- Kategori
- Deneme
Çağımızın Mit'i Tıklanmaktır

Her düşüncenin orijinal olduğunu sanmak en büyük yanılgıdır Çağımızda bence…
Oysa orijinal düşünce özgür beyinlerin ürünüdür... Özgür düşünce resimlerle düşünebilmektir... Hep anlatırlar kavramlarla düşünmek zeki insanların işidir diye... Aptallar ise resimler ile somut şeylerle düşünebilir diye… Oysa asıl sorun iletebilmektir kafandakini... Sistemsel düşünebilmektir... Büyük resmi koyabilmektir ortaya, hiç eksiksiz....
Sümerler ve Mısırlılar yazılarını şekillerle yazdılar... Onları herkes anladı... Sonra ise resimle düşünmenin yerini kavramlar ile düşünmek aldı... Ve iletişim de bitti, düşünce devrimleri de... Kavram ile düşünmek başlangıçta belki çok hızlı düşünmeyi getirdi… Ancak binlerce politik ve inanç akımı aynı kavramların içini başka başka şeylerle doldurdular… Aynı kavramlar insanlara ayrı şeyler aktardığı için, iletişim bitti…
Şöyle bir kanı var insanların kafasında; Aaaa İsa’dan binlerce yıl önce nasıl bulmuşlar bu kadar bilgiyi? O zaman özellikle Sümerliler uzaylılar ile bağlantıda mıydı acaba? O piramitlerin yapımı hala sırmış! Bu kendini beğenmiş, ukala ve bilgisizliğin bakış açısıdır işte... Senin bu gün kafanda olan her mit’in, her bilginin, her adet ve inancın kaynağı oralardır… Arsız kendini beğenmişliktir söylediğin sözler… Aslında seni ’’ insanlıktan’’ çıkarmaktadır...
Bu insanlık bir nehir! Herkes bir şeyler katmış bu nehre... Küçük küçük seller olmuşlar oldukları yerde, sonra o nehre katılmışlar bir şekilde... Dereler olmuşlar, o dereler büyümüşler koca bir insanlık Nehri oluşturmuşlar... Denize kavuşmaktır o nehrin temel derdi… Daha güçlü olmak için deniz olmak gerekir... Deniz olmak evrenselliktir, yitip gitmemek demektir… İşte ortak kültürün kaynağı o eski Mitler, bilgiler hala…
Sistem yaratılırdı her düşünce sonucu… Sistemli düşünülürdü, Sistemin amacı insana yol gösterip Denize varmaktı… Büyümekti asıl olan… Oysa çağımızda o dereler çöllere sürülmekte ve kurutulmaktadır... Ve ‘’insan’’ olanların yeniden yeniden o kaynağın çıktığı yere dönmeleri bundandır... Orası hala pırıl pırıl ve olanca gücüyle çağlamaktadır...
Çağımızın yaptığı ise (kavramlarla kodlanmış beyinlerin) geçmişi küçümseyerek kendi cüceliğini anlamamasıdır... Oysa insan olan oradadır ve giderek yok olmaktadır insana ait şeyler... Daha tek temel inanç ve mit yaratamadı insan oralardan farklı...
Çağımızın sistemi tüketimdir... İnsana kalansa kendini tüketim içinde sürekli yenilemektir… Tüketmek ve tüketilmek yani… Hepsi bu... Sistemleri parçalamak, parçalanmışlığı parçalamak, parçaların parçalarını meslek edinmek, küçülmek… Fakat ne olursa olsun tanınmak… Bir şekilde bilinmek… Amaçsız, sistemsiz, bir atımlık bile olsa yüzünü göstermek… İşlevsiz, etik değerlerden yoksun hatta kötü bile olsa en çok görülmek, bilinmek… Mit tıklanmaktır çağımızda… Şeytana ruhunu satmanın yerini, kendinden vazgeçmenin yerini alan yeni kavram Tıklanmadır… Ve kitleseldir…