Can sıkıntısı geçer mi?

........:))
...:))))

_sıradan ve sırf can sıkıntısından yazılan yazılar türünden, tıklanmasada olur... Vakit nakittir, uyarmadı demeyin...:))

***
_Eksilen birgün daha ömrümüzden.
_Ben hiçte öyle olduğunu düşünmüyorum.
_İnanılmaz sıkıcı birgün, dışarıda yağmur var ve insanlar bugünü yaşama telaşı içinde.
_Ya sen...?
_Zorunlu izindeyim, eve tıkılı kaldım... Sağa bakıyorum, sola bakıyorum herşey aynı..
_Bişeyler yapmayı denesen?
_Ne yapabilirsin ki... Dışarı çıkmaya kalksan ömründen değilse bile cebinden eksilmeye başlıyor. Dünya hali ve benim hastalıklı alışveriş halim para bıraktırmıyor ki cebimde...
_Herşeyim var çok şükür. Ama yinede beğendiğim herşey benim olsun istiyorum.
_Biraz da kenara koymayı denesen.
_Onu da denedim ama onunla da bişeyler yapmak istiyorum. Sanırım paranın varlığı bile beni rahatsız ediyor...:))
_Ya ne yapmak isterdin?
_Ben mi?....:)))

***
_Oooooo
_O kadar çok şey varki yapmayı isteyipte yapamadığım.
_Öncelikle kendime ait bir dünyanın içinde olmayı ve içindeyken yapamadığım herşeyi yapabilmek.
_İyi de anlat işte!!
_İyi o zaman dinle beni...
_Ben yani namı diğer yanımla birlikte olan ben var ya!!!
_Bütün Avrupayı dolaşabilecek kadar şanslı bir iş koluna sahibim..
_İşim gereği her yere gitmem gerekiyor...:))
_Yalnızca Avrupa değil tüm Dünya'yı dolaşmalıyım.
_Gittiğim tüm bu yerlerde kısa süreliğine kalıyor olsamda çok geniş bir çevreye sahip oluyorum... Kısa zaman'da tüm dünyanın tanıdığı saygın insanlardan biri oluyorum.
_İyi de... Nasıl bir iş'ki bu, sana böylesine bir olanak sağlamış olsun.Yani kısa sürede tanınmak ve adından söz ettiriyor olmak.Nasıl bir iş bu??
_Aklıma tek birşey geliyor.Oda barış elçisi. Ya da gönüllü elçilik..Yardım amaçlı.
_Kabına sığamamak yada yetememe durumları.. Daha fazla, hep daha fazlasını yapabilmek. Yardımların...

****
_Sonra yoruluyorum tabii.Onca zamanı dışarıda hayır işleriyle uğraşıp kısa bir dinleme molası adına geldiğim güzel ülkemdeyim.
_Masmavi koylarıyla, eşşiz güzellikteki Ormanlarıyla dolu Vatanımdayım.
_Hani manzara resimlerinde görmeye alışkın olduğumuz güzellikteki ormanın eteklerinde kurulu şirinmi şirin evimdeyim. Şöminenin başına geçiyorum ve kuruyan dallardan edindiğim odunlarımı güzelce yerleştiriyorum. İçerisi bir anda sıcacık oluyor. Malum kış ayındayız...:))
_Biraz ısındıktan sonra kendimi yine dışarı atıyorum.
_Kuzucuklarım beni özlemişlerdir. Onlarla birlikte olup özlem gidermeliyim.
_Sarı kızın sütünü kendi ellerimle sağdıktan sonra gidip ocak başında bir güzel kaynatmalıyım. Köpük köpük olsun ki üzeri, kaymağını alıp mis gibi ekmeğimin üzerine süreyim... Kümesten topladığım yumurtalarıda koymalıyım ocağın üzerine. Kızımla birlikte yumurta kırma yarışı yapıcaz..
_Ördeklerimi ve kazlarımı çıkarıp şöyle bir dolaştırmam gerekiyor. Hatta onlarla bir olup yarış bile yapabilirim...:))
_Birde Atım var...hiç olmadı gerçi ve çokta isterdim üzerindeyken dört nala koşturmayı...:))

yazarken bile sıkıntılı halimden sıkıldım ama yine dönücem....:)