Bülent Ergün: "Oyuncu Olmak İçin Dünyaya Geldim"

Sinema filmleri ya da dizilerde herkes başrol oyuncusunu hatırlar ama diğer rollerde oynayan en az başrol oyuncusu kadar değerli başarılı oyuncular hatırlamaz. Bülent Ergün ömrünü tiyatro ve sinema sanatına vermiş başarılı bir oyuncu. Bülent ergün ile  yed-i velayet 7 vilayet kısa film festivali çekimlerinde tanıştım yıllar içinde bir çok karaktere can vermesi beni etkiledi. "Oyunculuk için dünya'ya geldim" diyen sanatçının bir o kadar ilginç ve sanat mücadelesini içeren söyleşimizi sizinle paylaşıyorum.

Haluk Yalçınkaya: İlk oyununuz'dan bahsedermisiniz?   

Bülent Ergün: İlk Oyunum, oturduğum semtte arkadaşlarımla tuluat yapardık. Küçükken İstanbul-Rami'de caminin bahçesinde Ertan diye bir arkadaşımla aramızda doğaçlama oyunlar oynardık, birbirimizle şakalaşır değişik insan karakterlerini canlandırırdık, tüm mahalleli etrafımızda toplar eğlenirdik,  aklımıza ne gelirse oynardık, doğaçlama oynardık biz buna"komikçilik" oynuyoruz  derdik.  Sonradan farkına varıyorsun bunun tuluat olduğunu ve profesyonel bir şey yaptığınızı.

Haluk Yalçınkaya :  Oyunculuk ya da Tiyatroya kariyeriniz nasıl başladı? 

Bülent Ergün : Önce tiyatro ile başladım. İstanbul'da okuduğum lise'de tiyatro faaliyetlerine katıldım. Arkadaşlarım ordaydı, bende hemen tiyatro koluna yazıldım. Kendi kendime artık benim yolum bu dedim. Mezun olana kadar okulun tiyatro kolunda faaliyet gösterdim. Sonra şu anda Bakırköy belediye  tiyatrosunda oynayan,  aytekin özen'in grubuna girdim, bizim okula bir oyunu yönetmek için gelmişti o zaman tanışmıştık. Hocam'ın kurduğu Bakırköy'de dersanesi vardı, iki yıl "Sahne sanatları ve oyunculuk" üzerine ders aldım ondan çok şey öğrendim.

Haluk Yalçınkaya :  Tiyatro hayatınız ve sinema'ya geçişiniz nasıl odu?  

Bülent Ergün :  Anadolu meydan sahnesi vardı "aytekin özen" kurduğu tiyatro'da oynardım. Aytekin özen önce Anadolu meydan sahnesini kurdu, sonra belediye ye devrederek adını küçükçekmece belediye tiyatrosu olarak değiştirdi. Küçükçekmece belediye başkanı, portatif bir tiyatro sahnesi yaptı, tüm İstanbulda tüm parklarda halka ücretsiz oyunlar oynar olduk. 1990 ile 1993 arası belediyenin kadrosunda oyunlar oynadım. Ailevi durumlardan dolayı Ankara'ya taşındım, orada pek çevreyi bilmediğim için tiyatroları araştırma başladım. Başkent oyuncuları tiyatrosu oyuncu arıyordu.Başında Mehmet Karagül vardı, allah rahmet eylesin vefat etti. Turneye çıkacaklardı, hocalarım tavsiye etmiş, Ankara halk oyuncuları tiyatrosunu geçtim ve Türkiye'nin her ilinde oyunlar oynadım. Sonraki zamanlarda mehmet karagül hocamla TRT-2'ye dramalar çektik. İlk kamera önü oyunculuğuna orda başladım. İlk kamera ile tanışmam 1995 yılında başladı ve çok sevdim.

 "Ferhunde hanım ve kızları" dizisinin, ekibinde oynadım, dizi önce TRT, sonra STAR TV'ye geçti. Ankara'da kendi çocuk tiyatromu kurdum, adını  "Gözlem Tiyatrosu" koydum. Kültür bakanlığından destek aldık ama yetmedi, ekonomik zorluklara altı sene dayanabildim ve sonunda ne tiyatro yapabildim ne de geçinebildim.

Haluk Yalçınkaya : Tiyatro harici işlerle ilgilendiniz mi?     

Bülent Ergün :  Tiyatrodan ayrıldığım zamanlarda oldu.Ticaretle uğraştım, o zamanlar çok paralar kazandım ama mutsuz oldum. Hani herkes bir şey için dünya ya gelir ya, bende karar verdim ben tiyatrocuyum dedim ve tiyatroya geri döndüm.

Haluk Yalçınkaya :  Tiyatro'ya dönüşünüz nasıl oldu?  

