Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Eylül '08

 
Kategori
Güncel
 

Burada da insan sağlığı ile oynayanlar var

Burada da insan sağlığı ile oynayanlar var
 

Kendi ürettiğimiz pirinç


Öncelikle yazımı hangi kategoride göstermem gerektiği konusunda duraksadım. "İŞ AHLAKI"dan söz etmek istiyorum.

Bugünlerde basında gündemden eksilmeyen bir konu. Daha önceki yazılarımda da belirtmiştim. Burada pirinç ana besin. Pirinç alım satımını yapan bir sirket yıllardır pirinci uzun süre methamidophos adı verilen bir kimyasal maddeden arınmamış pirinci satışa sunmuş. Bu madde çeltik üretimi sırasında böceklenmeyi önlemek için kullanılan bir kimyasal madde. Yasada belli oranda pirinçte bu maddenin bulunması halinde satılması herhangi bir yaptırıma neden olmuyormuş ve insan sağlığına da zararlı değilmiş. Ancak sözü edilen şirket belirlenen limiti beş kat aşan kimyasal madde ile kaplı pirinci satmış. Televizyona çıkıp özür dileyip, başlarını önlerine eğdiler ancak gün geçmiyor ki bu konuda bir yazı gazetelerde yer almasın...Okullarda verilen öğlen yemeklerinde kullanılması bardağı taşıran damlalardan biri. Her ne kadar görevliler bu kadar miktar bile sağlığa zararlı değil diye bildiride bulunsalar bile insanların güveni sarsılıyor.

Çeltik konulu yazımda bu ülkenin pirinç ıthal etmediğni belirtmiştim. Bağışlayın, bu ülke çok az miktarda pirinç ithal ediyormuş ve ithalin çoğunluğu Çin'den yapılıyormuş ve kimyasal madde ile yüklü pirinç oradan ıthal edilmiş biraz da küflenmiş pirinçle birlikte. Buradaki şirket ise ithal ettiği pirinci yerli pirinçle karıştırıp satışa sunmuş.

Her hangi bir ülkeyi karalamak amacında değilim ama daha önce de Çin'den ithal edilen bazı hazır dondurulmuş yiyecek maddelerinde de yine insan sağlığına zararlı kimyasal maddeler bulunmuştu. Dondurulmuş kıymanın içinde mukavva kutu parçaları bulununca ortalık yine karışmıştı.

Çin, Japon Imparatorluğu'nun yayılma döneminin acısını böyle mi çıkartmak istiyor diye düşünce aklıma gelmiyor değil ama işin ilginç yanı bir çok Japon şirketi maliyeti düşürmek amacı ile yiyecek sektörü de dahil fabrikalarını orada kurmuş durumda. Bu işte iki tarafta suçlu diye düşünüyorum.

Günü geçmiş yiyeceklerin üzerindeki etiketteki tarihi değiştirenler önce inkar edip adeta halkla alay ederken sonra kabul ediyorlar suçlarını ve yasal işlemler başlıyor ama onur denen kavram yok oldu insanlarda.

Birkaç yıl önceki bir olay aklıma geldi. Şu kuş gribinin yaygın olduğu zamanlarda bir üretici bazı tavuklarının ölmesine rağmen diğerlerini sağlıklı diye satmıştı marketlere. Olay ortaya çıkınca özür dilemişti. Sonra ne mi oldu ?
Suçunun sorumluluğu altında öylesine eziklik hissetmişti ki hem kendi hem eşi kendilerini asarak yaşamlarına son verdiler. Adalet önünde yargılanmak yerine kendi cezalarını kendileri verdiler.

İş ahlakına uymayan herkes kendi canına kıysın demek istemiyorum. Ama en azından görevinden istifa etmelerinin yerinde bir karar olduğunu düşünüyorum, özellikle karar verme aşamasında olanların. Basında insanlarla alay edercesine önce inkar edip sonra kabul edenlerin kendilerine bile saygıları olmadığına inanıyorum.
 
Toplam blog
: 397
: 1111
Kayıt tarihi
: 16.05.07
 
 

1955 Niğde doğumluyum. Ancak Japonya'ya gelene kadar yaşantımın büyük bir bölümü Ankara'da geçti. Ka..