- Kategori
- Siyaset
Can Dündar'dan sonra Baykal da bir yaşına daha girdi..!

Milliyet.com.tr'den..
CHP lideri Deniz Baykal, bayram talilini geçirdiği memleketi Antalya'da sokaklarda "yürüyemedi"..
Baykal, kendi şehrinin caddelerinde "yürüyemedi", çünkü Antalyalı kadınlar yolunu kesti..
Baykal, CHP'li kadınların çarşaf sorgulamasına maruz kaldı.: "Neden çarşafı meşrulaştırıyorsun; AKP'nin oyununa geliyorsun; artık sana oy yok.." gibi azarlar işitti..
Yetmiş yaşını aşmış olan Sayın Baykal, Can Dündar'ın "Mustafa" dan sonra yaşadıklarını yaşamaya başladı..Yani bir yaşına daha girdi Baykal..
Laikçi ideoloji'nin doldurduğu kadınların -ki bunların çoğu sözümona aydındır- ne türlü bir saplantı içerisinde olduklarını, özgürlük alanlarını nasıl kendi dar alanlarıyla sınırladıklarını açık bir şekilde görmüş oldu CHP lideri..
Aynı toplumda yaşayıp da, ayrı dünyalar kuran bu toplumsal "bölünmüşlük" biraz da Sayın Baykal'ın kendi eseridir.
Sayın Baykal, eseriyle yüzyüze gelmenin "şok" unu yaşamış oldu Antalyada..
Türkiye, çerçevesi "Kemalist" ideloji ile çizilmiş bir "aydınlık" ve "özgürlük" retoriğine sahip.. Dünyayı, yaşadıkları bu tel örgünün içinden ibaret zanneden, üstelik buna kati bir imanla inanmış insanların, başkalarını itelemeyi, ötelemeyi kendileri için bir hak saydıkları ülke haline getirildi bu ülke..
Bugün Sayın Baykal'ın, "halka inmek, bütün halkı kucaklamak" şeklinde özetlenebilecek harekatı, bu kilikçi çevreler tarafından büyük bir tepkiyle karşılanıyor..Bunun sonucu, tıpkı Can Dündar'a yapıldığı gibi, Deniz Baykal'ın laiklik dininden "aforoz" edilmesine kadar gider..
Evet, Sayın Baykal, bunca yıl yaşadıktan sonra şimdi, bir yaşına daha giriyor..Belki de yetmiş yıllık ömrü ve elli yıllık siyasi hayatında, acı gerçekle yüzyüze geliyor..Kemalist ideolojinin kamplarında eğittikleri insanları, bugün özgürlük alanlarının genişletilmesine karşı çıkıyor..
Baykal'a yapılan "azar" a dikkat edelim: "Neden çarşafı meşrulaştırıyorsun..?"
Yani, gayr-i meşru bir giysiyi sen rozet takarak neden meşru hale getiriyorsun, söylemi...Demek ki, bu ülkede bir giysinin meşruiyeti ancak yakasına CHP rozeti takmakla oluyor, bu zihniyete göre..."Bu ülkeye Komünizm gerekliyse, onu da biz getiririz.." ilkesinin CHP tabanında da ne kadar içselleştirilmişliğinin açık göstergesi bu sorgulama..!
Bu ülke, aydınlığı ve demokratlığı kendinden menkul bu zihniyetle daha çok uğraşacak..Bu kördüğüm olmuş anlayış, bu ülkenin Demokrasi ve İnsan Hakları yolunda ilerlemesine ayak bağı olmaya devam edecek..
Ama, bugün Sayın Baykal'ın da görüp yön değiştirmesi gibi, bu "çıkmaz sokak" tan geri dönmek zorundadır bu ülke...
Halkın çoğunluğu bunun farkına çoktan vardı da, umarız ki, bu "azınlık" ta, daha fazla ayak bağı olmadan bu gerçeğin farkına varır..