Camel Beach gezisi

Bugün de sonunda meşhuur Camel Beach (Kargı Koyu)’e gidildi.

Camel Beach’e gitmek için Ortakent’ten girip Kargı oklarını takip etmeniz yeterli. Ayrıca Bodrum merkezden tekne ile de gidebilirsiniz. Bir alternatif de yine merkezden minübüslere binmek. Ama adımınızı attığınız andan dönene kadar eliniz cüzdanınızdan ayrılmayacak haberiniz ola. Her şey para. İlk girdiğiniz anda otopark parası ile başlıyor her şey. Sonra biz bir gaflette bulunup yemek yedik. Yediğimizde, ayıptır söylemesi, 2 çiğ börek-bir gözleme-2 bira. Hesap 30 milyon geldi, gözlerimiz faltaşı oldu tabii bu hesaba.

Deniz kenarına indik, doğal olarak şezlong bulduk ve oturduk. Hemen yanımızda bitiverdi bir adam. Meğer şezlong başı 5 YTL alınıyormuş. 3 kişi 15 YTL. Tuvalete mi gideceksiniz, paranızı yanınıza almayı unutmayın, doğal olarak o da paralı. Yani başta da söylediğim gibi girdiğiniz andan itibaren eliniz cebinizde olmalı.

Bunun dışında sahil ve deniz gerçekten tek kelime ile mükemmel. Su pırıl pırıl, akvaryum gibi. Her yer kum, Bodrum’un diğer yerlerinde olduğu gibi çakıllar yok. Deniz kum, plaj kum. Her türlü su sporu imkanınız var. Bir de develere binip gezebiliyorsunuz. Sizin için resim çekeyim diye bütün koyu dolaşıp deve aradım, bulamadım. Çıkışta otoparkın orada gördüm kerataları:)

Oturur oturmaz ben deniz diye fırladım tabii, annem de peşimden. İsmail yayılmayı tercih etti. Ha, bu arada annem gelene kadar söylendi, çok uzakmış ta vs vs vs. Oysa biz orayı sırf o mutlu olsun diye seçtik. Deniz fazla derin değil, kum vs.

Neyse, biz annemle denize gittik. Annem girdi, ben de kollarımı ıslatıyorum, malum kalça seviyesinden yukarısı yasak hala bana. Yaralarım açık yara hala da. Arkamı bir döndüm, annem resmen bir karış suda boğuluyor. Yüzükoyun yatmış debeleniyor. Yaralarım açık, ne yapacağımı şaşırdım. Tabii ki yarayı falan boşverip koşmaya başladım, genç bir çocuk yakaladı annemi. Su seviyesi göbeğinde, derindi diye tutturdu. Bende el ayak boşaldı tabii.

Bir dahaki denize girişlerini İsmail eşliğinde tamamladı annem tabii ki. Keyifli bir gündü benim için. Her ne kadar denize tam giremesem de… İsmail’in görüşüne göre ben denizde kendimi ıslatırken abdest alıyor gibi görünüyormuşum. Çok kızdım bu lafına. Şeytan dedi ki atla suya cup diye, ne olacaksa olsun.

Neyse, sonuçta az da olsa denize girdim ya, ohhhhhhhh…