Bütün kızlar toplandık

Almodovar sadık izeyicisini bir kere daha fazlasıyla tatmin edip uğurluyor salonlardan. Sürprizlerle dolu hikayesi, Penelope Cruz'un büyüleyici güzelliği ve üst seviyede ki oyuncu performansı filmi izlerken büyük keyif almamı sağladı. Tadı damağımda kaldı desem yeridir.

Temel olarak, "erkekler tarafından türlü ihanetlere uğramış fakat şanssızlıkların hayatlarına güçlü bir şekilde devam etmelerine mani olmasına izin vermemiş bir grup güçlü kadının" öyküsünü izledik. Güçlerini zaman zaman kadınlararası dayanışmadan zaman zaman da bireysel inatçılıklarından alan, hayattaki yolarını sezgileriyle bulan, hayatın her anında ulaşmak istedikleri yere ulaşmayı başaran kadınları anlatan ve gerçekten hayranlık verici bir öyküydü izlediğimiz. Modern amazonlardı diyebiliriz belki kendilerine.

Bütün bu hikaye anlatılırken erkeklerin -genel olarak kötü bir itham olmasa da- "damızlık" olarak bile görülmeden hikayenin dışında kalışlarıda ilginç. Bu film için, sanki hayatta erkeklerin rolü yaşamı kadınlar için zorlaştırmak ve onların daha güçlü olmalarını sağlamakmış gibi. En azında "dönüş" bu şekilde gelişiyor. Hemen her kadın karakter bir şekilde ihanete uğramış.

Filmden çıktığımızda arkadaşlarımın ve benim kafamda bir çok soru vardı. Hayatlarındaki erkekler işlevsel olduğu müddetçe kadınlar bu derece güçlü olamıyorlar ya da olmamayı mı seçiyorlar desek? Karşı cinsi ikame edebilmekte kadınlara özel bir durum sanki, erkeklerin bunu başarabildikleri durumlara pek rastlamıyoruz. Bizim toplumumuzda öyle değil midir, bir kadının hem anne hem baba olmak zorunda kaldığı ve gerçektende bunu başardığı durumlar çok yaygınken, hem baba hem anne olmak zorunda kalmış ve bunu başarmış erkek örneği pek gelemiyor gözümün önüne, sanki bu tabiata aykırı bir durummuş gibi. Öyle belki de gerçekten.

Memleketimizdeki maço kültürün etkisi daha ne kadar sürer, ne kadar zaman daha ihanete uğrayan, şiddete maruz kalan kadınlar kocalarıyla yaşamaya zorlanır kestiremiyorum fakat şu bir gerçekki -tercih etmeselerde- kadınlar erkekler olmadan ayakta kalabiliyorlar sanki tabiat anayla gizli bir anlaşma yapmış gibiler. Biz erkeklerinde sanki biraz daha dikkatli olmamız gerekiyor, daha doğduğumuz gün üzerimize peşinen yerleşen hakedilmemiş saygıyı gerçekten haketmek için. Yalnız kalamayanlar bizleriz çünkü.

Not; Almadovar ve Ferzan Özpetek karşıllaştırmas için girdiğim blog : http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=12833. Bu blog u sevdiyseniz onu da sevebilirsiniz.