Bülent Ergün :   2000'de marmarise yerleştim. İnsanlar beni tiyatroya soğuttular. İnsanların sanat yapıyorum diye sanata ihanet ettiklerini gördükçe üzülüyordum, çünkü benim için tiyatro bir sanattır. Marmaris'te keyfim yerinde idi ama mutsuzdum. Eşim Burcu hanım ile tanıştım ve eşimle izmire gittik orda dayanamadım gene tiyatroya döndüm. Ama İzmir'de tiyatro yapmak yetmiyordu, tiyatro ve sinema yapmak için  istanbul'a döndük.                      

Haluk Yalçınkaya :  Sinema çalışmalarınızdan bahsedermisiniz?

Bülent Ergün :   İstanbul'da cast ajanslarına kaydoldum. Ve sinema maceraları başladı ayırt etmeden küçük büyük rol demeden oynamaya başladım. Cast ajanslarının bir yapısı var, filmlerde dizilerde belli bir yapı var o kadro arasında dönüp duruyor. O castler, o kadrolar nerde oluşuyor belli değil, daha çok sektörün eskileri kemikleşmiş kadroları var.                                                                                                                                                                       

Haluk Yalçınkaya :  Oynadığınız filmler, diziler biraz bahsedermisiniz? 

Bülent Ergün :  Çalıştığım yönetmenler; Durul-Yağmur taylan kardeşler, Burçak üzen, Dersu yavuz altun, Yücel müştekin, Hakan şahin, Osman sınav, Yağız alp akaydın. Sonra bir çok tv dizisinde çalıştım ;  Kalp atışı, Şehrin Melekleri, Olaylar olaylar,Ankara dikmeni, Söz, Muhteşem yüzyıl kösem, Vatanım sensin, Yalaza ve daha adını hatırlayamadığım bir çok projede roller aldım. Yönetmen yücel müştekin "Kırmızı" filminin senaryosunu bana okuttuğu zaman çok sevinmiştim, sana uygun bir rol var dedi, ordaki karakteri yönetmen yücel müştekin ilah sen oynayacaksın dedi. Bende çok sevindim, güzel bir proje idi, kırmızının kadrosunda Cemal hünal, Selim bayraktar, rahmetli Tayfun talipoğlu vardı. Film çok güzel bir film oldu tv'de yayınlandı, sadece yanlış zamanda vizyona  girdi.  2017'de vizyona giren "Atçalı Kel Mehmet"'te oynadım, güzel bir proje idi. Kadrosu kalabalıktı, gökhan keser, cemal hünal, ceren kaplakarslan vardı. 17 kasım'da vizyona girecek olan "Beginner" filminde oynadım, Güven kıraç, Birsen dürülü, Serdal genç ile güzel bir ekip çalışması yaptık. Filmi seyredin tavsiye ederim.             

Haluk Yalçınkaya :  İlk tercihiniz hangisi, Tiyatro mu, Sinema mı? 

Bülent Ergün :   Ben tiyatro ilk tercihimdir, çünkü oyun devam eder, severek oynarsın ama sinema'da çekerler tam oyuna girersin kestik derler. İkiside birbirine benzer, ayrımı olmaz. Oyunculuk  her yerde oyunculuktur. 

Haluk Yalçınkaya :  Günümüzde sinema filmleri hakkında ne düşünüyorsunuz? 

Bülent Ergün :   Günümüzde sinema sanatı diye bir şey yok iç içe girmiş durumda, dizi, reklam formatında filmler çekiliyor. Bunun ayırılması gerekiyor. Yapımcılar, sinemacı olmalı yani sinemadan anlamalı. Oyuncular da tiyatrocu olmalı ve profesyonel ekiplerin bu işe el atmaları gerekir. Oyuncuların  çalışma saatleri zaten çok, çalışma saatleri gece ile gündüz birbirine girmiş durumda bir düzen yok.

Haluk Yalçınkaya :  Kısa filmler hakkında düşüncelerinizi alabilir miyim?

Bülent Ergün :   Tüm dünya'da kısa filmler değerli ve önemli bir sektör. Bu kısa filmlerin desteklenmesi gerekir. Üç senedir Bursa'ya gelip yedi velayet 7 vilayet kısa film festivaline katılıyorum. Proje'yi Sinema genel müdürlüğü ve BTSO desteklediği başarılı bir proje. Bu projeye Eda sürmeli'nin beni önermesi ile başladım. Proje,  tarihi dönem filmlerinden oluşuyor. Güzel bir proje seneye'de çağırırlarsa gene gönüllü olarak gelirim. 

Kırk yıllık tiyatro ve sinema geçmişi olan Bülent ergün'e sanat hayatında başarılar dilerim. Yeni filmlerde buluşmak üzere. Bu arada vizyona 17 Kasım 2017'de girecek olan "Beginner"  filminde başarılar dilerim. İyi seyirler