Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ekim '11

 
Kategori
Mizah
 

Çamurluk yapma leyn!

Çamurluk yapma leyn!
 

Gök katındaki mahkeme salonunun kapıları açıldı..

Tanrısal mahkemenin mübaşiri var gücüyle bağırdı; Ben-i İsrail ben-i ademmm!

İsrail oğlu salondan içeri girerken kendinden emin ve mağrurdu...

'' Buyurun sayın yargıç, ben İsrail oğluyum emrinizdeyim ! ''

Gök kubbenin tam orta yerindeki , baş yargıç ve üç yardımcısı önlerindeki kara kaplı kitaptan başlarını kaldırıp, Ben-i İsrail oğlunu süzdüler..

Baş yargıç gök gürültüsünü andıran sesiyle,

''Dosyan kabarık, bakıyorum gene gündemdesiniz '' dedi.

Ben-i İsrail hiç istifini bozmadan yanıtladı:

''Ben cennette ki yerimi ayırttım bile meraklanmayın ''

 Yargıç '' Hadi ya! görelim bakalım '' diye yanıtladı...

'' Evet !, İsrail oğlu söyle bakalım ; Yüce Tanrının ırkına yolladığı '' Tevrat'ı '' neden değiştirdiniz?..'' Baş yargıç sorusuna yanıt beklemeden devam etti..

'' Tanrımıza ait olmayan , o kelamları '' Tevrat'ın içine hahamlarınız sokuşturdu di mi?''

İsrail oğlu , sessiz ve sakin yargıcın suçlamalarını dinliyordu...

Yargıç “ Peki, biraz eskilere dönelim, size yurt verdik, toprak verdik, siz ne yaptınız, gözünüz hep komşunun tavuğun da oldu, doymak bilmediniz..”

Ben-i İsrail tam da burada yanıt verme ihtiyacı duydu . “ İkinci Dünya Savaşında , milyonlarca Yahudi kardeşimiz katledildi biz mazlumuz ve mağduruz!

Yargıç kükrek sesiyle:

“Çamurluk yapma leyn! Kafa ütüleme!, O savaşta, sadece yahudiler mi öldü? Ölen yirmibeş milyon, Rus, Çingene, Slav! Bunlar insan değil de kel aynak kuşu muydu?.”

Yargıç, önündeki kara kaplı defteri karıştırdıkça hırs yapıp, Ben-i İsrail’e saldırıyordu. Elindeki asayı sallayarak “Bak buraya!. 2006 yılında da vukuatınız var... Filistin’e saldırıp, çoluk çocuğu öldürmüşsünüz... Vay anasını be! İşiniz bitik sizin, her şekilde cehennem yolu gözüktü olum, geçmiş ola!”

Ben-i İsrail için işler kötü gitmeye başlamıştı.’’Yargıç kararlı birine benziyor, bu herife nasıl bir ayar çekebilirim” diye düşünürken.. 

Yargıç bu defa “Bakıyorum da, yeryüzünde, İsrail oğullarında daha fazla örgütlenmiş başka bir ırk yok: Masonik, siyonist, Piramid teorileri... Bunların, Tanrı buyruğuna karşı gelme, anlamına geldiğini söylememe gerek yok sanırım, sırf bunlardan bile işinizi bitirebilirim..”

İşte tam o sırada, tam da işler kötü giderken. Beni İsrail’in Amerikalı avukatı söz istedi:

"Sayın yargıç! Sevgili kardeşim Beni Adem hakkında ki tüm suçlamalarınızı reddediyorum, burada ki savaş,  İsrail oğullarının bağımsızlık savaşıdır ve alkışlanmalıdır..” der demez , o ana kadar Amerikalı’yı şaşkınlıkla dinleyen yargıç , birden mahkeme zebanilerine emretti...

“Şu adamın kafasına odunla vurun da kendine gelsin,. Burayı, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu zannetti her halde” Amerikalı avukat şaşkınlıkla yargıca bakarken, yargıç dev cüssesiyle ayağa kalkıp, kararı okumak için hamle yaptı, sonra vazgeçip yerine oturdu ve Amerikalı avukata dönerek gürledi:

"Söyle bakalım şeyimin avukatı, gözümüzden kaçtı sanmayın, Iran dosyasını açalım mı? İran’a neden kafayı taktınız.?"

 Amerikalı kendinden emin bir tavırla yanıtladı soruyu ” İran Devleti. Atom bombası yaparak Dünya barışını tehlikeye sokuyor, biz buna dur dedik

Yargıç: “Kes tıraşı len !... İsrail Devletinin elindeki 250 tane Atom bombasına neden ses çıkartmıyosunuz , o bombalar havai fişek olarak mı kullanılacak dallama !."

Amerikalı ve Ben-i İsrail taş kesilmiş yargıca bakarlarken , yargıç ayağa kalkarak , mahkemenin ileri bir tarihe ertelendiğini duyurdu.,kalkıp gitti..  

 
Toplam blog
: 54
: 393
Kayıt tarihi
: 13.07.11
 
 

İstanbul'da yaşıyorum. Lise yıllarımdan beri minik denemeler yazıyorum. İnternetle tanışmamız biraz ..