Cavcav'ın derdi ne?

Sürekli şike konusunda yazmak zorunda kalmak biraz sıkıcı olmaya başladı. Ancak hergün ortaya çıkan yeni gelişmeler, bu gelişmeler karşısındaki yorumlar, açıklamalar karşısında yazmadığım zaman kendimi suçlu hissediyorum. Ben şike konusunda yazmak istemedikçe birileri beni buna "teşvik" ediyor! Son "teşvikçi" İlhan Cavcav oldu...

TFF'nin son derece saçma ve gereksiz bir uygulama "yumurtlamasından" sonra Galatasaray ve Trabzonspor'dan gelen tepkiler TFF'den çok sayın Cavcav'ın zoruna gitmiş! Adına ister play off ister başka bi uyduruk şey deyin; söz konusu uygulamayı hayata geçirmeye çalışmanın tek amacının Fenerbahçe'yi kurtarmak olduğu apaçık ortadadır. Yok ilk 4'e girenler şampiyonluk için play off oynayacak; yok son 6 düşmemek çin bir daha birbirleriyle oynayacak bilmem ne... Bir fırsat geçse elime de TFF başkanı bu saçmalıkları anlatmaya çalışırken masasına külahımı bırakabilsem. Külahıma anlatsalar bunu!

Söz konusu yöntemler hangi ülkelerde uygulanıyor? Yunanistan ve Belçika! Yunanistan futbolda ne durumda? Bizim UEFA Kupası; Avrupa ve Dünya üçüncülüğünden sonra olduğumuz gibi "çöküşte". Belçika'dan Anderletch dışında kimi biliyoruz? Peki İngiltere, İspanya, İtalya, almanya, hatta Portekiz ve hatta Fransa ne durumda? Bunlar bu yöntemi uyguluyor mu?

Demek ki ülke futbolu bu şekilde gelişmiyor; gelirler bu şekilde artırılmıyor, bu şekilde şikenin önüne geçilmiyor! Google'a girip de arama yapabilecek kapasitedeki 12 yaşında bir çocuğun bile açıkça görüp idrak edebileceğimizi TFF yönetimi ve Cavcav mı göremiyor? Bu kadar mı akılsızlar? Ya da biz mi bunları "yiyecek" kadar aptalız?

Nitekim "aptal yerine konmayı hazmedemeyen akil adamlar" dürüstçe çıkıp, kimseye yalakalık yapmadan, kimseyi koruyup kollamadan; para ve kamuoyu gücünden korkmadan" çıkıp bu saçmalığı kabullenmediklerini açıkladılar. Bu çıkış karşısında da İlhan Cavcav'dan yaşına, konumuna, futbol geçmişine yakışmayacak sözler geldi yine. Karakterine yakışıp yakışmadığı konusunda bir şey diyemem; çünkü iyi ya da kötü olarak hiç bir yorum yapamayacak kadar tanımıyorum!

Şike soruşturması ve operasyonlarının başladğı yaklaşık 2 aydan beri sürekli top dolaştıran TFF ve Kulüpler Birliği; karşılarında ciddi olarak bu işin karşısında duran bir Galatasaray ve Trabzonspor buldular sadece. Gerçi Trabzonspor olaydan zarar gören takım olmasaydı bu duruşu yine gösterirmiydi bilinmez ama snuçta şu anki duruşları bu şekilde. Bu olaydan kendisine en az çıkar sağlayan ve hatta en zararlı çıkacak olan takım ( Bu sene yaptığı transferlere ödeyeceği paranın büyük kısmının naklen yayın gelirlerinden gelmesi bekleniyor. Ancak FB küme düştüğünde yayınca kuruluş fiyatı aşağı çekmeye çalışıp belki de sözleşmeyi feshedecek ve tekrar çok daha düşük bedelle ihale yapılacak; en zararlı çıkan da Galatasaray olacak!) Galatasarayken; bu tavrı sergilemesi dikkate değerdir. Kimse kalkıp da bana Ankaragücü maçından, 2006 şampiyonluğundan bahsetmesin. Zira "sizin size yetmediğiniz yerde size yeten TFF " ilk "fırsatta" Galatasaray'ın 20 sene önceki kupasını almakla tehdit etmekten geri kalmamıştır. Niyetimiz odur ki; Galatasaray'ın değil 20; 100 senesi komple incelensin. Haksız kazandığı hangi kupa varsa da geri alınsın. Bunlar yapılırken de yok rakibimizin şu maçı, falancanın bu kupası teranelerine biz girmeyiz. Hakkımız neyse alırız, cezamız neyse çekeriz!

