Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

06 Ağustos '15

 
Kategori
Estetik / Güzellik
 

Can emanettir sahibine varacak,uzuvlar dünya içindir toprakta kalacak

Can emanettir sahibine varacak,uzuvlar dünya içindir toprakta kalacak
 

Görsel alıntı


Kimi gerçek sağlığı için deva ararken, kimi de hayallerden ibaret, kilo vermek adına midesini, büyük burnunu küçültmek, göğüs kısmını büyütmek, yüzünü germek için fiziki güzellik arıyor. 

Her gün yüzlerce haber, binlerce reklam görüyor, okuyor ve haberdar oluyoruz. Peki, kimler niçin bu beyhude yollara başvuruyor.

İşte nedenleri: 

Ay Gül! Kız, burnun çok büyük sana hiç yakışmıyor, artık burun küçültmek ve düzeltmek çok basit. 

Ay Lale! Canım bu kilolardan kurtulman gerek. İstersen midene kelepçe bağla hemen zayıflarsın.

Ay Sümbül! Senin göğüslerin yok gibi, biliyorsun artık göğüs büyütmek sorun olmaktan çıktı. İstediğin anda onları büyütebilirsin.

Ay Yaprak! Kız senin dudakların zayıfça, istersen dudaklarını hani o S…....ne benzetebilirsin.

Ay Fidan! Arkadaşım senin boyun daha uzunca olmalı, duymadın mı? Boyu kısa olanların boyunu anında uzatıyorlar.

Ay Menekşe! Biz senle arkadaşız kusura bakma inan senin için söylüyorum, yüzdeki kırışıkları % 98, sarkmaları % 80, ince çizgileri  ise % 47 yok ediyorlar. En az 15-20 yaş genç görünürsün.

Mesele mahiyetini uzatmayalım. Allah’ın yarattığı vücut uzuvlarını işte böyle desinler, görsünler, beğensinler için neştere emanet ediyorlar.

Allah’ın yarattığı insana çirkin denir mi? Allah’ın yarattığı uzuvlar değiştirilir mi? Yüce Allah bütün varlığı kendine has bir mahiyette ve tabiata uygun yaratmıştır.  

Yüce Allah o dünyada “ Ey kulum neden, sizi yarattığım esas sıfat ve görünüşte huzuruma gelmediniz, benim sizi yarattığım sıfat ve fiziki görüntü nerede” derse ne cevap verecekler.

Her halde diyecekler ki “ Allah’ım kusura bakmayınız sizin bize verdiğiniz sıfatı ve fiziki görüntüyü biz beğenmedik, onun için biraz oradan, biraz şuradan değiştirdik “ diye cevap verecekler.

İnsanoğlunun sahip olduğu siması ve vücut yapısı Allah’ın yarattığı yapıdır. El, ayak, göz, kulak, burun, dudak, mide, boy sair organlar dış görünüş itibariyle mükemmel bir yapıda yaratılmıştır.

Yok, bizi mükemmel yaratmadın biz daha güzel olmak istiyoruz, demek Allah’a isyandır, şeytani bir düşüncedir.

İnsanın ezeli ve ebedi düşmanı olan şeytanın oyun tuzaklarından biriside insanların yaradılış şekillerini değiştirme çalışmasını körüklemektir.   

Çünkü o makamdan ve cennetten kovulduktan sonra insanlar için şöyle dedi” Onları mutlaka saptıracağım, muhakkak onları boş kuruntulara boğacağım, şüphesiz onlara vesvese vereceğim ki Allah’ın yarattığını değiştireceklerdir” dedi.

Biz size suret verip esas simalarınızla sizi mükemmel yarattık “ Ey insan nedir seni o Rabbin hakkında aldatan, o değil mi seni yaratan, bütün vücut sistemini düzenleyen, sana dengeli bir hilkat veren ve seni dilediği gibi terkib eden”  

İnsanlar daha güzel görünmek için yapılan estetik ameliyatlar haram kabul edilmiştir. İnsanın doğuştan getirdiği tabii güzelliğini ve yapısını değiştirme hakkı yoktur.

Allah’ın verdiği vücut ve vücut organları can bedende olduğu ana kadar insan için emanettir. Allah’ın ihsan ettiği organları daha güzel görünmesi için onların şeklini değiştirmek, onları büyültüp, küçültmek haram kılınmıştır.

Elbette doğanın insan vücudu için bağrında taşıdığı bütün yararlara evet diyoruz.  Keza her hangi bir kaza sonucu meydana gelen vücut uzuvlarında daimi iz bırakan hasarın eski hale getirilmesine de evet diyoruz. Lakin Yüce Allah'ın insanlara ihsan ettiği vücut uzuvlarını değiştirmeye hayır diyoruz.

Acaba bu güne kadar kaç kişi mide küçültmeden dolayı bu dünyadan göç etmiştir. Kaç kişi eski dudaklarını, göğüslerini, burnunu ve yüz kırışıklarını hasretle aramaktadır.

Gerçeğe bakarsanız, kaş almak, dövme yapmak, saç ekletmek, beyaz saçı siyaha boyatmak, dişleri törpületmek ve onları ince diş gibi göstermek dahi caiz değildir.

Çünkü bunlar güzel görünme mülahazasına bağlı olarak uzuvlara yapılan müdahaledir. Allah’ın yarattığı uzuvları beğenmeyip kendi isteğine göre bir şekil verme çalışmasıdır. Vücut uzuvlarına müdahale ile gerçeği saklamaktır, hileli yapıyı başkalarına inandırmaktır.

Alim değilim, Halim değilim, hileyi sevmem, doğruyu iyi bilirim. Hiç kendinizi yormayınız, beyhudeler peşinden koşmayınız, Allah’a isyan etmeyiniz. 

Günü, vakti, saati geldiğinde gerçek uzuvlarınızı inkâr edip, hileyle sözde güzelleştirdiğiniz uzuvlarınızdan hiçbir eser kalmayacak.

Can emanettir sahibine varacak, uzuvlar yaşam içindir dünyada kalacak, toprakta karıncalara, kurtçuklara, böceklere yem olacak.

 

Kıymetli okurlarımıza saygılar sunuyorum.

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 608
: 2204
Kayıt tarihi
: 12.04.12
 
 

Bingöl'de, Baharın son ayında, ikindi üzeri un ambarı (kiler) arkasında, ebesiz, hemşiresiz, Emin..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara