- Kategori
- Spor
Çarşamba şampiyonlukları
TBBL 2008 Şampiyonu FENERBAHÇE
Geçtiğimiz hafta sonu süper ligimiz yumdu kirpiklerini 103 günlük yaz uykusuna. Takımımız başladığı gibi bitirince ligi, 2’nci sırada yer bularak kendine, şampiyonluğa mola vermek durumunda kaldı. Son 3 haftaya girildiğinde, ders dinlemeyen vurdumduymaz öğrenci modundaydı sanki. Elde edilen Avrupa 5’nciliği, taktir belgesiyle eş değerdeydi beklide.
Yazılılar ve sözlülerden kırık not alan rakip, kanaat notu kullanılarak sınıf atlatılıyorsa vay ülke futbolumuzun haline. Bunun ne anlama geldiğini Ağustos sıcaklarında ki ön elemelerde hep beraber yaşayıp göreceğiz.
Özneleri “Amatör” olan isimleriyle sürekli didişir durur diğer branşlarımız. Profesyonel kavramına terfi edebilmek için kazanılmadık kupa kalmamıştır. Futbol takımımızın kupasız sezonunu bizlere unutturmak başlıca görevleri arasındadır.
Bu yıl boyundan büyük işlere kalkışan Caferağa parkeleri, alnının akıyla üstesinden gelmesini bildi. Bir finalist, iki şampiyon çıktı bu parkelerden.
Çarşamba akşamları bir başkadır Caferağa parkeleri. Şampiyonluk kutlamaları için uyandırılır tatlı uykusundan. Erkek voleybol takımımızın ardından bu kez de kraliçelerimiz için giyilmiştir şampiyonluk smokini.
Darılma Cola’sı Turka Beşiktaş, yeteri kadar oynadık seninle tam üç sezondur. Bu yıl nadasa bırak kendini. “Futbolda kaybettiğimiz kupayı, baskette geri almanın tam sırası” mantığının arkasına sığınarak istedik Galatasaray’ı rakip olarak.
Gemilerin direklerinin uzun olduklarını bilirdik de, final serisinin bu kadar uzayacağını bilmezdik doğrusu. Evde kaybedilen ilk maça kahrolurken, Ayhan Şahenk’te kaybedilen maça sevineceğimiz gelmezdi aklımıza.
Kupayı gurbet ellerde kaldırmanın ne tadı ne tuzu olurdu, üstelik biz olmadan. Hadi itiraf zamanı şimdi. Sırf bu yüzden kupayı eve saklamamız. Kendimizi özel, önemli zannetmemiz sırf bu yüzden.
Bitime 3.20 kala tribündeki provokasyon bile kesemez hızımızı. Rakip sahadaki küfürlere yapılmayan anons, ufak sataşmalarımızda iki defa yapılsa bile kaçmaz keyfimiz. Alışığız nasılsa bu ucuz çifte standartlara.
Gölgeleyemez hiçbir şey üzerinde “Çıldırma” yazan sarı tişörtlerimizle kutladığımız 6’ncı şampiyonluğumuzu. CSKA Moskova’nın Pondexter’i alırken ciğerimize sapladığı oklar bile güle dönüşür, selama durur kazanılan şampiyonluğun karşısında.