Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

17 Ocak '17

 
Kategori
Sosyoloji
 

Bütün yollar tek yere çıkar

Bütün yollar tek yere çıkar
 

Son durak


İnsanoğlu yaradılıştan bu yana hep içinde büyük bir boşluk hissetmiştir. Cinsiyet, yaş, ırk, din, ekonomik durum, eğitimi ya da kültürel farklılıklar bu gerçeği değiştirmemiştir. Bizler almak için yaratıldık, içimizde ki kocaman boşluğu doldurmak için sürekli bir hedef belirleyerek buna ulaşmanın hazzını yaşamak için oradan oraya bilinçsizce koşturuyoruz. Elde ettiğimiz anda haz ortadan kayboluyor ve kendimizi yen bir hedefe doğru yeniden doyurma çabasında buluyoruz. Vampir gibi kendimizi besleme ihtiyacıyla doluyuz.

Kişilere göre hedefler farklı olabiliyor fakat aslında atında yatan neden herkes için aynı. Arzu ve haz. İnsan bununla içindeki boşluğu geçici süre de olsa, yalan da olsa doldurabileceğini sanıyor. Zaten buna böyle inanmasaydı kimsenin yaşamak için gücü de kalmazdı. İnsanoğlu tümden boşluğa düşerdi. Ama böylesi de ağır ağır öldürüyor toplumları, süründürüyor.

Kişi bilmeli ki kendine dünyevi onca hedef belirlese dahi hiçbir zaman içindeki hazzı koruyamayacak, o boşluk içinde günden güne artacak. Kimi paranın, kimi sevgilinin, kimi şan şöhretin, kimi sağlığının peşinde. Madem hedefe ulaştığımız anda tüm hazlar son buluyor ve yaşama gücümüz için yakıt olacak geçici yeni hedefler belirlemek zorundayız, bunun bir sonu yok mu? İnsanoğlu geliştikçe ve hedeflerine teker teker ulaştıkça neden aynı oranda içindeki boşluk anlamsızca büyüyor? İnsanın doğasından kaynaklı sürekli hedefe ulaşmayı arzular fakat daha üst bir hedefin olduğu bilincine uzun süre varamaz.

Dünyevi hedef peşinde koşanlara, kendilerine hitap eden farklı yollar seçenlere karşı şefkatli olmalıyız. Onlar da bizim zamanında geçtiğimiz yollardan geçiyorlar. Şuan yapabildikleri bu, en azından bir arayış içindeler ve yaşam herkesi bir gün aynı noktaya getirecek. Bırakın herkes kendi arayışında olsun. Yeter ki arasınlar, önemli olan bu. Doğru yol, yanlış yol diye bir şey yok. Bütün yollar tek bir yolda birleşecek ve tek bir sona gidecek.

Peki bir son var mı gerçekten? Bu son nerede? Bu soruyla artık kişiyi sonsuzluğa götürecek uzun ve zorlu bir yol başlar. Bu adamın iç yolculuğudur. Hedefi, bu Dünya’nın tüm geçici zevklerinin üstünde bir hedeftir. Sonsuz sevgiye giden, kalbin yoludur. Kişi kendi içini keşfe çıktığında, bütün arzuların, hazzın, dünyaların ve sonsuzluğun içinde olduğunu görür. Tüm hedefleri, mükemmelliği de içinde barındıran krallığın kendi içine yerleştirildiğini görür. 

Aşk'ı Keşif

Yüzümü yıkıyorum 5 güneşinle

Dalga seslerin kulağımda

Geceden kalma sarhoşlukla

Dalgalanıyorum sonbahar rüzgârında

*

Ayaklarım yeşillerde

Bir yerdeyim bir gökte

Uçsam mı dalsam mı?

Gitmem senden gayrı

*

Sürdüm Enginlere kendimi

Vurdum dağa taşa yamaca

Girdim en zifiri kuyulara

Derinin de derinine

*

Sonra yükseldim aydınlığa

Yıldızlarda da buldum izini

Takip ettim kuyruklu olanı

Kaydım gittim boşluğunda

*

En son durdum, gördüm, buldum seni

Döndüm deryadan dalgalanan eteğinde

Başım döndü, ben döndüm, sen döndün

Geceyi gündüz ettik, gündüzü gece

*

Bir hoş ettin

Sarhoş ettin

Beni benden ettin

Divane etti beni Hikmetin

Ç.M.

*

Gece Yolcusu

Düşmüşüm bir yola,

Değildim hiç farkında.

Gördüm zamanla,

Bu yolculuk, sonu olmayan bir çember, tamamlanma bana.

*

Benim derdim, ulaşmaktı senin yanına,

Adım adım bulmaktı yolumu, senin ışığında.

Ne yaklaştın, ne uzaklaştın, sana attığım her adımda

Tam umudumu yitirecekken, kandım göz kırpışlarına.

*

Zamanla hoşuma gitti, bu gece yolcuğu

Diğerlerinin yolu belliydi, gün ışığında

Bana cesaret verdin, keşfimi karanlıkta

Bambaşka diyarlara açılmaya, kendi ışığımda

*

Ben bir gece yolcusu

Derinimin yolcusu

Canım Yıldızım

Kalbe giden yoldayım

Ç.M.

*

Çağla Meydan

 
Toplam blog
: 31
: 314
Kayıt tarihi
: 29.12.16
 
 

Amerika'da finans yönetimi üstüne master eğitimimi tamamlayıp finans ve muhasebe sektöründe, 9 yı..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara