Çarşı pazar

Yeşil montumu giyip çıktım sokağa...

Mahallemizin son kalan tek katlı evinin önünde aldım soluğu...

Yıkılmamış, yerinde duruyor çok şükür!

Şaşırıp garipsemeyin, bir parmak şaklatışı kadar kısa sürede apartman temeline dönüşen ne bahçeli evler gördüm ben!

Eskiden, şu yeni bina yapılana kadar... Bizim evin balkonundan da görür, uzaktan severdim bu evi...

Sahibi kimdir, necidir bilmem... Yaz aylarında meyve ağaçlarının gölgesinde gazete okuyup, çay içerken tesadüf ettik birkaç defa...

Selamlaşmadık bile!

Garaj kapısına kırmızı boya ile “ dikkat köpek var” yazmış ama dikkat ettim, şimdiye kadar köpek görmedim...

Kurnaz bir köpekse, havlayan köpek ısırmaz felsefesini düstur edinmiş bir mahlûksa, pusudaysa onu bilmem!

Birini ısırsa duyulurdu yahu, mahallede dedikodusu olurdu;

“ Ağabeyciğim ben hayatımda böyle canavar görmedim, iki salkım üzüm kopartayım dedim, göz hakkı...”

&&&

Kokuyor diye burun kıvıranı çok olur fakat koyun peynirini severim ben...

Hoş, son dönemde dişime göre bulamıyor, evdekilerin gönlü olsun diye de yumuşak inek peyniri alıyorum...

Havuzlara inen yolda Kırklarelili bir peynirci var... Kibar, titiz bir çocuk...

Sokakta görseniz doktor zannedersiniz... Beyaz önlüğü hatta ameliyat eldivenleri bile var yahu!

Adamın titizini pek sevemem ben ya! Neyse... Peynirci olunca başka!

Her hafta aynı seremoniyi yaşıyoruz...

Dükkândan içeriye adımımı atar atmaz “ Ağabey yeni koyun peyniri geldi diyor” kocaman kasap bıçağının ucunda tatmam için peynir parçasını uzatıyor...

“ Bu hafta çok sattım bu peynirden, bir alan bir daha aldı, ye bakalım beğenecek misin?”

Geçen hafta helva sattıydı bana böyle, evdekiler beğenmediydi!

“ Helvayı beğenmedi bizimkiler haberin olsun!”

“ Neden beya be ağabey?”

“ Çok tatlıymış...”

“Beğenmedik” dediler de neden beğenmediklerini söylemediler “tatlıymış” kısmını çocuk sorunca uyduruverdim!

“ Kahverengi şekerden, el yapımı o helva... Ondan beğenmemişlerdir... Alıştı damakları tabi tatlandırıcıya!”

Bıçağın ucundaki peyniri alıyor ağzıma atıyorum...

Ne diyeceğim diye merakla bakıyor...

“ Beğenmedim!” deyince bozuluyor, renk vermek de istemiyor, konuyu değiştiriyor;

“ Organik çift sarılı köy yumurtası geldi!”