- Kategori
- Şiir
Çar / mıh
Yürek aşılayan hoşgörü ustalarına,
Yağmur yüklü bulutlar ağarken Yunus dergâhına
Çarmıhta yalın yüz İsa’yı görsem, ruhuma dokunur
İçim el vermez..! Bakamam, bükülürüm dergâhın çöpü gibi
Hüzün saçılır yürek yurduna, Kureyşin uluları (!) bilmez..!
Kayseri kendini kanatmasa da, kanatırım için için..!
Lâl istifledim!! Ana/dolu/han’ın izini sürmek de varmış serde..!
İnsanlar akın akın gelirken Mevlana dergâhına
Çarmıhta ney dinleyen İsa’yı görsem
Utanırım beni benden eden yoz postinsandan..!
Korkarım kraldan çok kralcı olan (ırk – din) sığınmacıdan..!?
Osmanlıdan kalan alışkanlıkla mı bilmem!
Boz/kırı kuruttu kon / ya (göç) oylumlu ezberciler!..
Kırmızı gülün suyu az derken Hacıbektaş dergâhı
Sinek çatlatan sıcağında İsa’yı görsem
Utanırım beni küçük düşüren hayattan…
Koşarım alevi hoyrat, susuz yeryuvar ateşine!..
Tanrı elçisini tahtaya nasıl çaktın..? Kapısına hangi yüzle varacaksın?..
İçi geçmiş hayat, ağla..! Yana yakıla yer / bezinde…
Cennetten kovulduğun gibi atılacaksın yer / yuvardan!..
Ali Akdemir
19. 08. 007
Kayseri