bektaş amcalar ta Kıbrıs’ tan kalkıp gelmişlerdi. Ama Ankara’ ya ayak basmaz basmaz talihsiz bir olay, yankesiciler görev başında, Bektaş amcanın 1000 YTL çalmışlardı. Ama o bu günde bunu kafasına takmıyordu, çünkü Ecevit, o Kıbrıs’ lı Türk’ ü kurtarmak için yaptığı barış harekatının mimarlarındandı, son görevlerini yapmak için gelmişlerdi.

Devlet Mezarlığının yolu tıklım tıklım insan seli adeta, binlerce karanfil, kortej karanfilden seçilmiyor. Her yer karanfil, beyaz güvercinler uçuyor,adeta öksüz kalmış, yetim kalmış beyaz güvercinler..

Yaşlı bir nine yanından geçen kortejin önüne atlayıp ” ne olur alın bu toprağı cenaze arabasına koyun, mezarına götürün. Köyümden aldım.getiridim ”

Polisler ise “ anacığım her şehirden toprak geldi mezarında var ” demelerine karşın “ ama bu köyüm toprağı ne olur alın ” diye ağlamaklı yalvarır.

Bir döneme imza atan ecevit işte böyle halkı tarafından ona layık bir şekilde son yolculuğuna uğurlanır.

Bizde onu kendi yazdığı, Özgeçmiş adlı şiiriyle uğurlayalım.. " bir boşluktan boşluğa / bir cam bardağa dolmuşum / cam bardakta su olmuş / sudan içmiş can olmuşum / görünmezden cana / bir kumaş örülmüş / kumaşa bürünmüş / beden olmuşum / bir varmış bir yokmuş / iki boşluk arası / bir rüyalık alemde / sen ben olmuşum "

 
Toplam blog
: 319
: 6405
Kayıt tarihi
: 14.06.06
 
 

25.08.1963 İstanbul doğumluyum. A.Ö.F İşletme mezunuyum. 8 sene profesyonel kalecilik yaptım. (Ey..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara