Cahiliye Devrinde Kadınların durumu İslamcı kesimin maksatlı bir argümanı mı...?

Sayın Nizamettin Biber ‘in cahiliye devrinde kadınların durumu ile ilgili yazısını okuyunca, gerçi bu yazıya yorum gönderecektim. Ancak biraz uzun olacağından ayrıca bir yazı yazmaya karar verdim.

Cahiliye dönemi kadınlarının durumu eğer bahsedilen yazıdaki gibi ise, nasıl oluyor da Peygamberimizin ilk eşi Hz. Hatice Mekke’nin o dönem en zengin ve saygın kişilerindendi? Kaldı ki o dönem Mekke ileri gelenlerinin pek çoğundan daha fazla serveti vardı ve Mekke, Şam arasında ona ait deve kervanları hiç eksik olmazdı.

Bu servet Hz. Hatice’ye ilk kocasından kalmıştır. Şeriata göre mirasta kadın, erkeğin aldığının yarısını alır dense İslamcı kesim hemen cahiliye döneminde kadınların hiç miras hakkı yoku derler. İşte bu yüzden Hz Hatice’nin bu durumu bana göre son derece manidardır.

Cahiliye döneminin en güçlü kişilerinden biri de yine Ebu Süfyan’ın karısı Hind binti Utbe idi. Hatta ilk kocası kendisini aldattığı gerekçesi ile babasının evine gönderir sonra pişman olup geri çağırır. Dikkat ediniz Hind binti Utbe recmedilmez. Çünkü babası Mekke’nin ileri gelenlerindendir. Kendisini geri çağıran kocasını da reddeder ve Ebu Süfyan’la evlenir.

Ayrıca Hind’in şahsi serveti ve köleleri vardı. Mekke’nin sözü geçen kişilerindendi. Öyle ki Hz. Muhammet, Hind binti Utbe ile Mekke’nin fethinden sonra Mekke kadınlarının lideri olarak yazılı bir siyasi antlaşma yapmak durumunda kalır.

Şayet cahiliye döneminde kızlar diri diri toprağa gömülüyorsa bu Arapların nüfusunun da son derece azalması gerekir hatta yok olacak kadar. Öyleyse İspanya’nın kuzeyinden Mısır’a, Mısır’dan İran’a ve oradan Tanrı Dağlarının eteklerine kadar tüm Orta Asya’yı nasıl istila edip yağma ve talan ettiler? Bu bölgelerin nüfusunun da önemli bir kısmını köle ve cariye yaptılar. Hem de 20 yılda.

Bunun için o dönemde on binlerce kişilik ordular gerekir ki bunları hangi kadınlar doğurdu. Arabistan’da kadın kalmayınca erkekler mi doğurdu. İslamiyet’ten sonra nasıl bu kadar çabuk ürediler ve o zaman bilinen Dünyanın yarısına hâkim oldular? Hatta asimile ettiler doğrusu manidar bir durum.

Cahiliye Devrinde kadınların durumu ile ilgili bahsedilenler. Yıllardır bu soruları aklıma getirmiştir. Sonunda şuna karar verdim. İslamcı kesimin nasıl bir yapıya sahip olduğu artık bilinmeyen bir şey değildir. Cahiliye devrinde kadının durumu bence bu kesimin maksatlı bir argümanıdır. Kesinlikle bilinçli bir abartma hatta yanlış bilgilendirme söz konusudur.

Yukarıda anlattığım iki tarihi kadın şahsiyetin durumlarına bakarsak ve İslamiyet sonrasından günümüze İslam Dünyasında kadınların durumunu incelersek. Değil bir ilerleme, gerileme bile söz konusudur diyebiliriz.

AHMET ELDEN