- Kategori
- Psikoloji
Çaresizlik!

Hiç çaresiz kaldınız mı bu hayatta? Eliniz böğrünüzde denir ya işte öyle. Kimsesiz, bir ağaç kovuğundan çıkmışcasına… Boğazınız parçalanırcasına imdat diye bağırırken bu milyarlık dünyada sesinizi duyan bir kişi bile olmadığını gördünüz mü hiç?
Bilim, din ne varsa inandığınız sarılıp; kapılar yüzünüze kapandı mı hiç? Ya da ben güçlüyüm, bu dünyaya kafa tutabilirim derken, bir toz tanesi kadar bile öneminiz olmadığını hissettiniz mi hiç bu dünyada?
Yalnızlık nedir bilirmisiniz gerçekten? Kader mi alın yazısı mı yoksa isim veremediğimiz başka bir yolda sürüklenmek zorundayken sorguladınız mı başınıza gelenleri? Peki cevap bulabildiniz mi bu sorulara?
Büyük bir yanardağ patlarken, ya da bir sel delicesine coşmuş tozu toprağı kapmış üstünüze gelirken öylece bakakaldınız mı? Çözüm bulabildiniz mi üzerinize gelen lavları, çamurlu suyu durdurmak için?
Ya da bir yaşındaki çocuk kuvvetiyle üzerinize abanan otuzlu- kırklı yaşların erkek kuvvetine direnebildiniz mi? Size bir destek yokken? Çığlığınızı duyan kimse yokken?
Hiç yaşadınız mı bunları veya benzer olayları?.....
Duyamadım, cevap neydi anlayamadım…
Oturduğumuz yerden yorum yapmak kolay dı değil mi? Yargılamak, ya da yargılamadan infaz etmek. Her şeyin bir çözümü vardır diye ahkam kesmek.
Peki niye ağlıyor hala insanlar, niye çaresizce yılana sarılıyor denize düşenler…
Nerdesiniz çözümsüzlüklere çözüm bulan insanlar, nerdesiniz adaleti sağlayan insanlar?
Toplumsal ya da bireysel, bazı hayatlar sönerken neredeseniz?
Hani çözümünüz, hani duruşunuz?
Değiştirebildiniz mi yüzyıllardır tersine dönen dengeleri? Değiştirebildiniz mi açlığı, haksızlığı, yoksulluğu?... Ya da silebildiniz mi mazlumun gözyaşlarını?
O zaman mücadeleniz niye?
Bildiniz mi deniz yıldızının öyküsünü? Bir tanesi bile olsa ‘’onun için fark etti diyebildiniz mi?’’… Yoksa basıp gittiniz mi, ‘’ herkes kendinden sorumludur diyerek’’.
Tüm inançlarınızı askıya alıp, lanet ettiniz mi peki?
İnançlar….
Batıl, mistik ne derseniz deyin. İnandıklarınız… Yerle bir oldu mu hiç?
Olmadı mı? Ne şanslısınız!... Devam edin sahte hayatlarınıza o zaman. Yalanlarınıza, gülücüklerinize, bana dokunmayan yılan bin yaşasın hesaplarınıza… Yaşayın hayatınızı, güllük gülistanlık. Ne mutlu size!…