Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Şubat '07

 
Kategori
Haber
 

Bürokrasi

Bürokratik düzenek genel sistemin en etkili parçalarındandır.

Devletin, vatandaşa yansıyan somut yüzüdür.

Şu saydıklarımın kendisi değilse bile onlara “ruh üfleyendir” bürokrasi, mesela, hastane kapısıdır, okul sırasıdır, hatta cezaevi avlusu ya da gümrük kapısı ile devlete ait herhangi bir kültür sanat kurumudur…

Salt formaliteler de değildir ama onları da içerir bürokrasi. Malum mevzuat kapısıdır, yatırımcının ya da vatandaşın karşısına vize ve harç olarak çıkan. Hizmetleri görendir, bir büyük ölçüde yol, su ve elektrik olarak onların cisimleşmesine yarayan.

Bürokrasi denen o büyük dönüştürücü aygıt, vergi verenlerle vergi salanlar arasında iş ve işlemleri planlar, düzenler, yönlendirir ve denetler.

Merkezi devlet otoritesinin meşruluğu kadar çağımızın bir gereği olarak yetkinin yerele devriyle zaman zaman bürokrasi, belediye görünümüyle karşımıza çıkar.

Modern toplumlarda yurttaşlar, merkezde ve yerelde, bürokrasinin genel yapılandırılmasında değilse bile onun kararlarında ve gündelik işleyişinde, örgütler ve bireyler olarak kısmen söz sahibidirler.

Türkiye, “bürokrasinin aza indirgenmesi” hedefini nicedir uygulamaya çalışmakta. “Kamu reformu”nun çekirdek hücresinde bu hedef, bulunmakta.

Ve hizmetlerin idari ve siyasi bölünmesine karşılık gelen yapının konsolidasyonu ile özelleştirmede ölçülülüğün dengesi tutturuldukça, bir yandan bürokraside etkinliğin diğer yandan da kamuda verimin artışına katkıda bulunulmakta…

Çağın en son teknolojisi kullanılan, örneğin MERNİS projesinde (eleştiriler bir yana), tek bir vatandaşlık numarasında yurttaşa ait bir çok bilgiye erişilmesi tasarımlanmış.

Bizim bürokrasimiz bir zamanlar yeni kurulan devletlere de örnek teşkil ederdi. Bizim kimi örnekler aldıklarımız da dahil, şimdi iletişim çağında, bürokrasilerin yenilenmesi bir genel ihtiyaç olarak beliriyor.

Bürokrasi büyüklüğüne giantonomi deniyor bildiğim kadarıyla. Eski Sovyetler buna harika (!) bir örnekti ve ama hantal bürokrasi her coğrafyanın olduğu kadar Batı’nın ve gelişmiş ülkelerin de sorunudur. Türkiye’de bu alanda nam salmıştı(r)!

Gerek bürokratik “fazlalık”ların en aza indirgenmesi gerek kamuda verimin artırılması adına başka önemli adımlar da atıldı. Ancak hala formaliteye gömülmüş pek çok kalem var. O arada vatandaşın öznel durumunu, konumunu kanıtlama yükümlülüğü bizde daha ağır basmakta.

Buna karşılık vatandaşına güvenen anlayış uyarınca, bürokrasinin vatandaşının beyanını esas alarak, aksi varitse onu kanıtlama mükellefiyetinden söz edilmekte... Eğitim ve yerleşim açısından hareketliliğin yaşandığı bir yerde bu kolay değil ama bunlar da aşılmaya çalışılıyor.

Özcesi Türkiye’de de bürokrasi önemli bir çark. Ne onunla bazen oluyor ama ne de onsuz asla.

Yapılması gereken siyasi karışmaya “out” teknolojiye, liyakata, verime ve katılıma “in” demek.

http://www.gazetenette.com

 
Toplam blog
: 374
: 491
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Merhaba! Toplumsal, siyasal, ekonomik ve kültürel olgularla ulusal ve evrensel düzlemde ilgilenme..