Galatasaray'ın 2 aydan beri anlatmaya çalıştığı budur. Daha dün "biz bize yeteriz" diyenler; bugün İlhan Cavcav'ın önünü çektiği grubun kendilerine yetmesini bekliyor. "Yetmeyenler" ise bir utanmazlık, bir yüzsüzlük için de tehditlerle bertaraf edilmeye çalışılıyor. Düşünsenize; sırf Fenerbahçe kurtulsun diye tam 10 takım lig bittikten sonra ekstra maçlar oynamaya devam edecek! Bu arada farkettiniz mi bilmiyorum ama; tam o tarihlerde Avrupa Şampiyonası Finalleri var! Demek ki Avrupa Şampiyonasına gidemiyoruz. Olsun ama; hepimiz Fenerbahçeye yetmeliyiz!

Tüm bunlar yaşanmaya devam ediyorken; sayın İlhan Cavcav'ın her "fırsatta" Galatasaray'a laf atıp durmasının sebebini ben anlayamıyorum; anlayana da şaşıyorum! Galatasaray ve Trabzonpor'u Kulüpler Birliği'nden atmakla tehdit edebilecek kadar küstahlaşabilen bu yaşlı adam, yaşına başına bakmadan "bodyguard" olmaya soyunuyor. Aslında biz de ülke futbolunun gerçekte kimlerin yönetiğini anlamış oluyoruz böylece! Kendilerini hukukun, adaletin, yasaların üzerlerinde gören bu zihniyet; şimdi tekerlerine çomak sokulunca bas bas bağırmaya, sağa sola sataşmaya başlıyor!

Peki Cavcav'ın Galatasaray ile derdi ne? Daha önce de yazdım. Son yıllarda Gençlerbirliğinden Galatasaray'a gelen bir futbolcu hatırlamıyorum. En son hatırladığım Bülent Akın! Oysa nerdeyse her yıl Fenerbahçe'ye en az 1 futbolcu gidiyor Gençlerbirliğinden! Komplo teorisi kurmak istemiyorum; belki de tesadüftür ama durum bu! Bir başka şey... Kulüpler Birliği başkanlığına Aziz Yıldırım seçildiğinde tek itiraz kimden geldi dersiniz? Bugün Galatasaraylıların beğenmediği Adnan Polat'tan. Peki en büyük destek kimden? Evet, aynen söylediğiniz gibi İlhan Cavcav'dan! Var bu adamın Galatasaray ile bir derdi ama hayırlısı bakalım!

Ama görünen o ki tek derdi Galatasaray değil. Zat-ı muhterem Aziz Yıldırım konusunda da oldukça aktif. Kulüpler Birliğini yalvar yakar ona teslim ettiğini hatırlamıyor musunuz? Yine TFF Sayın Başkan Ünal Aysal'a "fırsatçı" dediğinde en büyük desteği İlhan Cavcav'da almadı mı? Durup durup "ekonomiden, paradan" söz ederken "onur ve itibarı" aklına getirmemesini hani mantık alabilir?

İlhan Cavcav'ın derdi kendine kalsın! Ve de TFF'ye.. Ancak bu hepimizin derdi. Bakalım UEFA'nın gönderdiği heyet ne diyecek? Yakında çıkar kokusu. Ancak İlhan Cavcav'ın bilmediği birşey var! UEFA kimsenin kadim dostu değil, kimsenin gözünün yaşına, ekonomisine, marka değerine bakmaz. Üstüne üstlük gerekli cezayı vermeyene katlayarak ceza verir ki; kimse de bu vebalin altından kalkamaz. Şimdi o kolunu resimdeki konumundan kurtar İlhan CAV CAV! Başını ellerinin arasına al ve düşün.. Derdin ne? Neyin peşindesin? Ne kadar başarabilirsin? Başarırsan kime ne faydası dokunur?