Can, bir nişanen kalsın bedende

Ezeli dostlar artık vedalaşıyor,

Dostlardan biri can, biri beden,

Can yolcu gidiyor, beden kalıyor,

Dostlar birbirine bakıp ağlıyor,

Can, bir nişanen kalsın bedende,

Seni ararken, bulsun mahşerde....

*****

Bedenin bağı, bahçesi bozulmuş,

İpeksi beyaz ten sararmış solmuş,

Bu yazgı esas kalubelada yazılmış,

Kalemde, silgide çare kalmamış,

Can, bir nişanen kalsın bedende,

Seni ararken, bulsun mahşerde....

*****

Kan hareketsiz, yürek durmuş,

Gözlerdeki  yağmur dolu olmuş,

Dil dönmüyor, kulaklar duymuyor,

Hayaller yıkılmış kerpiç olmuş,

Can, bir nişanen kalsın bedende,

Seni ararken, bulsun mahşerde....

*****

Dünya gelin olmuş süslenmiş,

Beden dönüp dünyaya bakmıyor,

Dizler takatsiz, ayaklar tutmuyor,

Cihan birleşse deva bulamıyor.

Can, bir nişanen kalsın bedende,

Seni ararken, bulsun mahşerde....

*****

Hep siyahları giymişti bu beden,

Ahları çoktu kimse bilmez neden,

Vefalı ana toprak bağrını açmış,

Artık son defa beyazı giysin beden,

Can, bir nişanen kalsın bedende,

Seni ararken, bulsun mahşerde....

*****

Öfkeyle kazma, toprağı kazmacı,

Hiddetle savurma toprağı kürekçi, 

Kazdığın yer bedene döşek olacak,

Savurduğun toprak yorgan olacak,

Can bir nişanen kalsın bedende,

Seni ararken, bulsun mahşerde....

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN